35 sene önce bir dostumdan dinlemiştim bu gerçek hayat öyküsünü mutlu bir yuva kuran damat gelin kaynana güle oynaya yaşarken koca işinde gelin kaynana evinde bu evde huzur varken,
bir gün gelinin aklına şeytan girerde, kaynanaya anne benim beyim senin neyin diye soruverir? Bu lafın nereden icap ettiğini, anlayamayan kaynananın dili dolaşır. şaşırır, kızım neyim olacak, benim oğlum. 9 ay karnımda taşıdım, iki sene süt verdim, gecelerde uykusuz kaldım, her derdine katlandım, evlat yetiştirdim sana bey ettim der. Ama gelinde dil pabuç gibi, 9 aylık hamallık paranı verelim, iki senelik süt paranı da öderiz, birazda fazladan ücret veririz, benim beyimle senin bir ilişkin kalmaz. Tamam mı der? Ve kaynanaya yüz vermez, üzgün ve perişan kaynana bir komşusuna gider. Oğlu nun geçeceği yola bakan pencerenin önüne oturur. Oğlu nun görebileceği şekilde yolu gözetlemeğe başlar. oğlan akşam iş dönüşü annesini komşuların penceresinde görür haydi anne eve gidelim akşam oluyor der annede oğluna o gün olanları anlatır oğlan hiç bir şey olmamış gibi annesine eve gelmesini söyler bakalım sonra neler olur gelin kalanını ozan İsmail in şiir dilinden dinleyelim.
Hikâye nin başlangıcı çok kısa bir devirden
Öykünün yaşandığı yer egede bir şehirden
Orta yerde kurulmuş mutlu bir yuva varken
Oğlan bankada çalışıp gelin kaynana yaşarken
Yemek yenmiş içilmiş evde gülüp oynarken
Gelin hanım mutfakta bulaşıkları yıkarken
Şeytan bir morfin yapmış taze gelinin kanına
Bir takım kötü şeyleri getirivermiş aklına
İşleri bitirince gelin gelmiş şöyle oturmuş
O anda kaynanaya tuhaf bir soru sormuş
Aç kulağını beni iyi dinle sevgili anneciğim
Söyler misin acaba benim beyim senin neyin
Kaynana çok şaşırmış bu soru karşısında
Ağrı sızılar başlamış vücudunda başında
Tabiki benim oğlum o neyim olacak kızım
Ben onu tam dokuz ay şu karnımda taşıdım
İki sene süt verdim kundakta ninni söyledim
O ağlarken çok geçmiştir uykusuz gecelerim
Benim öz oğlumdur o ben onun anasıyım
Kanımdan kan vermişim yaşamına vasıtayım
Tamam, kaynana anladık al hamallık paranı
Sütüne ve çektiklerine de vereyim altınlarımı
Bunları ödeyince bizde alacağın kalmaz
İki gül arasında sen gibi bir diken olmaz
Deyiverince kaynana bu sözlere şaşırır
Böylece gelin kaynanayı evlerinden aşırır
Gider anne komşu evine pencerede düşünür
Akşam işten dönen oğlan anneyi komşuda görür
Oğlan hemen annesine sorar olup biteni
Anne de anlatıverir bütün başına geleni
Oğlan çok sabırlıdır anne gel der arkamdan
Hiç bir şey yok gibi davran bahsetme olanlardan
Oğlan normal iş dönüşü gibi gelir girer evine
Çabuk hazırlanıver der çok sevdiği eşine
Annede gelir o an sessizce girer eve
Haydi çabuk olun der bey gidelim baban gile
Gelin sevinç içinde çabucak hazırlanır
Gülüşüp oynaşarak baba evine varılır
Yemek yenir çay içilir tatlı muhabbet başlar
Sohbetin içersinde gelin kaynana damat var
Babacığım diye başlar oğlan kayın pederine
Bir olay dinledim bankada sende dinle der eşine
Bankadaki bir arkadaşımın şöyle bir olayı olmuş
Hanımı annesine benim beyim senin neyin diye sormuş
Kaynana şaşırarak oğlumdur ben anayım demiş
Kan verip süt verip hamallık ettiğini söylemiş
Gelin hanım kaynanayı birer birer dinlemiş
Bu yaptığı işlerin hep sinide paraya kesmiş
Gelinin babası annesi hikayeyi can kulakla dinliyor
Hikayenin sahibinin kızları olduğunu bilmiyor
Gelin hanım dinlerken bir kızarır bir bozarır
Kocasına sus sus diye arada homurdanır
Ya baba der damat bey bu işe sen ne dersin
Böyle bir dert sende olsa nerelere gidersin
Bir yer gitmem damat keserim onun dilini
Baba evine gönderiveririm öyle densiz gelini
Suç sahibi kızınız der zarar vermedim ona
Canım kadar kıymetlidir beni doğuran ana
Burada kalsın terbiye et sen bu şıllık kızını
Böyle kız yetiştirdiğin için döğ istersen dizini
Damat anasını alır kapıyı çarpıp gider
Baba evde kızını güzelce terbiye eder
Kırar bacaklarını koyarlar bir sedyeye
Atar bir arabaya götürür koca evine
Al oğlum karını der işte cezası budur
Olmaz böyle işlerde ne gönül nede hatır
Gel al gelinini yatağında bak dünür
Sen buna hizmet ettikçe o günde bin kere ölür
Ozan İsmail derki en zengin bezirgân lar
Yükünde ne var ise ancak o nu satarlar
Evden eve taşınan bil ki gelin göçüdür
Kıssadan hisse alınsın bu bir toplum suçudur
24 08 2004 ev İsmail desteli