Geçtiğimiz haftayı Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın istifasının sarsıntısı ile geçirdik.

Peki bu kadar çok tartışılan, hatta çapsız muhalefet tarafından linç edilmek istenen bu genç adam kim?

Neden bu kadar kin ve nefretle linç edilmek istenmektedir?

O kadar ki aile hayatına, özel yaşamına kadar hayasızca saldırıların nedeni nedir?

Albayrak aslen Trabzon'un Dernekpazarı ilçesinin Yenice köyündendir. Lise eğitimini Fatih Koleji'nde tamamlayan Albayrak, İstanbul Üniversitesi İngilizce işletme bölümünden mezun oldu. 2002 yılında New York'taki Pace Üniversitesi Lubin School of Business'te finans üzerine yüksek lisans yaptı. Kadir Has Üniversitesi bankacılık ve finans bölümünde "Elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerji kaynakları ve finansmanı: Bir uygulama" başlıklı teziyle doktora derecesini aldı

İşletme yönetimi yüksek lisansı (M.B.A) eğitimi sırasında Çalık Holding bünyesinde görev aldı. 2002-2006 yılları arasında Çalık Holding'in Amerika Birleşik Devletleri ofisinde finans direktörlüğü yaptı. 2006 yılında ABD'den Türkiye'ye dönen Albayrak, holdingin mali işler genel müdür yardımcılığı görevine atandı. 2007 yılında Çalık Holding'e genel müdür olarak atandı. Albayrak, aynı zamanda grupiçi firmalarda da yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. 2013 yılının sonunda özel sektörden ayrılarak Sabah gazetesinde köşe yazarı olarak görev alan Albayrak,[4] Marmara Üniversitesi'nde de bankacılık ve finans alanında ders verdi ve birçok sivil toplum kuruluşunda çeşitli görevler üstlenmiştir,

Bu kadar parlak bir eğitim geçmişi olan birinin birde “Milli Görüş” ikliminde yetişmiş olması elbette ülke sorunlarından ari bir siyasetten uzak olması düşünülemezdi ki öylede oldu.

Berat Albayrak, Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev yapmış Türk işletmeci ve siyasetçidir. Haziran 2015 ve Kasım 2015'teki genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili olarak meclise giren Albayrak, 2015-2018 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı,2018-2020 Maliye ve hazine bakanı olarak görev aldı.

Önnce enerji bakanlığında, bu gün övünçle ve gururla bahsettiğimiz sismik ve sondaj gemilerimizle Dünya’nın devlet bazında filosu olan birkaç ülkesinden biriyiz. İşte; bu, linçe uğrayan bu genç adamın başarısıdır.

Yenilenebilen enerji diye hiç duymadığımız enerji türüyle tanıştık sayesinde.Özellikle Konya ovasında güneş enerji panelleriyle donatılınca adeta panel ekili tarlalar zannettik.Almanya’nın olanca Türk düşmanlığına rağmen Alman devi Siemens’le rüzgar enerjisi sağlayan, Rüzgar gülü projesinin anlaşması yapılıp hayata geçirilmeye başlandı.Bunlara ilaveten nükleer santraller de ilave edilince kızılca kıyamet koptu.”Türkiye enerji değil atom bombası yapacak!” diye.

Daha sonra Maliye bakanlığında da başarılı işler yaptı.Adına yerli milli ekonomik modelini inşa etmeyi başardı.Elbette ki bu yolun sonunda canı yanan emperyalistlerin,faizcilerin saldırıları sonucu döviz manipülasyonları ile üzerimize gelmeye başladılar.Bunu üstüne pandemi sürecinin başlaması iş yerlerinin zorunlu kapatılması üzerine hazine bakanlığı çeşitli paketler hazırlayarak dünyanın güçlü ülkelerinin yapamadığı, az zararla atlatmayı becerdi.İngiltere kaynaklı çekilen para operasyonlarına karşılık verince daha bir hırsla saldırdılar.

Bu operasyon aslında sayın Cumhurbaşkanına yapılmıştır,dahası yapılmak istenmiştir lakin sayın bakan bunu boşa çıkartmıştır.

Asıl hedef Cumhurbaşkanlığı modeli ve Tayyip Erdoğan’dır.Tarihte Adülhamit Han’a olduğu gibi ne yaptılarsa devrilmeyen Erdoğan’ı bu seferde yakınlarından başlanıp,etrafını boşaltıp devirmek istemektedirler lakin buda boşa çıkacak.Etrafından kopartılanlar dedikleri, “fırıldak” siyasetçiler,ben merkezci, haris ruhlu politikacı müsveddeleridir.Onlarda diğerlerinin biriktiği kovana koşmaktadırlar.Kovanın sahibi belli; Soros ve “müesses nizamcı” küresel güçlerdir.Bir ata sözü şöyle demektedir;

BALIN VARSA SİNEĞİN BOL OLUR , BALIN YOKSA DOST DEDİĞİN EL OLUR.

Sayın Berat Albayrak; aldığı terbiye, yetiştiği iklim itibarı ile sizin balınıza gelmeyecek kadar onurlu ve omurgalıdır.

Ülke olarak; Irak’ın kuzeyinden başlayıp Suriye’nin kuzeyine devam eden emperyalistlerin planlarını çöpe atan Türkiye, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, bu milletin haklı menfaatlerinin karşısında hem sahada hem de sahada ve diplomaside başarılı dik duruşu,Azerbaycan’a; kimseye sormadan, “ne derler” diye bakmadan açık destek vermesi ,Türk kurmay aklını sahada göstermesi ,Fransa,ABD,ve hatta Rusya gibi devletlerin desteklediği Ermenistan’ı çöpe atıp 30 yıllık esarete son verip 100 yıllık hasretimiz olan Iğdır-Nahçıvan-Bakü koridorunu açarak Kafkasya’dan orta Asya da ki soydaşlarımızla kucaklaşmamızı sağlamıştır.

Balkanlarda Bosna-Hersek, Kosova,Arnavutluk ve Macaristan’la yeniden Balkanlarda varlığını göstermiştir.KKTC de Maraş’ın açılması ile yeni bir KIBRIS TÜRK DEVLETİNİN ayak seslerini duyduğumuz şu günlerde elbette fırıldak ,müstemleke kafalar çıkıp engel olmaya çalışacaklardır.

Sorarım size batmış bitmiş bir ekonomi ile bunları yapmak mümkün müdür?

Bitli akıllı”Müstemleke kafalı,kifayetsiz muhterislerin,evrilip benzeştiği, Deva(sız),GELECEK(siz),Halk(sız),İYİ(liksiz)lerin oluşturduğu “GULU-GULU” dansçılarının çığırtkanlığına ne demeliyiz?

Bakanın İstifası ile birlikte döviz fiyatlarının, aşı açıklaması ve ABD seçimlerinin sonuçlanmasına denk gelmesi ile birlikte Dünya borsalarının yükselişe geçmesi, doların değer kaybetmesiyle, TL’nin kısmen değerlenmesini; İSTİFA ile ilintilendirilmesine, ve “Damat Bakan gitti, ekonomi düzeldi” diyenlere, sözümüz; Hani ekonomi bitmişti! demek hakkımız değimlidir?

Her yanı bir başka oynayan, bu güruha Konya’nın Meşhur “Tayyip ağası” dilinden cevap vermek istiyorum.

Tayyip ağa aslında anlatıldığı gibi bel altı fıkralara konu olan birisi değildir. Tıpkı; Namık Kemal’e uyarlanmış fıkralar gibi .Aslında oturaklı dini hassasiyeti olan biridir.

Tayyip ağa; çarşıda dükkanı olan eşraftandır.Her gün işine gelip giderken yolunun üzerinde hafif meşrep bir kadın oturmaktadır kadın kafayı Tayyip ağaya takmış gelip geçerken laf atmaktadır.Bir gün yine geçerken aynı tacizle karşılaşınca Tayyip ağa kadına küfrederek “Or…u” der. Kadın, o zamanki mahkeme olan Kadı efendiye şikayet eder.Kadı karşısında Tayyip ağayı görünce sinirlenir ve ağzına geleni söyler.işin ucunda zindan ve değnek olduğunu gören Tayyip ağa alttan alır çarşı eşrafının da desteği ile Tayyip ağayı bir daha böyle şeyler yapmaması karşılığında serbest bırakırlar.

Yine aynı kadın Tayyip ağa geçerken sırnaşır.Tayyip ağa çaresiz kadına döner derki “HER YANIN ÖYLE (OR…U) AMMA SÖYLEYEMEM” der.

Maalesef ,Tayyip beyin etrafından kopup giden fırıldaklar ,bir parmak bala üşüşen sineklerden farkı olmayanlar, bugün televizyon- televizyon gezip, bütün bir konjönktürü görmeyip “biz zamanında şöyle yaptıydık” diye kibirlerinin kinlerini kusmaktadırlar.Biz sizin zamanınızı da gördük.Ülkeyi nasıl İthalat çöplüğüne çevirip, sanayiciyi ürettiği malı ithal eder hale getirdiğinizi unutmadık.Borç aldığınız parayı nasıl ota- b.k harcayıp milletin yirmi yılını ipotek ettiğinizi gördük.

“Yandık, battık” diyenlere, bir örnek vermiş,dostum Behçet Büyükgökmen Geçen haftaki Yazısında.

Koç Holding net kârını ikiye katladı: 9 ayda 8,5 milyar TL
Koç Holding, 2020’nin ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre net dönem kârını yüzde 94 artışla 8 milyar 481 milyon TL’ye, cirosunu yüzde 10 artışla 125 milyar 720 milyon TL’ye yükseltti.
**
Evet, yanlış okumadınız; pandemi, küresel ekonomik kriz, halkın neredeyse nefesini kesen hayat pahalılığı, baş döndüren döviz atakları…
Hiçbiri evet hiç biri mübarek holdingimizin karını ikiye katlamasına mani olamamış. On ayda karını ikiye katlamış…
Kırk küsur kere maşallah!
Bu kâr hangi ülkede elde edilmiş? Ekonomisi çöken, biten bir ülkede, Türkiye’ de…
Haberin devamı daha şok edici.
3. ÇEYREKTE KÂR 3’E KATLANDI
2020’nin temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3. çeyrekte holdingin kârı, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 185 artışla 1 milyar 363 milyon TL’den 3 milyar 886 milyon TL’ye yükseldi.
Ocak-eylül döneminde holdingin cirosu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 125 milyar 720 milyon TL’ye yükseldi.
Ocak-eylül döneminde kâr artışında, finans sektörü faaliyetlerinden brüt kârın 174 milyon TL’den 16 milyar 70 milyon TL’ye yükselmesi etkili oldu.
Bunu da yanlış okumadınız.
Üçüncü çeyrekte yani temmuz, ağustos, eylül döneminde muhteremler karlarını yüzde yüz seksen beş artırmışlar.
Bu karlar milyonların işsiz kaldığı, yardıma muhtaç hale geldiği bir ülkede elde ediliyor.
Bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim.
Malum şirketin ocak/eylül döneminde cirosu sadece yüzde on artmış. Yani ekstra üretim yapıp satmamış.
Ocak/eylül döneminde kâr artışında, finans sektörü faaliyetlerinden brüt karın 174 milyon TL den 16 milyar 70 milyon TL ye yükselmesi etkili olmuş.
Bunun ne anlama geldiğini anlıyor musun sevgili okur?
Evet, bu ülkede yaman bir kriz var. Can yakıcı bir kriz var. İşte o kriz, bu krizdir.
Milyonların acımasızca sömürüldüğü bir vahşi kapitalizm. İnsanlığın gerçek krizi budur. Sözde serbest pazarcı, liberal ekonomik sistemin hüküm sürdüğü her ülkede benzer durum vardır. Bizim batı seviciler, mesela Amerika’da kırk milyonu aşan işsizleri istismar etmek için gündeme getirirken tek bir mahlûkun iki yüz milyar doların üzerinde bir servete çökmüş olmasını arsız bir hayranlıkla anlatırlar. Medyada çemkiren ekonomi papazlarından, bu vahşi sisteme eleştiri olarak bir tek kelime duyamazsınız.
Şimdi koro halinde figan ederler, “Ey Merkez Bankası Dolar -Euro karşısında paramız pul oldu, ekonomi bitti, mahvolduk… Durdur şu dövizin yükselişini… Elindeki faiz silahını çek.” Böyle bağrışırlar. Zavallı halkımız, entel dantel yeni yetmeler sırf Erdoğan düşmanlığı olsun diye bu habis koroya katılırlar.

Şimdi anladınız mı kopartılan vaveylanın nedenini.

Döviz bitti! sıra, yüksek faizden kazanmaya geldi!

-SİZ NE KADAR ÇABALARSANIZ ÇABALAYIN BİZ 2023 HEDEFLERİMİZDEN ZERRE MİSKAL SAPYACAĞIZ.

-SİZ NE KADAR IMF-DÜNYA BANKASI-SOROS DERSENİZ,

-BİZ 85 MİLYON;SİZDEN BİR FAZLA, YERLİ -MİLLİ VE ÖZKAYNAK DİYECEĞİZ! “

-SİZİN BÜTÜN PLANLARINIZI NASIL ÇÖPE ATTI İSEK, BU SEFER SİZİ ÇÖPE ATACAĞIZ.

HEMDE GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜZÜ BİLE YAPMAYACAĞIZ!

2000 YILLIK TÜRK DEVLET AKLI ROTAYI ÇİZMİŞTİR. KİMSENİN MANİ OLMASINA DA, İZİN VERMEYECEKTİR!