Değerli Doktorum;
Ben hastayım.
Ağrım var, acım var.
Rahatsızım.
Belki de hasta olmadığım halde öyle hissediyorum.
Endişeliyim.
Korkuyorum.
Geleceğin bilinmezliğinin ötesinde kaygılarım var.
Ne ile karşı karşıya olduğumu bilmiyorum.
Tüm bu duygular beni içime kapamış, yalnızlaştırmış durumda.
Bana emanet edilen bedeni korumak, ruh sağlığımı selamete erdirmek için sana ihtiyacım var.
Mahremimi paylaşıyorum seninle.
İçimi döküyorum dilim döndüğünce.
Ben yeterince bilmiyorum, teşhiste rahatsızlığımı tam olarak aktarmamın ilk ve önemli kanaat oluşturduğunu.
Ben yaşlıyım.
Belki de yaşlılığımın getirisi rahatsızlığım. Hatta ilgi tek istediğim. Evimde bulamadığım. Bulduğumun halde daha ötesine ihtiyacım olan ve kapınızda aradığım. Belki rahatlatmanızdan başka bir şey istemiyorum.
Yardım edin bana.
Sizi ve ekibinizi rahatsızlık boyutuna getirmek değil istediğim. Ama bunu yapıyor olabilirim. O nedenle beni anlayın. Yaptığımın yanlışlığını gösterin bana. Ama kırmayın beni. Hayatın yükü sırtımda ağır geliyor artık. Naifim. Bir bakış, bir söz beni darmadağın edebilir.
Hastane koridorlarının kalabalığı yormaya yetiyor beni.
Üzgünüm.
Hastabakıcının, güvenlik görevlisinin, hemşirenin davranışları konusunda sahip çıkılmaya ihtiyacım var. Onlar da benim için varlar biliyorum. Ama, senin gözetimini hissetmek benim için o kadar önemli ki; unutma!
Ben çocuğum.
Daha hayatımın başındayım.
Derdimi anlatmak konusunda sıkıntı yaşıyorum.
Bebeğim ben. Konuşamıyorum daha.
İletişimim gözle, dokunmayla. Besmele çektiğim hayatta bana şefkatinle, sevginle destek ol. Belki abartıyorum rahatsızlığımı. Gaz sancısı çektiğim. Ama annemin, babamın gözündeki endişenin giderilmesine ihtiyaç var. O nedenle zor işin. Anlayışlı olmak da düşüyor sana. Aslında hasta olan benim, ama ilgilenmen gereken en az 3 kişi.
Yabancı bir elin vücuduma değmesine alışık değilim.
Korktum.
Ben de senin evladınım aslında. Biliyorsun değil mi?
Hani umut bağladığın, geceleri üstünün açık olmasına dayanamadığın. Bir gülücüğü ile dünyaların senin olduğu. Öyle düşün.
Ailemin biriciğiyim ben. Titriyorlar üzerimde. Hassasiyetleri için kusura bakma. Belki kırıyorlar seni. Lütfen idare et!
Kadınım ben.
Kırılganım.
Nazlıyım.
Beni anlattılar sana 'ordinaryüs' olarak başladığın andan itibaren.
Ama ondan önce anayım ben biliyorsun.
Yarim ben, yaşıyorsun.
Hayat arkadaşıyım.
Emanetim ben en önemlisi.
Güven duymaya ihtiyacım var.
Eşimin gözlerindeki endişeyi, biraz da kıskançlığı görebiliyorsun değil mi? Tedavi edeceğin benim. Ellerinden tutman gereken yakınlarım aynı zamanda.
Bebek mi bekliyorum?
Allah'ım ne güzel bir duygu.
Yavrumun hayata başlamasının her aşamasında varsın.
Ne kadar bizdensin, bizimlesin aslında. Ne büyük bir sorumluluk ve aslında güzellik bu senin için de.
Kadına has bir hastalığım mı var?
Bununla nasıl yaşarım.
Görevlerim var benim. Yetine getirmem gereken. Kaygılıyım. Yardım et bana.
Çocuk yapabilme yeteneğini kayıp mı ediyorum? Bu psikolojiyi alt etmemde sen yanımda olmazsan ne yaparım ben?
Dikişlerim lütfen dikkatli atılsın. Görüntüme göstermem gereken özen beylerden dana fazla.
Erkeğim ben.
Hayatın yükü omuzlarımda.
Güçlü olmak zorundayım.
Sorumluluklarım var. En ağırından.
Sağlığımı korumam lazım. Sağlığım olmazsa, çalışamam, üretemem.
Gücümü korumam lazım. Değilse ailemi koruyamam.
Neslimi devam ettirmem lazım.
Mahremimi açıyorum sana. Dipsiz bir kuyu ol. Sıkıntıları yut. Ayıpları ört. Özelim de sende, sadece sende kalsın. Mesleki paylaşımlarında adım vak'a olsun sadece.
Gerçeklerle yüzleşmemi en doğru zamanda sağla. Hastalığımla mücadelede bana desteğini esirgeme.
Bilmem gerekenden daha azını ve bilmem gerekenden daha fazlasını benimle paylaşma.
Meşrebimi, mensubiyetimi araştırma. Ama yaşadığım coğrafyayı, gelenek göreneğimi, inancımı bil. Bil ki ona göre geliştirmen gereken tavır ve dil varsa yerine getir.
Sevgili doktorum;
Farkında mısın aslında istediğim şey sevgi, ilgi, umut.
Biliyorum bu hayat sonlu. Bana verilen ömrü bir şekilde tamamlayacağım. Bahşedilen sağlığı ve bedeni korumamdaki gayretine teşekkür ediyorum. Hastalığıma isyan ve itirazla başlasam da geleceğim nokta kabul ve mümkün olan tedavi konusunda yardımına olan güvenim.
Ne kadar duygusalım görüyorsun değil mi?
Değerli doktorum;
İşin zor!
Hep senden ve ekibinden bekliyorum.
Hep vermeni istiyorum.
Senden, empati diyorlar ya kendi yerime koymanı istiyorum. Sempatik davranmanı istiyorum. Her daim aynı seviyede moralli, ilgili olmanı istiyorum.
Biraz önceki huysuz hastanın tavırlarının seni kırdığını biliyorum ama istiyorum ki bana dünyanın en önemli insanı muamelesi yap.
Gözünün ucuyla ekibinin ve hastane personelinin yaptıklarını izle. Bana nasıl davranıyorlar? Kabalar mı? Müşfikler mi, kırıcılar mı? Ezdirme onları bana. Ama benim ezilmeme de müsaade etme.
Her bir muayene ve müdahalenin senden bir şeyler götürdüğünü biliyorum. Enerjini etkilediğini, yorduğunu, yavaş yavaş tükettiğini.
Asla alışma olur mu?
Dertlere asla alışma. Benim insan olduğumu unutma. İnsanlığını yitirme. Senin de yüreğinin titremesine, göz pınarlarının coşmasına müsaade et. Hep doktor yüzün olsun. Ama o yüzünün ardında, kendini kaybetme. Hassasiyetlerini daima koru.
Kendini yenile sürekli. Gelişmeleri takip et. Hatta gelişme denilen neyse onu sen sağla. İnan bu sana yakışır ve inan bunu yapabilirsin.
Haklısın;
Senin de insan olduğunu, yorulabileceğini, moralinin bozuk olduğunu unutabiliyorum.
Haklısın;
Senin de hasta olabileceğini unutabiliyorum. Duygularını atlayabiliyorum.
Haklısın;
Senin de maddi ihtiyaçların var. O kadar da kıskanılacak gelirlere sahip değilsin.
Haklısın;
Çalışma düzeninle ilgili sürekli tasarrufta bulunuluyor. Bu da seni çok yıpratıyor.
Haklısın;
Hep göz önündesin. İnsan biraz geri çekilmek, kendini dinlemek ister ama buna imkanın yok.
Haklısın; komşudan önce hekim, akrabadan önce hekimsin. Seninle sohbet 'nasılsın' ile başlamıyor çoğu zaman. 'Şuramda bir ağrı var' ile başlıyor ve sen zaten gün boyu bu şikayetlerden bunalmış oluyorsun.
Haklısın; eğitimin herkesin eğitiminden daha uzun ve bitmiyor.
Haklısın;
Reprazant denilen kişiler bazen boğuyor seni.
Haklısın;
Ayaklarını tam uzatıp dinlenemiyor, gönül rahatlığı ile bir yemek yiyemiyor, tatil yapamıyorsun çoğu zaman.
Ama sevgili doktorum;
Unutma sen doktorsun.
Rızkını kazanıyorsun, insanların sağlığına kavuşmasına aracılık ediyorsun ve sevap kazanıyorsun.
Ne mutlu sana!
Müteşekkirim. Dua ediyorum. Allah sağlığını, huzurunu, mutluluğunu daim kılsın.
Duyuyorum şimdi alkışları. Bu alkışlar sana.
İyi ki varsın.
Hiç hastalanmak istemem ama ya olmasaydın?
Düşünemiyorum.
Sevgili doktorum;
Seni seviyoruz biz!
Hiç kuşkun olmasın.
Ben hastayım biliyorsun değil mi?
Selam ve saygılarımla...