Beton yığının arasındaki saklı cennet bahçesi Beton yığının arasındaki saklı cennet bahçesi

Kiracı- ev sahibi olaylarına bir yenisi de Konya’dan eklendi. Evinden çıkarmak istediği kiracısının kapısının söken ev sahibi, geçtiğimiz haftalarda gündeme gelmişti. Kiracı ve ev sahibinin anayasal haklarıyla ilgili Avukat Asiye Tuğçe Çakır, gazetemize konuştu. Birçok şehirde artan fahiş kira artışları nedeniyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, Alo 175 Tüketici Danışma Hattı, Adalet, Maliye ve Ticaret Bakanlığı ve tüketici mahkemelerine binlerce şikâyet gelmeye devam ediyor. Konya’da evinden çıkarmak istediği kiracısının kapısının söken ev sahibi de bu örneklerden yalnızca biri. Kiranın yatırılmadığını söylemekten sözleşmedeki banka hesabını kapatmaya kadar kiracısını çıkarmak için birçok yol deneyen ev sahipleri, kira artış azami artış oranı olan yüzde 25’e uymamak için çareyi, yeni kiracıda buluyor. Bir konut kiralarken dikkat edilmesi gerekenler, taahhütname ve tadilatın gerekçe gösterilmesi gibi durumları ele alan Avukat Asiye Tuğçe Çakır, konuyla ilgili vatandaşları bilgilendirdi.

BELGESİZ ÖDEME YAPILMAMALI

Fahiş artış isteyen ev sahiplerinin yeni oyunu olan banka hesabı kapatarak kiranın yatırılmadığını öne sürdüğünü söyleyen Avukat Çakır, sözleşmedeki banka hesabının kapatılması durumunda kiracıya yeni hesabın bildirilmesinin bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Yeni hesabın bildirilmemesi halinde kiracının yapması gerekenlerle ilgili konuşan Çakır, “Ev sahibi ısrarla banka hesabını paylaşmazsa kiracı, posta hesabı ile ödeme yapabilir ya da mahkemeye başvurarak ödeme yeri tayin edilmesini isteyebilir. Böyle bir durumda kesinlikle elden ve belgesiz ödeme yapılmaması gerekiyor. Konu yargıya taşındığında kiranın elden ödendiğine dair telefonda mesaj ya da sosyal medya yazışmaları delil olarak kabul edilmiyor.” ifadelerini kullandı.

‘SÜRE BİTTİ’ DENİLEREK KİRACI KONUTTAN ÇIKARILAMAZ!

Bir yıllık sözleşme bitiminde ‘süre bitti’ denilerek kiracının mağdur edilemeyeceğinin de yasalarla belirtildiğinin altını çizen Çakır, ev sahibinin kiracıyı 10 yıllık sürenin sonunda yasal olarak tahliye edebileceğini söyledi. Avukat Çakır, ev sahibinin 10 yıllık süreyi beklemek istememesi halinde ‘tahliye taahhüdünün’ yapılması gerektiğine işaret ederken, “Bunun için de sözleşme bitiminin 3 ay öncesinde kiracıya yazılı olarak evi tahliye etmek istediğini bildirmesi gerekiyor. Gereksinim nedeniyle tahliye edilen konutun başkasına kiraya verilmesi halinde kiracıya ev sahibine tazminat davası açma hakkı doğuyor.” dedi. Taahhütname düzenlenirken de dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar olduğunun altını çizen Çakır, tahliye taahhüdünün kira sözleşmesiyle aynı gün yapılamayacağına dikkat çekti.

TAHLİYE TAAHHÜDÜ, TAHLİYEYİ KOLAYLAŞTIRIIR

Çakır, kira sözleşmesi ile aynı tarihte düzenlenen tahliye taahhüdünün yasal geçerliliği olamadığını açıklarken tahliye taahhütnamesinin ev sahibi için önemine vurgu yaptı. Çakır, yasal düzenlenen tahliye taahhüdünün tahliye sürecini kolaylaştırdığını aktarırken bu taahhüdünün avantajlarından şu şekilde bahsetti: “Tahliye taahhütnamesi, kira sözleşmesini sona erdirebilmek için yasal on yıllık uzama süresini bekleme zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Kiracı, tahliye taahhütnamesinde belirttiği tarihte kiralanan taşınmazı tahliye etmelidir. Aksi halde kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icra takibi başlatmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Ancak kiracının icra takibi sonucunda kendisine tebliğ edilen tahliye emrine itiraz etmesi halinde icra takibi duracaktır. İcra takibinin devamını sağlamak isteyen ev sahibi, durum ve koşullara göre icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edecek veya sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açacaktır.”

ANAHTAR TESLİMİ, ÖNEMLİ BİR HUSUS!

Evin tahliyesinde yalnızca konutun boşaltılmasının yeterli olmadığını vurgulayan Çakır, anahtarın teslim edilmesi hususunda uyardı. Anahtar teslimine dair yükümlülüğün kiracıya ait olduğunu belirten Avukat Çakır, “Kiracılar evin tahliyesi sırasında anahtarın da teslim edildiğini tutanak altına almalılar. Kiraya veren ev sahibinin anahtarı teslim almaktan kaçınması halinde ise kiracının mahkemeye başvurarak tevdi mahalli tayini talebinde bulunması veya anahtarı notere teslim ederek, bunu ev sahibine bildirmesi gerekir. Kiracı, evi kendisinin belirttiği tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, ev sahibinin bildirdiği tarih tahliye tarihi olarak kabul edilir. Bu durumda da kiracı, ev sahibinin bildirdiği tarihe kadar kira bedelinden sorumlu olur.” şekline konuştu.

TADİLAT İÇİN ÇIKARILAN KİRACI YERİNE BİR BAŞKASINA TEKLİF GÖTÜRÜLEMEZ!

Kiralanan konutta oluşan hasar ve eskimelerin sorumluluğunun kime ait olduğuyla ilgili konuşan Çakır, kötü kullanım nedeniyle oluşan hasarlardan kiracının sorunlu olduğunu; kiralanan evde sözleşmeye uygun, olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskimelerden ve bozulmalardan ise kiracının sorumlu olmadığını belirtti. Tadilat nedeniyle konuttan çıkarılan kiracının, işlemler bittikten sonra yeni bir kiracıya kiraya verilemeyeceğini belirten Çakır, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Borçlar Kanunu uyarınca yeniden inşa ve imar amaçlı boşaltılan taşınmazlarda bu işlemler bittikten sonra öncelikle aynı kiracıya teklif götürülür. Ev sahibi taşınmazı başkasına kiraya verirse eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzerde tazminat ödemekle yükümlü oluyor.”

HACER CEYLAN