Bol bol okuyalım

Abone Ol

Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde “okumak-bilgilenmek” çok fazla önem kazanmıştır. Eğitim ve öğretim yolu okumaktan geçiyor. Okuma olmadan, ne eğitim olur, ne de öğretim olur. Okumanın, öğrenmenin değerli bir olgu olduğunu anlatan güzel sözler vardır.

Meselâ: ”Şimdi oku, kabirde okuyamazsın.” (Zübeyir Gündüzalp)

 “ İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.” (Yunus Emre)

“Okuma hevesini, Hindistan’ın bütün hazinelerine değişmem.” (Gibbon)

“Okumadan âlim, gezmeden seyyah olunmaz.”(Atasözü)

”Okumasını bilirsen her insanın bir kitap olduğunu göreceksin.” (Voltair)

Kudsi Kitabımız Kur’ân-ı Hâkimin ilk emri “oku”dur.

Okumak, insanın hafızasını geliştirir. Öğrendiği bilgilerin kalıcılığını sağlar. Aynı zamanda beyni güçlendirerek olaylar arasında mantıklı çıkarımlar yapılmasını sağlar. Dili en güzel şekilde öğrenmek, diksiyonunu güzelleştirmek, insanlarla olumlu bir iletişim kurabilmek için çok okumak gerekir. Bugün gelişmiş ülkelerin kitap okuma oranlarını incelediğimizde, onların neden gelişmiş olduğunu çok iyi anlayabiliyoruz. Dünyadaki tüm gelişmiş ülkelerde okuma oranı çok yüksektir. Gelişmemiş, geri kalmış ülkelerde ise kişi başına düşen kitap sayısı veya okunma oranının çok düşük olması hiç de şaşırtıcı değildir. Kitap okumak, kendini geliştirmenin yolu olduğu gibi, eğlenmenin, güzel vakit geçirmenin de güzel bir yoludur. Okuduğumuz güzel bir kitap, bizi çoğu defa farklı dünyalara götürür. Kendimizi ona kaptırır, orada yaşananları adeta kendimiz de yaşarız. Başarılı insanlar, zeki insanlar olmak istiyorsak, kendimize ve çevremize daha fazla yararlı olmak istiyorsak kitap okumayı alışkanlık haline getirmemiz şarttır. Bu alışkanlığı bir kere edindik mi zaten artık istesek bile okumaktan, onun verdiği hazdan ayrılamayız.