A Haber. Hepimiz biliriz ki hükumete mamafih devlete en yakın tv kanalı.
Cumhurbaşkanlık basın yayın enformasyon genel müdürlüğü gibi çalışıyor da denebilir. Resmi Gazete'nin tv kanalına evrilmiş hali.
Kısaca ülkedeki yasama ve yürütme erkinin sesi.
Konu A Haber gibi bir kanal'da sürekli açık oturumlara çıkan, çoğu zaman Cumhurbaşkanının uçağından inmeyen, ülke ülke dolaşan gazeteci aydınlarımız(!)
O kadar aydınlanmışlar ki, ışıkları adeta gözlerimi kamaştırıyor. Açık oturumlarda öyle konuşmalar dönüyor ki,
Durun!
Televizyonun sesini açın!
Kanun Hükmünde Kararname yayınlanıyor,
dediğim bile oldu...
Geçen yine A Haber'i açtım. Aydınlar yine toplanmışlar, açık oturum!
Nasuhi Güngör, kolunu havada 23.5 derece yatırarak. Konuşmak üzere şöyle bir kasıldı.
(Bu hareketi genelde bir tüzük değişikliğinin gösterir. Eğer kolu havada 72.5 derece oynarsa bu da bir genelge yayınlanacağını gösterir.)
Dedim ki sesi açın!
Siyasi boşluk var,
Başkanlık sistemi ile ilgili sahici gündeme geçemediğimiz için, iki başlılık var.
Daha da açık konuşacağım, Türkiye'nin paralel yapı ile mücadelesinde gayret etmesi gerekenler bunu yeterince yapmıyor.
Siyasiler de bunu gündemlerine yeterince almıyor.
Hükümet yeterince gündemine almıyor.
AK Parti de almıyor gündemine. Çok daha aktif gündemlerine almak zorundalar.
Davutoğlu, Dışileri Bakanı olarak çok önemli hizmetler gördü.
Türkiye'nin Suriye ile de Rusya ile de devam eden ve niye devam ettiğini hala anlamadığım gerginlik ile ilgili hala çözüm üretilemiyor.
Türkiye bu ikili yapıyı kırmak zorunda.
Ve açık söyleyeyim Sayın Ahmet Davutoğlu ile artık bu mesele devam edemeyecek bir hale gelmiştir. AK Parti kendine yeni bir yol aramak durumundadır.
dedi!
Yazımın başlığı halen bir medeniyet inşası olarak kalmaya devam ettiğine göre Başbakan değişmemiş, henüz bir iç savaş ortamı oluşmamış demektir ki şunu anlamanızı istiyorum.
Bu millet yıllardır anglosaksonundan, moskofuna, anzağına, arabından, acemine..v.s. medeniyetimiz için bıkmadan, yorulmadan savaşmadığı millet kalmamıştır.
Ve ne yazık ki; bu medeniyet inşasında bu saydıklarımdan hiçbiri bizi saray soytarıları kadar yıpratmamış, yormamıştır.
Bizi ötekileştiren,
Cumhur'un Reisini, Cumhur'dan uzaklaştıran adeta onu öcü gibi gösteren,
!
Bu konuda örneklemeyi çoğaltarak mamafih konunun en derununa inerek az da olsa medeniyetimize zarar verdiğimi düşündüğüm için uzatmayacağım.
Yıl 1951, Mustafa Kemal Paşa adını kullanan soytarıların
khk, tüzük yâda genelge yayınlamanın da ötesine geçtikleri gün, rahmetlik Menderes; baktı olacağı yok. Mustafa Kemal'i koruma ve kollama kanunu bile çıkardı!
Ne dersiniz?
Yeni anayasamıza Devlet Büyüklerinin adlarını kullanarak ahkâm kesme, insanları aşağılama, ötekileştirme, adam kayırma gibi faaliyetlerde bulunmak suçtur. maddesi ekleyelim mi?
Her hafta Medeniyetsizlik göstergesi detaylardan bahsediyoruz.
Bir milletin hak ve hürriyetlerini kapsaması gereken anayasada, kişiye özel yasa çıkarılması.
Ülkemiz Anayasasında Atatürk'ü koruma ve kollama yasası da bulunmaktadır.
Ne yazık ki anayasamız tek bir kişiyi, şahsı korumak üzere düzenlenmiş bir maddeye de sahiptir. Olağanüstü bir medeniyetsizlik göstergesidir.
Medeniyetsizlikte enler sıralaması olarak şöyle bir düşünecek olursak bunun; sokakta her gün gördüğümüz kaldırım taşlarının, yoldan yüksekliğinin yarım metre olması medeniyetsizliği ile zirve için kapıştığını da anlamış oluruz.