27 Aralık  belki de teknoloji tarihimizde bir milat.
Hedeflediğimiz otomobilin teknolojisinin prototipini de gördük.
Bir olayı; niyet (fikir), dua (proje), amel(somut adım), istikamet ( ameli  tutarlı ve kararlı bir biçimde sürdürülebilir bir yaşam haline getirmek)  olarak kabul edersek ,  sıra  işin istikametini sağlamaya geldi.
Fikir hep vardı. Her şeyde bir fikrimiz oluyor. Kendi otomobilimiz konusunda duamız da vardı  ama amelimiz çok zayıf ve kısa vadeli idi.

Bu konuya bilerek ya da bilmeden sadece sempatiden kaynaklı sevinç  ve  gurur duyanlar olduğu gibi, bilerek veya bilmeden nefretin etkisi ile karşı çıkanlar da oluyor.
Bence sevgi ve nefretten bağımsız değerlendirmek ülkemizin bu teknolojiye sahip olmasını daha hızlı ve kolay hale getirecektir.

Bu prototip ve ekosistemi bir otomobilden çok fazlası. Sadece dört tekerlekli bir otomobil olarak değerlendirmek çok dar bir bakış açısı olur.

Bu otomobil üretilmeye başlandığında;

  • Bu prototip güçlü ve elle tutulabilir bir hedef.
  • Manyetik alanı ve aurası güçlü. 
  • Finansal kaldıracı ve katma değer üretme potansiyeli çok güçlü.
  • Özellikle bilişim vadisini  ve Türk sanayisini çok daha anlamlı hale getirebilecek.
  • Dünyanın henüz % 5’inin elektrikli teknolojiye geçtiği bir anda  biz o teknolojiye direkt geçeceğiz. Bu küresel alanda çok kuvvetli ve akıllıca bir hamle. 
  • Ülkemizde şu an SUV modellerin %95 ‘i ithal ediliyor. Bakir ve gelişme potansiyeli yüksek bir pazara sahip olacak.
  • Sadece batarya teknolojisi bile başlı başına ülkemize küresel düzeyde bir konum sağlayacak. Batarya teknolojisi ile;  
  • Otomobil ve diğer kara araçları da batarya teknolojisinden faydalanacak.
  • Tarım sektöründeki başta traktör olmak üzere bütün tarım araçları elektrikli  hale gelecek.
  • Batarya teknolojisi ile güneş enerjisinden  gündüz elde edilen enerji depolanıp gece kullanılabilecek. Hatta 8 yıl kullanma garantisi olan bataryaların ikinci elleri evlerde enerji depolamayı çok ucuz hale getirecek.
  • Büyük bir çoğunluğu ithal edilen forklift, transpalet  gibi fabrika içi taşıma yapan araçlarımız maliyet, temizlik ve kolaylık avantajı ile fabrika  içi taşımada büyük bir açığı kapatacaktır.
  • Deniz araçlarımızda, savunma sanayinde, hava araçlarımızda  hızla kullanılan batarya sistemi başlı başına stratejik bir adım.
  • Meydana getireceği eko sistemle farklı bir ekonomik ve teknolojik paydaş oluşturacaktır.
  • Uydu, haberleşme, 5G, robotik, elektrik, tasarım, yazılım, mekatronik, malzeme teknolojisi, fren ve aktarma sistemleri,otonom sistemler, Endüstri 4:0(akıllı fabrikalar), nesnelerin iletişimi gibi birçok alanda teknolojinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
  • İnnovatif özellikleri ile toplumsal özgüveni ve girişimciliği  güçlü sinerjilerle etkileyecektir.
  • Bütün park yerleri şarz istasyonu da olacaktır.
  • Bu girişimle birçok alanda standartların ve normların  oluşmasında küresel ekonomide lokomotif olacağız.
  • Euro  NCAP’ta 5 yıldız hedefi  başlı başına bir sorumluluk.

Bu projenin önündeki engeller:

  • Ülkemizin faydacı ve popülist sistemle işleyen siyasal yapısı.
  • Kendi makamını yüceltmek ve korumak için insan kaynaklarını öğüten kamu , özel sektör  bürokrat ve yöneticilerin kısırlaştırdığı hiyerarşi düzeni
  • Küçük olsun benim olsun zihniyeti.
  • Patronların insan kaynaklarına önem vermemesi, sistematik ve hesap verebilir işletmeleri kuramaması. Anadolu’da hala benden akıllı insanı sevmem diyen  patronlar  çoğunlukta…
  • Özel sektör ve devlet yönetimi olarak ilkeleşme konusunda karar vericilerin samimi olmaması
  • Liyakatli insanların önemsizleştirilmesi. Özel sektör ve kamuda kediye aslanın boğdurulması.
  • Siyaset, bürokrasi  ve özel sektörün  asalak güç ve ruh haleti ile devleti yönetme gayreti.
  • Devlet yönetiminde ve özel sektörde  akraba tanıdık gibi unsurların  liyakat sahibi,  katma değer  üretebilecek insanımızın önünde  engel olması.
  • Devlet ve özel sektör yöneticilerinin ilkesel değil iki dudağın arasında kararlar vermesi.
  • Organizasyonel karar verme kabiliyetimizin yetersiz olması. 
  • Fabrikadan önce üretimin  organizasyonel yapısının oluşmaması
  • Mevcut profesyonel yöneticilerin  sürdürülebilir ortamlarının net olmaması,
  • Kamuoyunun tarafgir kısmının yoğun bilgi kirliliği ve yıkıcı gayreti.
  • İktidarın bu girişimi aşırı kullanma hevesi ve toplumda negatif enerjiyi tetiklemesi.
  • Enerji alt yapısının, özellikle nakil hatlarının yetersiz olması, şarz  ihtiyacının nasıl karşılanacağı endişesini meydana getiriyor.
  • Doğru aydınlatma doğru algılar oluşturur. Bu konuda çekincelerim var. Mesela % 100 yerli beyanı doğru değil. % 52 ile üretim başlayacak.

Çok beğendiğim yönler;

  • Sunum çok güzeldi.
  • Özellikle ilk defa bir projede çalışan ve  sermaye aynı ağırlıkta taktir edildiler.  Sermaye ve beyinin taktirinin Anadolu sanayisinde de yansımaları olacaktır.
  • Projenin CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş ve ekibinin açıkça takdir edilmesi farklı bir boyuttu.
  • Rifat Hisarcıklıoğlu’nun küçük olsun benim olsun zihniyetinden büyük olsun bizim olsun bilincine geçtik demesi çok anlamlıydı.
  • TOGG’unu oluşturan beş girişimcinin ortak paydalarının bu proje olması. Liyakat sahibi ve ülkemizin birikimi en güçlü girişimciler olması.  Kan bağı , yakınlık yönetiminden akıl  bağı, can bağı yönetimine örnek olmaları.
  • Yani R.Hisarcığlıoğlu’nun deyimi ile eski köye yeni adet getiren bir proje olması.
  • En önemlisi tasarlamanın önem kazanmaya başlaması. Projenin sahibi olmamız.

DEVRİM otomobili  4 ay gibi kısa sürede yapılmıştı. Prototip olarak 4 adet üretilmişti.  O zamanın imkanlarının sebep olduğu talihsizlik, zaman kısalığı,  siyasi irade ve bürokrasinin sahipsizliği nedeni ile üretilemedi.
Sadece isminin devrim olması bile kamuoyunda itibarsızlaştırmak için kullanıldı.

Her türlü eksik ve hatalarına karşın  üretme iradesi ve kararlılığı olabilseydi, bugün  çok daha büyük hedeflerin sahibi olacaktık.

İtibarsızlaştırma, olmazcı bir ruh haleti yerine oldurmaya yönelik irademizi gösterebilirsek bu sefer olacak gibi.
Bir kere hedefin zihinlerdeki  resmi net. Ne istediğimizi net biliyoruz…