Başbakanlık Konya'ya hayırlı olsun

Abone Ol

Sonunda meraklı bekleyiş bitti ve Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Erdoğan tarafından Başbakan adayı olarak açıklandı. Bu açıklama Konya'yı sevince boğdu. Tarihte ilk defa bir Konyalının Başbakanlık koltuğuna oturacak olması bizi de mutlu etti. Sayın Davutoğlu, pek çok özelliği ile diğer adaylara göre bu makamı daha çok hak ediyordu.

Her şey bir yana iyi bir aileden geliyor. Şaibesiz bir geçmişi var. Bazıları için önemli olmasa da akademisyen kimliği ve iyi derecede yabancı dil bilmesi de bize göre önemli vasıflar.

Sayın Davutoğlu'nun dış politikadaki başarısı tartışılıyor. İlk dönemlerinde komşularımızla kurduğu iyi münasebetler, vizelerin kalkması, İran ile yakınlaşma bizi de çok memnun etmişti. Ancak bir anda her şeyin ters yüz olması Sayın Davutoğlu'nu tartışılan bir isim haline getirdi.

Muhalefet partileri Sayın Davutoğlu'nun emanetçi olacağı, Başbakanlık koltuğunda hiçbir varlık gösteremeyeceği kanaatindeler. Gerçekten öyle mi olur yoksa hem Genel Başkan hem de Başbakan olarak ağırlığını hissettirir mi? Bunu zaman gösterecek. Ama gerçek olan şu ki, Sayın Davutoğlu'nun Başbakan adayı olması Konya için bir şanstır. Umarım bu şans iyi kullanılır.

Sayın Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olması da hem Konya'yı hem de bizi ziyadesiyle mutlu etmişti. Ancak ne yazık ki Sayın Davutoğlu, Dışişleri Bakanı sıfatıyla Konya'nın meseleleriyle fazla ilgilenemedi.

Meselâ KTO Karatay Üniversitesi hem de kendi partilileri tarafından zimmete geçirilmek istenirken Sayın Davutoğlu, “oturun oturduğunuz yerde, bu üniversitenin sahibi Konya Ticaret Odasıdır, Üniversiteyi Odaya devredin” diyemedi. Bu sorun hâlâ aşılabilmiş değil. Bildiğimiz kadarıyla Sayın Selçuk Öztürk'ün görevden aldığı eski mütevelli heyet, bu işleme karşı dava açtı ve dava devam ediyor.

Meselâ eski buğday pazarı esnafının arazisi Belediye - DDY işbirliği ile kamulaştırılıp yok pahasına mülk sahiplerinin ellerinden alınmaya çalışılırken ve konu Sayın Davutoğlu'na da iletilmişken, Sayın Bakan olaya müdahil olup taşınmaz sahiplerine hak ettikleri bedelin ödenmesini sağlayamadı. Bu konu da yargıya taşındı ve davalar devam ediyor.

Meselâ Sayın Davutoğlu, 4-5 yıl kadar önce Meram'ın en mutena semtlerinden biri olan Kürden mahallesinden bir villa satın aldı. Belediye derhal evin önündeki sokağı ve eve giden yolları asfaltlayarak çevreyi pırıl pırıl yaptı.

Hakkıdır, elbette olacak. Çünkü Sayın Davutoğlu, Dışişleri Bakanı sıfatıyla o evde pek çok yabancı konuğu ağırlıyor. Ne yapılsa azdır. Ama maalesef bir sokak ötesi perişan vaziyette. Sayın Davutoğlu'nun komşuları yamalı bohçaya dönmüş asfaltları kullanıyor, üç metre derinlikten gitmesi gereken kanalizasyon boruları 1,5 metreden gittiği için pis suyu motorla basmak zorunda kalıyor. Sayın Davutoğlu'ndan komşularına da bir göz atması ve en azından “göz hakkıdır şuralara da bir el atıverin” demesi beklenirdi. Bu zamana kadar olmadı.

Sayın Davutoğlu'nun evini güvenlik görevlileri beklediği için mahalleli daha rahat uyumayı ümit ediyordu. Fakat bir iki sokak ötedeki inşaatlardan, hem de gündüz vakti yapılan hırsızlıkların önü alınamadı.

Bir Dışişleri Bakanının hem onlarca uluslararası sorunla boğuşup hem de Konya'nın ve mahallesinin sorunları ile ilgilenmesini beklemek elbette haksızlık olur. Ama şimdi durum değişti. Artık bu ve benzeri sorunların çözümü için bir emir vermesi yeterli.

Umarız Sayın Davutoğlu, bundan böyle çok daha güzel ve hayırlı hizmetlerin altına imza atar.

Son söz olarak, Sayın Davutoğlu'nun Genel Başkanlığının ve Başbakanlığı'nın, önce kendisine ve ailesine, sonra Konya'mıza, ülkemize, Türk ve İslam âlemine hayırlı olmasını diliyoruz.