Bir medeniyet inşa ediyoruz dedik.
Hafta içinde bir abimiz umreden geldi ziyaretine gittik. Kendisi kamu personeli olur.
Allah bize de nasip etsin.
Kafilede Kuran-ı Kerim okuyor.
Sesi güzel, hacıları coşturuyor.
Allah razı olsun. Çok mübarek bir abimiz
Arada bir daireye gelse de yüzünü görsek feyz alsak diyoruz.
Gelmiyor. İşleri yoğun sanırım.
Kaydı dursun devlet maaşını ödesin.
Ona ödenen memur maaşı, devletin zekâtı olarak düşünülüyor sanırım.
Yoksa bu kadar muhterem bir şahsın daireye hiç gelmemesi neyle açıklanabilirdi ki!
֍֍֍
Brookings Enstitüsünde canlı yayın,
Dünya'nın karşısında bir Cumhurbaşkanı,
mevzu sohbet,
öksürse manşet!
İstiklâl ve Cumhuriyetimize kasteden düşmanların alayı sohbette,
bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili bunlar.
Cumhurbaşkanı olağanüstü bir mücadele ile kararlı bir şekilde, bombalı tuzaklara basmadan sohbeti tamamlıyor.
Ülkemize geri geliyor. Evet diyor ve açıklıyor:
-Amerika'da Fetö, Pyd, Asala, Pkk, Daiş...v.b.. hepsini bir arada karşımda gördüm.
Beklenen yankı yok.
Teba yiyip, içip umreye gitmekle meşgul denilebilir.
Ya da hiç daireye bile gitmeden memurluk, müdürlük, başkanlık yapıyor da diyebiliriz!
֍֍֍
Her hafta Medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylardan bahsediyoruz.
Bakmak.
Mütemadiyen bakmak.
Ne yazık ki çok bakan bir milletiz. İnsanlar parkta, sokakta, işte, tramvayda, otobüste, avm'de kimi görse mal mal bakıyor.
Kadın erkek fark etmez, güzel kadına ayı gibi, hafif dekolteliye ejderha gibi bakıyor. Küpe takan adama bakıyor. Saçı uzuna bakıyor. Dövmeliye bakıyor. Aykırı gördü mü feci kitliyor.
Tramvayda kitap okuyana bakıyor. Telefonuyla oynayana bakıyor. Kulaklıkla müzik dinleyene bakıyor. Engelliye bakıyor. Sağır dilsiz kendi aralarında işaret diliyle konuşanlara öküz gibi bakıyor. Uzuna kısaya ayrı şişmana zayıfa ayrı bakıyor. Sporunu yapana uzun uzun bakıyor. Gülene, eğlenene, kahkaha atana fesat fesat bakıyor.
Bakmayın güzel kardeşim. Bakmayın. Bu kadar bakmayın. Biraz medeni olun, kendi işinize bakın. Kendi içinize bakın.
Dönüp bir aynaya bakın.