Geçmişten günümüze sürü gelen içeceğimiz tabi ki de Kahve’dir. Çeşit çeşit kahve türleri çoğalsa da Türk Kahvesi vazgeçilemeyecek bir lezzettir. Kimine göre güne başlamanın en yaygın yollarından biri, kimine göre yorgunluğunun yok olması kimine göre muhabbetin en keyifli yanıdır. Bunların yanında tabi ki yararlarını da saymakla bitiremeyiz.

Fiziksel performansı artırır, Kahvenin içerisinde bulunan Kafein enerji verir.

Konsantrasyonu arttırır,

Kahve hücrelerimizin toksinler, kimyasallar ve enflamasyonla oksitlenmesini önleyen antioksidanlar açısından çok zengindir.

Yapılan araştırmalarda diyabet(şeker) hastalığını önleyici olabileceğini bildiriyor. 

Yaşlılarda hafızayı güçlendirirken, Alzheimer hastalığını önlüyor.

Kahvenin, bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi var.

Spordan yarım saat önce içildiğinde bazı araştırmalarda özellikle bir fincan kahvenin, spordan ve masajdan yarım saat önce tüketimi; yağ hücrelerinin yakımını hızlandırdığı gibi egzersiz sırasındaki performansı artırarak egzersiz yapma süresini uzatır. Verimli bir egzersiz sağlaması ile kas gelişimine de yardımcı olabildiği görülmüştür.

Vitamin ve mineral bakımından Kahve, enerji metabolizmasında rol oynayan B vitaminleri (riboflavin, niasin, pantetonik asit), magnezyum, potasyum ve manganez gibi birçok vitamin ve mineralden zengindir.

Ancak kahve yüksek miktarda tüketilirse zararlı etkileri de vardır. 

Kalbinde rahatsızlık olanlarda tüketimi kontrolsüz olursa çarpıntıyı tetikler.

Kontrolsüz tansiyonu olanlarda kan basıncını arttırabiliyor.

Bazı araştırmalarda günde 5 fincan ve üzeri kullanımında kemik erimesine neden oluyor.

Akşamları kahve tüketimi uykusuzluğa neden olabiliyor.

Kahve vücuttan su atımını arttırarak idrar ihtiyacını arttırıyor. Kalp ve böbrek hastalarında elektrolit dengesizliği olabileceği için dikkat edilmesi şarttır.

Kişilerin kafeini tolere edilme derecesi fiziksel ve genetik özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Günde bir birey 3- 4 fincan kahve tüketimini aşmamalıdır. Bir birey günde 400 miligram kafeini aşmaması gerekir. Ortalama 3 tatlı kaşığını aşmamalıdır. 

Tok karnına Kahvenizi için, Kahveyi kahvaltıdan ya da yemeklerden bir saat sonra tüketmeye özen gösterin. Aç karına kahvaltı yapılmadan içilen kahve, vücuttaki stres hormonlarını aktifleştirerek, günlük döngü ve ruh halinizi bozabilir. Aynı zamanda yemekle içilen kahve, besinlerin içerisindeki vitamin ve minerallerin emilimini azaltabilir.

İlaçlarla içmeyiniz çünkü Mide yanması, reflü, ülser gibi mide hastalıklarında kullanılan ilaçların etkisini de azaltırken mide asiditesini yükseltebileceğinden dolayı, antibiyotik gibi ilaçların da sindirimini yavaşlatabilir. Bu nedenle ilaçlarla birlikte kahve içmemeye özen gösterilmeli.

Kilo vermenize yardımcı olur, Vücudunuzdaki leptin hormonunun seviyesi düşük olduğunda bedeniniz yağ depolamaya başlar bu da kilo almanıza neden olur. Ama kahve bedeninizdeki hormon seviyelerini yükseltir. Kahve bağımlısı insanların kilo almasının uzun sürmesinin ve yaptıkları egzersizlerin hızlı sonuç vermesinin sebebi de bu diyebiliriz.

Kabızlığı önler, Laktasif ve diüretik özelliğinden dolayı kahve kabızlığı önler, bağırsakları çalıştırır ve sık tuvalete çıkmayı sağlar.

Kahveli bol güzel sohbetleriniz olsun.

Sağlıcakla kalın…