Başarının Kaynağı

Abone Ol

Başarılı olmak kimine göre Allah vergisi, kimine göre çok çalışmak, kimine göre farklı olmak gibi bir çok şekilde tanımlarız. Gerçekten hiç durup bir düşündük mü? Nedir bu başarının kaynağı? Nedir gerçekten insanları, ülkeleri başarılı kılan unsur? Neden gelişmiş ülkelerde insanlar daha üretken işlerinde, okullarında, hayatlarında başarılı? Nedir onlarda olan ve bizde olmayan başarının kaynağı? Sanrım fazlasıyla sorular sordum, ama sormamız lazım. Hepimiz bu soruları sorarsak kesindir ki yarınlarımız daha iyi olur. O zaman üçüncü dünya ülkesi olmaktan çıkıp zirvede olan, danışan değil danışılan bir ülke oluruz.

Gelelim soruların cevabına, motivasyon. Hayatımızın her alanında olması gereken ve her başarının kaynağı olan motivasyon. Her ne kadar bizim ülkemizde bu kavram çok ciddiye alınmasa da, başarının olmazsa olmazı. Eğer ki zaman ayırıp biraz araştırma yaparsanız başarılı kişilerin hayatlarını, şahit olursunuz motivasyonun gücüne. Motivasyon büyük bir güçtür, imkânsızları imkâna dönüştüren, hayalleri gerçek yapan büyük bir güç. Tabi kullanmasını bilene...

Motive olmak için öncelikle nasıl motive olunur ona bakmak lazım. Birçok farklı yollarla olacağı gibi en fazla kullanılan yollar ödül, ceza ve paradır. Bu üçlü bizlerin işlerimize, okullarımıza, hayatımıza motive olmamıza katkı sağlar. Ödülde bir mutluluk, cezada korku ve parada ise zorunluluk vardır. Şimdi buradan yola çıkarak bizler bu zamana kadar nasıl motive olduk, gerçekten motive olabilmeyi becerebildik mi sorusuyla devam edebiliriz.

Cevap açık değil mi? Bizim ülkemizde hep cezalarla motive olduk bugüne kadar. Hep bir korkularımız oldu içimizde, sormaya çekindiğimiz sorularımız oldu, hakkımızı arayamadığımız günlerimiz oldu. Neden? Hep bir ceza korkusu vardı içimizde, bundan dolayıdır ki toplumumuza baktığımızda kendimizi ifade etmekte bile aciz bir durumdayız. Gençlerimizin motivasyon eksikliğinden dolayı kendilerine güvenleri az, halbuki çok büyük bir genç nüfusa sahip olmamıza rağmen bu elimizde olan gücü avantaja dönüştüremiyoruz. Dolayısıyla üzülüyoruz! Çünkü baktığımızda gençlerimizde sigara kullanım yaşı korkunç bir şeklide düşük, hakeza alkol yada diğer madde bağımlılıkları da her geçen gün artmakta. Böyle bir nesille mi geleceğimizi garanti altına alacağız? Ciddi bir durumdur bu ve derhal harekete geçilmelidir.

Aslına bakıldığında durum diğerlerimiz için de farklı değildir. Yukarıda sadece gençlerimizi ele aldım. Halbuki toplumun her bir bireyi korkularıyla birlikte yaşamaktadır. Aileden, öğretmenlerden, çevreden aldığımız eğitimler bizleri motive etmekte yetersiz kalmaktadır. Bunun sebebi de onların da aynı korkularla içinde yetişmiş olmalarıdır ve aldıklarını sahip olduklarına veriyorlar. Örneğin ülkemizde çalışanlar, işçiler, emekçiler için tek bir gerçek vardır!  Yanlış yapma işler yolunda gitsin, etliye sütlüye karışma, eğ başını gör işini. Ne kadar açık değil mi ne durumda olduğumuz?  Yıllarca hep ceza ile motive olduklarından dolayı işlerini yaparken ki odak noktaları laf söz gelmesin anlayışı. Bilmiyorlar ki ödülle, takdir edilmekle de işlerin yürüyeceğini hatta daha etkili bir şekilde yürüyeceğini. Bilmiyorlar ki, eğer gerçekten olumlu bir şekilde motive olmuş birisinin başaramayacağı hiç bir şeyin olmadığını.