‘Mescid-i Aksa ve Gazze’nin Kurtuluşu İçin Ödenmesi Gereken Bedel’ isimli konuyu Konya Ticaret Odası konferans salonunda vatandaşlarla paylaşan Tekruri, “Siz Gazzelilerin yardımcısı değil; bizzat meselenin ortağısınız!” dedi.
HALA SORUMLULUKLARIN NE OLDUĞUNDAN BAHSETMEK ÇOK GARİP!
Filistin’in 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden saldırıları sonrası ‘hala’ sorumluluklar hakkında konuşmanın garip bir durum olduğunu aktaran Tekruri, meselenin ne olduğunun herkes tarafından bilindiğini ifade etti. Sorumluluğun büyük olduğunu ve tüm ümmetin omuzlarında olduğunu vurgulayan Tekruri, “Sorumluluk, tüm ümmetin omuzlarında ancak Türkiye’nin sorumluluğu daha büyük çünkü İngilizlerin mandası Filistin Türklerin elinden aldı.” diye konuştu.
‘BU BİLİNCİ TEKRAR KAZANMAMIZ GEREKİYOR’
Filistin'de işgal altındaki topraklardan ziyade zihinlerin işgal edildiğini vurgulayan Tekruri, "İşgal edilen ümmetin izzetidir, onurudur, şerefidir, namusudur. Ümmeti parçaladılar, ümmet bilincini ortadan kaldırdılar. Bizim bu birliği tekrar sağlamamız gerekiyor. Tekrar tek vücut olmamız gerekiyor. Mekke, Medine ve Kudüs ortak noktamız, hepimizin eşit olduğu, eşitlendiği bir yer. Bu şuura sahip olmamız gerekiyor ki topraklarımızı işgal eden ve kirleten o rejimden ancak bu şekilde kurtarabiliriz." dedi.
DAVAYI ÖNCE ARAP SONRA FİLİSTİN MESELESİ OLARAK KÜÇÜLTTÜLER
Filistinli ya da Arap olmanın, Filistin’e sahip çıkma noktasında daha büyük bir üstünlük olmadığının altını çizen Tekruri, meselenin Arap ya da Filistin meselesi değil; ümmet meselesi olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Hiçbirimizin birbirimizden üstünlüğü yok ve bu davaya birbirimizden fazla emek vermek yerine, meseleye hepimizin meselesi olarak bakmamız gerek. Bu bir Arap meselesi değil! İlk önce Arap meselesi olarak yansıtılmaya çalışılan ümmet sorunu, 30 yıl ise Filistin meselesi oldu. Ümmet içerisinde Arap meselesi olarak adlandırıldığı için yüzde 15’i kapsayan dava, sadece yüzde 5’i kapsayan Filistinlilere bırakıldı. Birlik dağıldı! Halbuki Filistin, ümmeti biraraya getiren bir mesele olarak da bizi birleştirebilir. Allah, Kuran, peygamber, Mescid-i Aksa ve Kabe bizi tekrar ümmet bilincine ulaştırabilir.”
