Konyaspor’un daha başka sıkıntıları yokmuş gibi, suni gündemlerle kamuoyunun meşgul edilmesi bana acayip itici gelmeye başladı…

Sıradan işler için, sıradan adamlar susmak bilmiyor!

Adeta her kafadan bir ses çıkıyor…

Eline hıyarı alan tuza koşuyor…

Birilerinin mikrofonlara koştuğu gibi!

Yabancı bir oyuncu transferi Konya basını ile Konyaspor’u yönetenleri karşı karşıya getirdi…

Thelin meselesinin aslı şöyle; bu oyuncu İstanbul’a geliyor, masaya oturuluyor, o arada bu oyuncunun menajerine bir Arap ülkesinden telefon geliyor…

Telefondaki kişi, “bizim rakamımız şu” diyor, Thelin’in menajeri de bizimkilere dönüyor, “Araplar bu kadar veriyor, buna yaklaşan bir rakam verirseniz, oyuncu sizindir” diyor…

Bizimkiler de, “biz o parayı veremeyiz” diyorlar ve masadan kalkıyorlar…

Thelin transferindeki bütün gelişmeler üç aşağı beş yukarı bu minvalde…

İyi mi?

Peki bu konuda Konya basınını hedef gösterme ya da “Thalin transferini Konya basını bozdu” diye açıklama yapma neyin nesi?

İsviçrelinin maliyetini yüksek bulan Konyaspor’u yönetenler, sadece bir yıllığına kiraladıkları Mısırlıya toplamda ödeyecekleri 17-18 milyon için ne diyecekler?

800 bin Euro oyuncunun kendisine, 500 bin Euro kulübüne ödenecek…

Bunun stopajı, maaşı, primi, yemesi içmesi, atı arabası ile nereden bakılırsa bakılsın 13 milyon TL’nin üzerinde olacak…

Bu oyuncunun maliyeti 17-18 milyona yaklaşacak…

Takıma girip girmeyeceği, oynayıp oynamayacağı da belli değil!

Yani tahtaya ismi ilk yazılacak oyuncu, formda bir Sokol mu, yoksa çok özelliği olmayan  ve 17-18 milyona mal olan Ahmed Hassan mı olacak?

Bütün bu soruların cevabını hem oyuncunun kendisi, hem de zaman verecek…

Seyyar santrafor mı, pivot santrafor mu, ne kadar yaratıcı, tek vuruşları nasıl?

Oyuncu eksiltebilme özelliği var mı, ya da oyun sıkıştığı anlarda bizim Skubiç gibi savunmanın arkasına sızarak sonucu değiştirebilir mi?

Uzatmayalım…

Bekleyip göreceğiz.

xxx

Bazı kafası basmayanlar, bu oyuncunun Konyaspor’a kazandırılmasını bir zafer gibi gösterme çabasına girmişler!

Bu bir zafer değil, sıradan bir transfer…

Birinci lig kulüplerinin bile elini kolunu sallayarak yapacağı bir transferi, zafer gibi allayıp pullamak bana biraz abartılı geldi…

Sıradan bir transfer için roman yazmanın ya da yazdırmanın alemi yok…

Canım sıkıldı şimdi…

Bana Mazlum’u getirin!

xxx

ALTAY MAÇI

Şunu belirtmekte yarar var; Altay çantada keklik değil…

İyi takım kurmuş Altaylılar…

Tabi ki Mustafa Denizli…

Altay, Mustafa Denizli’yle 18 yıllık hasretini dindirdiği Süper Lig’e, yine kurt hocayla 3-0’lık Kayserispor ve deplasmanda 4-1’lik Alanya zaferleriyle sükseli bir başlangıç yaptıktan sonra, milli ara öncesi 2-0’lık Fenerbahçe yenilgisiyle frene bastı…

Usta teknik adamın özenle inceleyip Altaylı yaptığı isimsiz yabancılar, ilk 3 maçta ne denli isabetli seçimler olduklarını gösterdiler…

Polonyalı Matheus Lis kalede güven verirken, sol bek Naderi, stoper Bröjkander, orta saha Piranes ve santrfor Bamba’nın Denizli’nin elini güçlendiren oyuncular olarak ön plana çıkıyorlar…

Ön libero Arnaud Aka, maestro Martin Rodriguez, yine orta saha Thaciano, forvet Rayyan Altay’a güç, Süper Lig’e renk katacak kalitede oyuncular…

Geçen yıldan kalan oyuncuları da en olumlu şekilde değerlendiren Mustafa Denizli ile Altay Konya’ya puan için gelecekler…

Özetlersem; futbolseverler yarın çok güzel bir maç izleyecekler…

Umarım ki bu maçı kazanan da bizim takımımız olacak.