Değerli okurlarım yıl boyunca bazı özel geceler ve günler var ki Rabbimizin merhamet ve inayeti ile bilerek ve ya bilmeyerek hata ile işlemiş olduğumuz günahlarımızın affı beraatımızı ummak için büyük bir fırsattır. Yalan dünyanın mahkemelerinde bile bir davadan beraat etmek insanı nasıl sevindirir ki Ya yüce Yaradanın huzurunda beraat edebilmek ne büyük bir kazançtır. Biliniyor ki 27 Mart Cumartesi gecesi Beraat kandilidir. Bu gece yalnız Allaha kul olmanın manevi şevkini tadarak, kalpleri İslam için, çarpan gönülleri Allah ve onun yüce peygamberi Resulümüz için coşan damarlarımız tevhit heyecanıyla kaynarsa işte o zaman Allahın lütfüne erebilecek olduğumuz nurani bir gecedir.
Bu gece Allah âşıklarının Yunus dilince “Allah deyû deyû” çağladıkları bütün dünyevi ve bencil mağrur duygulardan sıyrılarak Allaha bağlandıkları müstesna bir gecedir.
Bu gece Allahın Mağfiret kapılarını çalarak elleri açıp gözyaşı dökenlerin sağnak sağnak yağan ilahi rahmete kavuşacakları ulvi gecedir.
Şayet bu gecede ağızlarımızı kötü sözlerden, akıllarımızı kötü düşüncelerden ve Allahın sevmediği çirkin hareketlerden ebedi olarak uzaklaşmaya söz vereceğimiz Ve yüce Allah ın huzurunda secdelere kapanacağımız hidayet gecesidir.
Değerli okurlarım bu gece bir sene içersinde olacak işlerin, verilecek Rızıkların, ecellerin harplwerin, hastalıkların, zelzele ve benzeri olayların hükme bağlanıp, Allahın izni ile bu işleri görecek meleklere tevdi olunacağı teşkilat gecesidir. Bu gece Nebiler, veliler Serdarı, Resulü Zişan Peygamber efendimize umumi şefaat hakkının verildiği merhamet gecesidir.
Peygamberimiz Muhammed Mustafa (SAV) bir hadisi şeriflerinde
“Şaban aynın yarı gecesi oldu mu, onu ibadet ve taatla geçirin. Gündüzün de oruç tutun. Zira Allahüteâlâ o gecenin gurup vakti dünya semasına rahmetle tecelli eder ve şöyle buyurur: “Yok mu bana istiğfar eden, onu mağfiret edeyim. Yok, mu benden rızık isteyen, ona rıszık vereyim. Yok mu bir hastalığa müptela olan ona afiyet bahşedeyim. Yok, mu şunu isteyen Yok, mu bunu isteye” diyerek taa sabaha kadar devam eder.
İşte bu gece kazancı bol olan bir gecedir. Peygamber efendimiz yine bir hadislerinde şöyle buyurur.” “Allahü Teala Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına lütufla tecelli edip, “ Kelp” kabilesin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını mağfiret eder.”
Yine bir hadisi kudsi de peygamberimiz “Allahü Azimüşşan Şaban ayını yarısında kullarının hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını Affeder. Buyururlar.
işte bütün bu müjdeleri okuyup duyduktan sonra böyle bir önemli geceyi gafletle geçirmek biz inanlar için çok büyük kayıptır biline.
Yüce Allah Duhan suresinin başındaki ayeti kerimede bizlere şöyle buyurur.
“Ha- Mim (helal ve haramı vs hükümleri) açıkça bildiren (bu) kitaba yemin ederim ki, hakikat biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek biz (kafirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz.( O bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emirle o zaman ayrılır. Şüphesiz biz, Rabbinden bir eser-i rahmet olarak ( Peygamberler) gönderenleriz,
Görülüyor ki, ayeti kerime’de Kuranı Kerimin bu gecede indirildiğinden bahsedilmektedir. Bu gecenin hangi gece olduğu hakkında müfessirler ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı kadir gecesidir, bir kısmı da Beraat gecesidir demişlerdir. Burada şu hususu bilmemiz kifayet eder. Kur-anı Kerim Beraat gecesinde “Levhi mahfuzdan” dünya semasına topluca indirilmiş. Kadir gecesinde ise 23 küsur senede tamamlanmak üzere fiili olarak Resulullah Efendimize nazil olmaya başlamıştır.
Bu mübarek gecede Günahlarımıza tevbe edelim, dargınlarımız var sa barışalım dürüst ahlaklı kardeşlik duyguları içersinde yaşayalım Beraat eden kullardan olmamız dileğimle inşallah. Selam ve dua ile.