Ayların sultanı Ramazan’ın ilk müjdesini, kendisinden 55 gün önce başlayan Recep Ay’ı verdi. Recep Ay’ının girmesiyle Efendimizin, “Allah’ım; Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” mealindeki Hadis-i Şerif’ini hatırladık.

Recep Ay’ı ile beraber mübarek üç aylara adım atmış olduk ve böylece Ramazan’ın ilk gölgesi üzerimize düşmüş oldu.

Recep’in girmesinden hemen sonra üç ayların içindeki ilk mübarek gece olan Regâib Kandilini idrak ettik. Recep ayının ilk cuma gecesi kutladığımız Regâib, Allah’ın biz kullarına vermiş olduğu ihsan ve ikram gecelerinden birisidir.

Recebin 27. Gecesi, Efendimizin hicretinden 8 ay önce bunaltıcı ve sıkıntılı günlerin arasında vuku bulmuş bir ümit gecesidir. Cibril-i Emin’in geldiği ve Efendimizi alıp önce Mescid-i Aksa’ya, oradan da göklere çıkardığı nurlu gece… Miraç Gecesi…

Miraç Gecesi, Efendimizin diğer Peygamberlerin ruhaniyetleri ile görüştüğü, nice âlemlerden geçerek Sidret-ül müntehâ’ya vardığı ve Yüce Allah’ın birçok tecellisine kavuştuğu mübarek gecedir.

Mü’minler Miraca kavuşunca, bu gecede farz kılınan 5 vakit namazın mü’minin miracı olduğunu hatırlarlar. Namazla ilgili eksikliklerinin olup olmadığını gözden geçirirler. Namaz ve diğer kulluk borçlarındaki eksiklikleri gidermek için çaba gösterirler. Bildikleri ile amel ederler, bilmediklerinin yolunu ise Allah’ın açacağına inanırlar.

Daha sonra üç ayların ikincisi olan Şaban ayı misafirimiz oldu. Şaban’ın girişi ile Ramazan’a ulaşmaya sadece bir ay kaldığını ve Efendimizin, “Receb ve Ramazan ayları arasında kalan bu aydan (Şaban’dan) insanlar gafil kalıyorlar” sözünü hatırladık.

Şaban; kendisinden sonra gelecek olan Ramazan’ın habercisi ve müjdecisi olduğu için, Efendimizin diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatta bulunduğu ve bu ay için “Şaban günahları temizleyendir” buyurduğu bir aydır.

Şaban’ın 15. gecesinde bereketli, feyizli, faziletli Berat gecesine ulaşmış olduk. Allah’ın inanan kullarını rahmete, af ve mağfirete, ihsana kavuşturduğu ve bütün günahlarından temizlediği bir gece olan Berat gecesinde Efendimizin şu mübarek sözlerini hatırladık:

“Şaban ayının yarısı olduğunda, gecesinde kalkın ibadet edin. Gündüzünde de oruç tutun. Muhakkak ki Yüce Allah o günde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve imsak vaktine kadar şöyle der: Affedilmeyi dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim. Şunu isteyen yok mu vereyim, bunu isteyen yok mu vereyim… Bu fecre kadar devam eder.”

Allah; Meleklerin semada iki bayram gecelerinden birisi olan Berat gecesi fırsatını iyi değerlendiren ve tüm mü’minleri Beratını alanlardan eylesin.

Meleklerin diğer bayram geceleri olan Kadir gecesi ise Ramazan’ın son günlerindedir. Regâib, Miraç ve Berat gibi üç büyük fırsatı kaçıranlar için en büyük rahmet ve bereket gecesi olan Kadir gecesi önümüzdedir. Onu ihya ederek büyük feyizlere kavuşuruz İnşaallah… Böylece Yüce Allah, biz kullarına fırsat üstüne fırsat vermektedir.

Berat gecesinin de geçmesi ile artık Ramazan’a iyice yaklaşmış olduk. Recep ayının girmesinden itibaren, mübarek ve faziletli gün ve gecelerin birbiri ardınca gelmesi ile kendimizi bedenen ve ruhen, Ramazan’a hazırlamış oluruz.

Birdenbire, aniden, habersizce değil adım adım, kendimizi hazırlayarak ve alıştırarak mübarek Ramazan’a yaklaşıyoruz. Böylece, ayların sultanını günah yükü ile değil, günahlardan arınmış olarak, tertemiz bir şekilde karşılıyoruz. Geride kalan ufak tefek günah kırıntıları da, o mübarek ayda temizlenir gider İnşaallah…

Üç aylar; Allah’ın rahmetinin ve mağfiretinin coştuğu, feyiz ve bereketinin sular seller gibi üzerimize yağdığı aylardır. Recep tohum ekme, Şaban sulama, Ramazan ise hasat ayıdır. Bu üç ay Allah’a yakınlık aylarıdır.

Efendimiz şöyle buyurur: “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır.”

Üç aylar içinde ve bu aylar içindeki bütün gün ve gecelerde, Efendimizin tavsiye ettiği şu duayı sık sık tekrarlamakta sayısız faydalar vardır:

“Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.”

Şaban ayının bitimi ile başlayacak olan Ramazan; Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini barındıran ve bütün ayların şahı olan çok mübarek, çok faziletli ve bereketli bir aydır.  

Oruca başlamadan önceki akşam, ilk teravih namazı kılınır, o gece Ramazan’ın ilk sahuru yapılır ve Ramazan ayının ilk günü de Ramazan oruçlarına başlanır.

Buna göre; önümüzdeki Pazartesi akşamı ilk teravih namazı kılınacak ve Salı günü de ilk oruçlar tutulacak. Böylece mübarek Ramazan’a kavuşmuş olacağız.

Receb ve Şaban’ı gerektiği gibi değerlendiren ve yüz akı ile on bir ayın Sultanına kavuşan, Ramazan’da da Allah’ın affına, rahmetine ve mağfiretine ulaşan kullarından olalım İnşallah…

  1. Ramazan, tüm mü’minleri de mübarek kılsın ve İslâm âlemine hayırlar getirsin İnşallah.

HERC-Ü MERC HALDE İKEN RAMAZAN GELİYOR

Dünya telâşeleri ve koşuşturmacaları içinde âdetâ herc-ü merc olmuş bir vaziyette iken, Rahmet ayı, Mağfiret ayı, Gufran ayı ve on bir ayın sultanı Ramazan’a da adım adım yaklaşmış olduk.

  1. kıymetli gün ve gecelerden sonra bizleri şereflendiren, fazileti sayılamayacak derecede fazla olan Ramazan, Yüce Allah’ın Rahmetinin, Mağfiretinin, affının cûşa gelip coştuğu müstesna bir aydır.

Ramazan, Allah için tutacağımız oruçlarımızın Yaratıcımıza sunulduğu aydır. Ramazan, bir ay boyunca Rabbimizin rızasını kazanmak uğruna nefsimizle yapacağımız büyük mücadelenin verildiği cihad ayıdır.

Ramazan; sadece aç kalarak değil bütün bedenimize ve bütün benliğimize hâkim olmanın ve tepeden tırnağa tüm vücut âzâlarımıza, gönlümüze ve ruhumuza oruç tutturmanın ayıdır.

Ramazan, sadece kendimizi değil başkalarını da düşünme ve yılın bütün aylarında aç kalan insanların varlığını da göz önünde bulundurma ayıdır.

Ramazan, nefis muhasebesi yaparak hata ve kusurlarımızı giderme ayıdır. Ramazan, ahde vefamızı tazeleme ayıdır.

Ramazan, bütün kötülüklerden uzaklaşmanın ve bütün güzelliklere kavuşmanın ayıdır. Ramazan sabır ayıdır. Ramazan sınav ayıdır. Ramazan, nefisleri terbiye etme ayıdır.

Ramazan, şefkat ve merhamet duygularının coştuğu aydır. Ramazan; milli birlik ve beraberliğimizin zirveye çıktığı, değeri ölçülemeyecek derecede büyük bir aydır.

Ramazan Kur’an ayıdır. Yüce Kitabımızın gönderilmeye başlandığı ay olması hasebiyle Ramazan, Kur’an’ın eksiksiz yaşanması gereken ulvi bir aydır.

İşte böylesine kıymetli, faziletli ve değerli, ayrıca içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi gibi ulvi bir geceyi barındıran Ramazan’da tutacağımız oruçlar, bizim için kurtuluş vesilesi olsun.

Tutacağımız oruçlarımız kötülüklere engel olsun, iyilikler ve güzellikler içersin. Oruçlarımız bizi melekût âlemine sevk etsin, bize şefaatçi olsun, cennet kapıları açsın.

Oruçlarımızı öyle tutalım ki, nefis ve şeytanların gerçek mânâda zincire vurulmasına sebep olsun. Oruçlarımızı bütün benliğimize öyle yayalım ki, affımıza ve bağışlanmamıza vesile olsun. Oruç ve sabırla imtihanımızı başarıyla öyle verelim ki, rahmete ve mağfirete kavuşalım.

Ramazan’da tutacağımız oruçlarımız, yapacağımız ibadetlerimiz, kılacağımız teravihlerimiz ve namazlarımız, vereceğimiz fitre, sadaka ve zekâtlarımız bizleri alıp cennete götürsün.

Bu mübarek ay; samimiyete ve hasbiliğe ulaşmamıza vesile olsun. Riyadan, gösterişten uzaklaşmamıza sebep olsun. Akitlerimize bağlı kalmamızın, ahitlerimizi eksiksiz yerine getirmenin başlangıcı olsun.

Şimdiye kadar kırdığımız kalplerin onarılmasına, gasp ettiğimiz hakların iadesine, zulmün tamamen yok olmasına vesile olsun mağfiret ayı Ramazan…

Düşmanlıkların ortadan kalkmasının, zalimlerin ıslahının ve sevginin, barışın, kardeşliğin, dostluğun tüm dünyada hâkim olmasının yolunu açsın gufran ayı Ramazan…

İslâm âlemine hayırlar getirsin, tüm dünya Müslümanlarına mutluluk, refah ve saadetler getirsin af ve bağışlanma ayı olan Ramazan…

Rahmet esintilerini de beraberinde getirsin bu mübarek, faziletli, kıymet ve derecesi bütün ayların üstünde olan rahmet ayı Ramazan…

Rabbimiz bizlere, Ramazan’da kavuşacağımız Cuma günleri iki güzelliği bir arada yaşama fırsatı verecek İnşaallah… Hem mübarek Cuma gününün faziletini hem de bağışlanma ve cehennemden kurtuluş ayı olan Ramazan’ın fazilet ve kıymetini bir arada yaşayacağız.

Ramazan’ımız kutlu, dünyamız huzurlu, âhiretimiz cennet olsun İnşaallah…

DARBE KAFALILAR

Darbe kafalı, cunta zihniyetli kişiler emekli de olsalar bu zihniyetten vazgeçmiyorlar.

1960 dan itibaren sürekli muhatap olduğumuz darbelerin ülkemize çok zararları olmuş, hem maddi hem manevi olarak halkımız çok büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalmıştır.

Bildiriler, muhtıralar, darbe girişimleri ve darbeler ülkemizin bir hayli geri kalmasına, halkımız arasında da büyük huzursuzlara sebebiyet vermiş, kardeşliğimize ve birlik, beraberliğimize büyük darbe vurmuştur.

Yazımı bir şiirimle tamamlıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim. 

SOYSUZ, NAMERTLER
Darbe zihniyetli bazı kişiler,
Halka parmak sallar soysuz namertler.
Milletten kopmuşlar, sanki vahşiler, 
Hep haini kollar soysuz namertler.

Halk iradesini hiçe sayarlar,
Dış güçlerden gelen emre uyarlar,
Hakk’ı değil, batıl sesi duyarlar,
Dışa mesaj yollar soysuz namertler.

Ayar veremezsin güzel ülkeme,
Dil uzatma benim inanç, ilkeme,
Muhatap olursun sonra öfkeme,
Kesilir o diller soysuz namertler.  

Muhtıra kokulu, darbe dili var,
Küresel güçlere hizmet eli var,
Uzaktan ayarlı beyin pili var,
Düşmana el sallar, soysuz namertler.

Halka doğrultulan halkın silahı,
Cuntacı kafanın olmaz ıslahı,
Zaman zaman artar darbe iştahı, 
Kapandı o yollar soysuz namertler,

Bak On beş Temmuz’a sakın unutma,
Neler oldu gör de yanlış iş tutma,
Geçmişten ibret al, millete çatma,
Kırılır o eller soysuz namertler.

Darbe devri bitti geri dönülmez,
Karanlık günlerle asla onulmaz,
Derin kuyulara tekrar inilmez,
Değişti tüm roller soysuz namertler.

Çıkar o rütbeyi boşalt omuzu,
Yakışır oraya FETÖ rumuzu,
Bilmez Kanuni'yi, Fatih, Yavuz'u,
Bunlar çürük dallar, soysuz namertler.

SALİH SEDAT ERSÖZ