Sağlıklı yaşamak için beslenmenizde süt ürünlerine yer verin. Süt ürünlerinin sofranızdan eksik etmeyin. Bu grup protein, kalsiyum, B2 vitamini (riboflavin) ve B12 vitamini başta olmak üzere birçok besin ögesinin önemli kaynağıdır. Süt grubu besinlerde bulunan kalsiyum diğer besin kaynaklarına göre vücut tarafından daha iyi kullanılır. Kalsiyum kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar. Süt ve süt ürünlerinin içerdiği kaliteli protein her yaş için gereklidir.

Süt, Daha güçlü kemik yapısı oluşmasını destekler. Mide rahatsızlıklarını ve hazımsızlığı tedavi eder. Bağışıklığı Güçlendirir. Süt, çinko ve D vitamini gibi bazı besin maddeleri nedeniyle bağışıklık sistemini destekler.
Güçlü bir iskelet oluşturmak ve bebeklikten yetişkinliğe (ve menopoza) kadar sağlıklı kemiklerin korunması hayati önem taşır. Süt osteoporozu, kemik kaybını ve oluşabilecek çeşitli kemik zayıflıklarını önler.

Yoğurdun kimyasal bileşimi, üretildiği süte ve uygulanan teknolojik işlemlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Yoğurt laktik asit bakterileri tarafından süt bileşenlerinin insan beslenmesinde yararlı olan metabolik ürünlere dönüştürüldüğü tüm bileşenleri içermektedir. Yoğurt protein, kalsiyum, fosfor, B1 (tiamin), B2 (riboflavin), ve B12 vitaminleri içeriği bakımından oldukça zengin bir üründür. Ayrıca yoğurdun folik asit, niasin, magnezyum ve çinko değerleri de süte oranla oldukça yüksektir. Dolayısıyla düzenli yoğurt tüketimi ile özellikle çocuklar ve gençler için günlük önerilen vitamin A, folik asit, vitamin B12, kalsiyum ve magnezyum miktarlarının önemli bir bölümü karşılanabilmektedir.

Yoğurdun sindirimi sütten kolaydır. Yoğurt barsak sağlığına katkıda bulunur. Yoğurt içerisinde laktobakterileri içerir. Bu bakteriler bağırsakların sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yürütmesine olanak sağlar. Yoğurt kalsiyum açısından zengin bir besindir. Kalsiyum ise kolon sağlığına fayda sağlar ve kolon kanseri riskini azaltır. Yoğurt emilimi kolaylaştırır ve bunu yoğurdun mayalanması sayesinde kalsiyum ve B kompleks vitaminlerinin sayesinde yapıyor. Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yoğurt içerisinde iyi bakteriler içeriyor.  Yoğurt gibi fermente ürünler vücutta yararlı yaşayan mikroorganizmalar barındırıyor. Probiyotik adı verilen bu canlılar özellikle sindirim sistemi için faydalı. Bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Yoğurt yüksek tansiyon riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Kemik erimesine karşı koruyor. Yoğurt kasları yeniliyor. Kolestrol seviyesini azaltabiliyor. Ve kilo vermeye yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalar da yoğurtta bulunan karın bölgesi yağlarını artıran kortizol hormonunun daha az üretilmesini sağlıyor. Böylece kilo vermeye yardımcı oluyor.

KEFİR, özel maya mantarıyla yapılan, tadı ayrana yakın, biraz ekşimsi olan bir besindir. Kefir, probiyotik etkisiyle sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı bir süt ürünüdür. Kefirde bol miktarda A, D, E , B1 , B12 ,K , vitaminleri bulunur. Kalsiyum, fosfor, folik asit, magnezyum açısından iyi bir kaynaktır. Yağ oranı düşük, sodyum ve kolestrol bakımından fakirdir. Özellikle kolon kanserine karşı koruyucu etkisi vardır. Protein açısından zengindir. Bağışıklık sistemi güçlendirir. Enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır. Bakterilerle mücadele eder. Sindirim problemlerine karşı, hazımsızlık ve kabızlığa bire bir çözümdür. Doğal bir antibiyotikken hücreleri yeniler. Beslenmesini düzene koyup diyet yapanlara yardımcı bir besindir. Kilo vermek isteyenler için de ideal bir içecek olan kefir tok tutucudur. Kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olmaz. Kefir doğal enerji kaynağıdır. Kefir doğal antibiyotiktir. Stres azaltır, sakinleştirir ve kolesterolü düşürür.Yüksek tansiyonu düzenler ve dengeler.Yüksek besin değeri ve sağlık üzerine de olumlu etkileri olan kefirin, tüm yaş gruplarına ve ayrıca hastaların beslenmesinde destek bir besindir. Kefirle ilgili önemli bir nokta da laktoz intolerans problemi olan kişiler tarafından tüketilebilir.

Kefir içerisinde önemli derece de ve yüksek oranda orotik asit içerir. Bu organik asit; kolesterolün biyosentezini engellemede, karaciğeri korumada, nükleik asitlerin sentezinde ve proteinlerden yararlanmada büyük öneme sahiptir. Kefirin içilmesiyle kanda yüksek oranda orotik asit saptanması kefirin bağırsaklardan çok iyi emildiğine bir kanıttır.

Sofralarınızdan süt ürünlerini eksik etmeyin.

Sağlıcakla kalın…