Benlik saygısı (Özgüven)

Abone Ol

   

Benlik, bireyin doğumuyla birlikte kendisi ve çevresiyle etkileşimi sonucu edindiği yaşantıları ile oluşan, kendisiyle ilgili görüş ve algı biçimidir.

Bir başka ifadeyle, kendi kişiliğimize ilişkin kanılarımız ve kendi kendimizi görüş, düşünüş tarzımızdan oluşur. Bu bakımdan benlik kişiliğin "öznel yanı" olarak tanımlanabilir.

Benlik kavramı,insanın kendi benliğini algılayış ve kavrayış biçimidir. Kişinin kendini nasıl görüp, nasıl değer biçtiğini anlatır. Benlik, bireyi oluşturan tüm özelliklerin karmaşık bir örüntüsü iken, benlik kavramı, kişinin kendisi hakkındaki görüşünü ifade etmektedir.

Benlik, kişinin kendi evreninin merkezidir. Bireyin çevreyle etkileşimi sonucu gelişen benlik kavramı ben olarak nitelendirilen her şeyi içine alır. Benlik kavramı, yakın çevreden (anne,baba,kardeş,akraba,öğretmen,akranlar gibi) alınan geri bildirimler ve kişinin kendisine ve davranışlarına ilişkin değerlendirmeleri ile biçimlenir.

Erken çocukluk ve ergenlik döneminde alınan geribildirimlerin olumlu ya da olumsuz oluşu, davranışların ve kişisel özelliklerin olumlu ya da olumsuz algılanmasında en önemli belirleyicilerdir.

Olumlu benlik özelliklerine örnek;

“Kararlı çalıştığım zaman hedefime ulaşırım.”

“Sahip olduğum bazı özelliklerle başkalarını etkileyebilirim.”

Olumsuz benlik özelliklerine örnek;

“Ne zaman bir işe el atsam yüzüme gözüme bulaştırıyorum.”

“Rezil olmak istemediğim için başkalarına kendimi kanıtlamaktan vazgeçtim.”

Rogers'ın benlik kavramı, kişinin kendini algılamasından oluşan gerçek benliği ve kişinin olmak istediği ve olması gerektiğine inandığı nitelikleri temsil eden ideal benliği içermektedir. İdeal benlik, bireyin olmak istediği benliği ifade eder.

Benlik saygısından söz edebilmek için bireyde öncelikle bir benlik kavramının gelişmesi gerekmektedir. Benlik kavramı benliğin bilişsel yanı olarak, benlik saygısı ise benliğin duygusal boyutu olarak tanımlanmaktadır.

Benlik saygısının kişilik özellikleri üzerinde güçlü bir etkisi vardır ve kişilik özelliklerinden de güçlü bir şekilde etkilenir.

Adler, Adleryan psikoloji, bir benlik saygısı psikolojisidir. Bu yaklaşım, davranışı anlamanın temeli olarak sosyal çevre üzerinde önemle durmuştur. İlk kavram, algılama kavramıdır. İnsanlar, kendileriyle ilgili olarak düşündüklerinde eksikliklerinin ve yetersizliklerinin farkına varırlar. Bunu alt etmek için de üstünlük çabasına girdiklerini belirtmiştir.

Benlik saygısını üç boyutta ele alabiliriz.Bunlar;

1. İlişkisel/Sosyal Benlik Saygısı: Bireyin yakın ilişki kurma ve sürdürme yeteneğine olan olumlu bakışı ifade eder. İlişkisel benlik saygısının gelişimi genel benlik saygısının gelişim süreci içerisinde şekillenir. Benlik saygısı, bireyin kendisine ilişkin genel bir değerlendirmeyi ifade ederken, ilişkisel benlik saygısı bireyin yakın ilişkiler içerisinde kendini nasıl algıladığını ifade etmektedir.

2. Akademik Benlik Saygısı: Akademik benlik saygısı, çocuğun diğer sınıf arkadaşları içinde kendi öğrenme yeteneğini nasıl gördüğü olarak tanımlanabilir.

3. Mesleki Benlik Saygısı: Bireyin tercih ettiği mesleğe karşı geliştirdiği değerlilik yargısı olarak ifade edilebilir. Mesleki benlik saygısı, bireyin kendi mesleğini ne kadar önemli ve değerli gördüğünü ortaya koyar.

BENLİK SAYGISIYLA İLGİLİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Utangaç kişilerin en belirgin özellikleri kendilerine yönelik olarak geliştirdikleri olumsuz ve akılcı olmayan düşüncelerdir.  Utangaç bireylerin kendileriyle ilgili olumsuz yargıları bu bireylerin düşük benlik saygısı geliştirmesine neden olmaktadır. 

Problem odaklı başa çıkma ile benlik saygısıarasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu, öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri arttıkça, problem odaklı başa çıkma davranışının arttığını ortaya koymaktadır (Hamarta ve diğerleri, 2009).

Anne-babası boşanmış çocukların benlik saygı düzeylerinin, anne-babası boşanmamış olan çocukların benlik saygı düzeylerine göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. (Bulut-Serin ve Öztürk, 2007).

Şiddet gören kadınların benlik saygılarının şiddet görmeyen kadınlarınkinden daha düşük olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu, bu veriler dayanarak şiddete maruz kalmanın, kadınların benlik saygılarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu söylenebilir (Kapcı, 2004).

Zorbalığın türü ne olursa olsun, buna maruz kalmanın benlik saygısını olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Vurgulanması gereken bir başka nokta da, zorbalığa maruz kalma, yalnızca benlik saygısını değil, hem durumluk ve sürekli kaygı ve hem de depresyon belirtilerini etkilemektedir. Bir başka bulgu da, duygusal zorbalığın, diğer tüm zorbalık türlerinden daha fazla oranda benlik saygısını, depresyonu ve durumluk kaygıyı etkilemesidir (Kapcı, 2004).

Benlik Saygısını Yükseltmek Ve Desteklemek İçin Öneriler

Çocuklar büyüme sürecinde kendi akranlarının değerlendirmelerine giderek daha duyarlı olmaya başlarlar. Bundan dolayı aileler ve öğretmenler çocuklara kendi akranları ile sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardım edebilir.

Çocuklar kendileri için önemli olan yetişkinlerden saygı gördüklerinde muhtemelen benlik saygıları beslenecektir: Çocuklar için saygı duymanın anlamı, onların görüş ve düşüncelerini ciddiye almak ve gerçekçi ve anlamlı geribildirimler almaktır.

Çocuğun eşsizliğini vurgulayarak ve karşılıksız sevgi vererek, onun değerli, sevilebilir olduğunu hissettirmek gerekir. Bu çocuğun her davranışını seveceğimiz ve onaylayacağımız anlamına gelmez. Kişiliğe saygı ile yanlış davranışı kabullenmeyi birbirinden ayırt etmek gerekir.

Açık, anlaşılır ve tutarlı kurallar koyarak, yumuşak bir disiplin kurmak gerekir. Bu çocuğu sadece başarılı olduğunda değil; belli bir amaca ulaşmak için çaba harcandığında, olumsuz bir davranışta bulunmadığında ve hoş hareketler yaptığında onu pekiştirmek ve övmektir.

Ait olma duygusu: Çocuklar kendi ailesinden başlamak üzere, arkadaşları, okul arkadaşları, spor grupları veya toplum gibi diğer insan gruplarını kapsayacak şekilde başkaları tarafından kabul görmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyarlar.  Bu kabul edilme ve grup kimliği olmazsa kendini reddedilmiş, yalnız ve bir “evi”, “ ailesi “, veya “gruba” olmayan başıboş biri gibi hissedebilir.

Amaç duygusu: Çocuğun kendisine amaç ve yön veren; enerjisini başarıya ve kendini ifade etmeye yönelten hedefleri olmalıdır. Çocuğun hedefler belirleyip onları uygulaması için ona yardımcı olunmalıdır.

Sorumluluk duygusu: Çocuğun neleri yapabildiğini görmesi için fırsat tanımak gerekir. Sürekli olarak kontrol edilmediği görevler almasına ve tek başına karar vermesine izin vermek gerekir. Eğer bir etkinliğe anlamlı bir şekilde katılması ve yardımda bulunması için fırsat verilirse, çocuk önem verildiğini görerek sorumluluk duygusu geliştirecektir.

 Kendini kontrol etme ve disiplin duygusu: Çocuk kendi başına bir şeyler başarabileceğini hissetmeye yönelik ihtiyaç ve istek duyar. Ona kendisini deneyebileceği beklenti, yönlendirme ve imkanlar sunduğunuzda; kendini kolayca ifade edebilir, problem çözebilir ve seçebileceği davranışların sonuçlarını hesaba katabilir. Bu şekilde kendinin farkında olması gelecekteki gelişimi için önemlidir.

Cesaretlendirme, destekleme ve takdir duygusu: Çocuğunuz sadece başarmaya değil, olumlu geribildirime ve onaylanmaya da ihtiyaç duyar. Sadece belirlenmiş amacı başardığı için değil, aynı zamanda çabaları ve ufak çaplı değişim ve ilerlemeleri için bile onu cesaretlendirin ve ona övgüde bulunun. (“Sıranı bekleme şeklini beğeniyorum.” , “İyi bir çaba gösteriyorsun” , “Aferin.”) Benlik saygısını geliştirmek için en kısa zamanda geribildirimde bulunmak gerekir.

Hataları ve başarısızlıkları kabullenme duygusu:  Çocuğunuz hata yaptığında veya başarısız olduğunda, kendisini rahat, yenilgiye uğramamış hissetmeye ihtiyaç duyar. Bu engellerin ve aksiliklerin yaşamın ve öğrenmenin normal bir parçası olduğunu ve bunlardan çıkaracağı derslerin bulunduğunu açıklayın. Destekleyici, yapıcı geribildirimlerde bulunmanız, güdülenmesini ve umudunu artıracak, olası başarısızlık, suçluluk ve utanç duygularının üstesinden gelmesini sağlayacaktır. Olumsuz kişisel eleştiriden kaçının (“Ne kadar beceriksizsin.”, “Asla başaramayacaksın.”)

Ergenlikte, anne-babalarla birlikte arkadaşlardan da alınan sosyal destek benlik saygısının gelişiminde önemli rol oynamaktadır.  Sosyal desteğin sadece benlik saygısını, kendine güveni ve benlik değerini yükseltmekle kalmayıp, kendini güvende hissetmek ile kendi ve çevre üzerinde kontrol yeteneğini arttırmada da etkili olduğu belirtilmektedir.