Doç. Dr. Nacak, aydını yalnızca entelektüel bilgiyle değil, aynı zamanda topluma rehberlik eden, hakkı ve adaleti gözeten kişi olarak tanımladı. Aydınların yalnızca bir alanda değil, birçok alanda bilgi sahibi olmaları gerektiğini vurgulayan Nacak, “Aydın, sadece düşünen değil, düşündüklerini hayata geçiren kişidir. İlmiyle amel eden, toplumun dertleriyle dertlenen, bedel ödemeyi göze alabilen kişidir” dedi.
“Aydın bir ışık kaynağıdır”
Sunumunda, aydının ışığı kendinden olan değil, dışarıdan aldığı ışığı yansıtan bir kaynak olduğunu belirten Nacak, bu durumu “münevver” kavramıyla açıkladı. Aydının bilgiye egemenlik kurma değil, hakikati taşıma sorumluluğu olduğunu ifade etti. Aydınların bilgiyi bir üstünlük aracı olarak değil, toplumu aydınlatma vasıtası olarak görmeleri gerektiğini vurguladı.
Tarihsel örneklerle destekledi
Fransa’daki Dreyfus Davası üzerinden aydının misyonuna dikkat çeken Nacak, Émile Zola’nın “Suçluyorum” başlıklı yazısıyla haksızlığa karşı duruşunu örnek gösterdi. Aydın olmanın, her dönemde egemen güçlere karşı adaletin sesi olmayı gerektirdiğini ifade etti.
“İlmi ehline vermek gerekir”
Konuşmasında İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin kadılık görevini reddetmesini hatırlatan Doç. Dr. Nacak, âlimin siyasetten uzak durarak adaleti temsil etmesinin önemine değindi. Mevlânâ’nın “Hamuru bozuk olana ilim öğretmek, sarhoşun eline kılıç vermekten beterdir” dizelerine atıfta bulunarak, bilginin doğru ellerde olması gerektiğini vurguladı.
Aydının özellikleri nelerdir?
Nacak, aydının sahip olması gereken nitelikleri şu başlıklarla sıraladı:
-
Farklı alanlarda bilgi sahibi olmalı
-
Kişisel çıkar değil, toplumun yararı gözetilmeli
-
Adaletli tutum sergilemeli
-
Bilgiyi toplumsal faydaya dönüştürmeli
-
Söylemi ile eylemi tutarlı olmalı
Bilgiye erişim aydının rolünü dönüştürdü
Bilgiye ulaşmanın geçmişe göre daha kolay hale geldiğini belirten Nacak, matbaanın icadı ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte aydının rolünün de değiştiğini dile getirdi. “Bilginin gizemi ortadan kalktıkça, değerlendirmelerde çeşitlilik arttı” dedi.
Programın sonunda HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu ve Sadık Oturanç tarafından Doç. Dr. İbrahim Nacak’a teşekkür plaketi takdim edildi. Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
