Fatsa ilçesine bağlı Bolaman Mahallesi’nde bulunan ve 1968 yılında yapılan Laleli Merkez Camii’nin temeli kazıldığı esnada bir taş bulundu. O dönem vatandaşlar, taşın üzerinde yazılar olduğu için şüphelendi. Gerekli görüşmeleri sağlayan vatandaşlar bir sonuç alamayınca, yapısı düzgün olduğu için taşı caminin bahçesine yerleştirerek, oturak olarak kullanmaya karar verdi.
Binlerce yıllık tarihin üzerinde oturdular
Vatandaşlar, önemini ve anlamını bilmeden 1970’li yıllardan bu yana oturak olarak kullandıkları taşın üzerinde oturup dinlendi, cemaat ve misafirler burada yıllarca sohbet etti. Ancak mahalle sakinlerinden olan, Fatsa Cahit Zarifoğlu Anadolu Lisesi’nde görevli Edebiyat öğretmeni Aydın Bal, taşın üzerindeki yazıları yıllar sonra yeniden fark edince, Fatsa Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Cevat Erbil’e haber verdi. Bunun üzerine Ordu Üniversitesi’nden akademisyenlerin de katılımıyla yapılan ilk incelemelerin ardından, eski Helen ve Latin epigrafyası uzmanı, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Sami Öztürk tarafından da Latince metnin çevirisi yapıldı. Böylece eserin niteliği anlaşıldı.
“Taşın bulunması için çok zor bir coğrafya”
Doç. Dr. Seçkin Evcim, “Burada imparatorun, buradan geçen Roma yolunu yenilettiği ile ilgili bir bilgiye yer verilmiş ve ikinci mile ait olduğu belirtilmiş ki bu da Bolaman ve Yalıköy sahillerine denk gelen bir mesafe. Yani Laleli Mahallesi’nden geçen yol Bolaman sahilinden İç Anadolu’ya doğru deva eden Roma yollarının hemen başlangıcında yer alıyordu. Bu açıdan bölgenin Roma Dönemi’ndeki güzergahlarının belirlenmesi ve bu dönemin tarihi hakkında bilgi vermesi açısından önemli bir yazıt, bir de bölge gerçekten bu tip eserlerin bulunması çok zor bir coğrafyaya sahip. O açıdan bunu tespit edebilmek bizim için çok önemli oldu. Bu şekilde Fatsa’nın kültür tarihine de önemli bir eser kazandırılmış oldu” diye konuştu.
Bölgede yine bu tür taşların bulunabileceğini ancak coğrafi zorluklardan dolayı tespitinin zor olabileceğini kaydeden Evcim, insanların bu tür konuda duyarlı olmaları gerektiğini aktardı. Bu tip eserlerin bulunmasını sağlayan yüzey araştırmalarına verilen desteğin önemine değinen Evcim, Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.
“Taşın bu kadar eski bir geçmişi olduğunu bilmiyorduk ama şüpheliydik”
Mahalle sakinlerinden İsmail Yıldız, cami bahçesindeki alanı çay içtikleri ve sohbet ettikleri bir yer olarak, mil taşını ise oturmak için kullandıklarını belirterek, “Bunun tarihi anlamı bilmiyorduk ama şüphelendiğimiz için birkaç kere görüşmeler yaptık. Bize tarihinden kimse bahsetmedi. 1968 yılından bu yana taş burada” ifadelerine yer verdi.
“Yazıyı okuyup kimse bizi aydınlatmadı, biz de oturak olarak kullandık”
Caminin yapımından da çalışan ve o günden bu yana cemaatinden olan Mahmut Türkmen, “Bu taş cami temeli yapıldığı esnada çıktı, bu yazıyı fark ettik, görüşmeler yaptık ama netice alamadık. Bu taşın geçmişinden kimse bahsetmedi. Biz de bunu oturak taşı olarak kullandık. Burada sohbet etmek ve gelen misafirleri ağırlamak için kullandık. Oturduk ama biz bunun bu şekilde tarihi bir taş olduğunu bilmiyorduk. Yazıyı okuyup da kimse bizi aydınlatmadı” şeklinde konuştu.
“Kıymetini bilememişiz”
Mahalle sakinlerinden İsmail Tepe ise, “Yıllarca oturak olarak kullandık ama şimdi götürülecek, üzülüyorum. Böyle bir eser elimizden gidiyor ama biz kıymetini bilememişiz” dedi. Gerekli incelemeler ve görüşmelerin ardından taş, belediye ekipleri ve görevlilerin yardımıyla cami bahçesindeki yerinden alınarak, sergilenmek üzere Ordu Müze Müdürlüğü’ne götürüldü.