Son bir hafta içinde Kadir gecesini idrak ettik. Ramazan ayı biterken geçmişte iyi intibalar yani izlenimleri bırakmamış Taksim’de birçok insan katledilmiş ve sözde amaç 1 Mayıs İşçi Emekçi Bayramı kutlamak idi. 12 Eylül öncesi hep zihnimde canlanır. Nasıl işçi bayramı kutlamaksa?

Biz yine de “İŞCİNİN ÜCRETİNİ ALIN TERİ KURUMADAN ÖNCE ÖDEYİNİZ! Buyuran Hz. Muhammed(sav)  desturunca 1 Mayıs Emek ve dayanışma gününü kutluyoruz.

Evet, kutlu üç ayların sonuncusu ramazan ayı bitimi ile de Cenabı Allah’a hamdolsun Ramazan Bayramına eriştik. Bizden önce yaşamışlarımızın ifadesi ile Cenabı Allah bu aylara böylesi kutsi günlere tekrar huzur ve güven içinde ulaşmayı nasip etsin!

Öyle ki, dünden bugüne büyüklerimizi ahde vefa ile hürmetle hatırlamanın, küçükleri şefkatle içtenlikle sevmenin her yaşta ve her düzeyde sevgi yolları inşa etmenin sırrına bu Ramazan Bayramı ile erişmeniz dileğiyle Ramazan Bayramınızı kutluyor hayırlara, yararlı işler araç olmasını diliyorum.

Açtırman bayramlık ağzımı, diye bir tabir vardır değil mi? Açtırman desek de biz öyle veya böyle bayramlık ağzımızı açtık.

Adı üstünde bayram bu, kardeşliğin, iyiliğin, paylaşmanın, barışmanın, anlaşmanın ve dostluk bağalarının güçlendirildiği günlerdir. Yukarda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde insanları katletmelerine bayram demeyiz değil mi?

Bayramlık ağzımız açıldı ya;

Bayram yukarıda da söylemeye çalıştığım gibi birlik ve beraberliğin, dostluğun, kardeşliğin pekiştiği; kavgaların, tartışmaların, küslüklerin ortadan kalktığı ve kaldırıldığı günlerdir. Öyle ise Bayramlık ağız da bayram gibi güzellikler taşımalıdır.

Bu sebeple, bayram gününde olumsuz hal ve hareketlerle yahut istenmeyen olaylarla karşılaşıldığında sabra varılır, bayramın muhtevasına hürmet edilir, kötü sözlerden imtina edilip, “Bayramda ağzımı açtırma” diyerek, karşımızdaki insan ikaz edilmiş olunur.

Buraya kadar yazdıklarımızla bayram ve bayramlık ağzı anladık değil mi?

Yine bu hafta Ramazan Bayramı içinde denk gelen ve biz Ülkücüler için olmazsa olmaz kilometre taşlarımızdan olan 3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜDÜR.

Mustafa Kemal Atatürk; Türkçülük öyle şerefli bayraktır ki, O’nu vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk’ün ilk ve Milli vazifesidir. Derken.

Atsız; 3 Mayıs Türkçüler Günü önümüzdeki yüzyılın tarafsız tarihçileri 3 Mayıs’ın bir dönüm noktası olduğunu elbette tespit edeceklerdir. 3 Mayıs’a selam olsun. 3 Mayıs ebediyen yaşasın! Diyor.

Yine Atsız; 3 Mayıs bir bayram değildir. Milli şuurun ayaklanmadır. Derken..

Rahmetli Başbuğum Alparaslan Türkeş;

3 Mayıs Türk Milliyetçilerinin, Türk Milletinin varlık davası için çektikleri ızdırabın, elemin, gözyaşını ifadesidir. Yine Başbuğ;

Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır. İfade ediyor.

Buradan bütün Türk Dünyasının 3 Mayıs Türkçüler Gününü kutluyoruz!

Mayıs ayının ilk haftası içinde böylesi güzellikleri bir arada yaşamanın keyfiyetiyle yazımı bitiriyorum.