Bayrak, bir milletin veya devletin varlığının sembolüdür. Sade bir bez veya kağıt parçası ile tanımlanabilen bir nesne değildir. Onun önemi ve değeri, yüklendiği anlamından gelmektedir. Kişilerin, vatanlarına olan sevgisi, bayrak sevgisi ile eş değerdir. Bir kişi vatanını, milletini ne kadar çok seviyorsa, bayrağını da o derece sever ve ona sahip çıkar. Geçmişten beri bayrak, en değerli varlıklarımızdan biri olmuştur. Ona zarar gelmesindense, canımıza zarar gelmesini yeğlemişizdir. Çünkü bizler, bağımsızlığı ve özgürlüğü canımızdan daha değerli kılmışızdır. Onu kutsal sayıp, ona yönelik her türlü tehdide karşı milletçe, birlik ve beraberlik içinde karşı çıkmış, bunun için canımızı, kanımızı, malımızı vermişizdir. Öyle ki bayrak ve bayrak sevgimiz üzerine nice şiirler, marşlar yazılmış, okunmuştur. Arif Nihat Asya, ne güzel anlatmıştır onu: ''Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...'' Evet, bayrağımızın dalgalandığı her karış toprak bizimdir. Gücümüzü, cesaretimizi ondan alırız. Yine Arif Nihat Asya'nın dediği gibi bayrak, tarihimiz, şiirimiz, şerefimiz, her şeyimizdir. Onun altında doğduk, onun dibinde öleceğiz. Bizler, vatanımıza ve bayrağımıza sahip çıktığımız kadar varız. Bayrağımızın varlığına gelecek en ufak bir zarar, hepimize gelecektir. Bu bayrağı, atalarımızdan emanet aldık, torunlarımıza bırakacağız. Onlar da kendi torunlarına... 

Bayrak

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım! 

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın

Mezarını kazacağım.

Seni selâmlamadan uçan kuşun

Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

Kızıllığında ısındık; 

Dağlardan çöllere düştüğümüz gün

Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; 

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yer yüzünde yer beğen! 

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat Asya