Trabzon'un Çaykara ilçesi Şahinkaya Mahallesi'nde yarım asır önce yaşanan heyelanda evsiz kalan 61 aileye mensup 300 kişi, Gökçeada'da aynı adla kurulan köyü yurt edindi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu ilin yanı sıra Hatay, Osmaniye, Malatya, Adıyaman ve Adana'dan gelen 300 kişi, adadaki ev ve otellerde konaklamaya başladı.

Gökçeada İş Adamları ve Turizmcileri Derneği Başkanı Bülent Aylı'nın girişimleriyle başlatılan proje kapsamında adaya gelen her aileye, ilçeden bir kardeş aile belirleniyor. Bu sayede barınma ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra yeni yaşamlarına uyumlarının kolaylaştırılmasına çalışılıyor.

"Ensar ve muhacir" örnek oldu

Gökçeada Kent Konseyi Başkanlığı görevini de yürüten Bülent Aylı, AA muhabirine "Türkiye'nin en büyük adası"nın daha önce de bir doğal afet sonrası kapılarını Karadenizlilere açtığını söyledi.

Adaya yerleşen Şahinkayalıların burada yaşamaya devam ettiğini belirten Aylı, "Şimdi de depremzede kardeşlerimizi ağırlıyoruz. Onlara evlerimizi, yüreğimizi açıp acılarına ortak oluyoruz." dedi.

Hataylı olduğunu aktaran Aylı, depremlerden sonra "Ne yapabilirim?" diye düşünerek, adaya gelecekler için plan yaptıklarını anlattı.

Gökçeada'dan deprem bölgesine 10 tır yardım malzemesi ulaştırdıklarını bildiren Aylı, "Yardım faaliyetleri devam ederken adamıza vatandaşlarımız gelmeye başladı. Onlar şu anda çok mağdur. Bütün mal varlıklarını yitirmiş durumdalar. Ayrıca travmaları var, uyuyamıyorlar. Bu kardeşlerimiz için kardeş aile projesini başlattık." ifadesini kullandı.

Aylı, bu projede, Hazreti Muhammed ve beraberindeki Müslümanların Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde yaşanan "ensar ile muhacir" olayından etkilendiklerini vurguladı.

Projeyle ilgili bilgi veren Aylı, şunları dile getirdi:

"Gökçeadalı hayırsever aileler buraya gelen depremzedelere sahip çıkacak. Birebir 'kardeş aile' olacaklar. Eğitimden sağlığa, barınmadan temel ihtiyaçlara kadar birçok alanda onlara destek olacaklar. Bu depreme 'yüzyılın felaketi' diyorlar. Biz de diyoruz ki 'Bu yüzyılın dayanışma hareketidir.' Türk'ün ne kadar yardımsever olduğunu herkes bilir. Biz de Gökçeada'dan başlayan bu kardeş aile projesinin dalga dalga yayılarak tüm Türkiye'yi ve deprem bölgesini kaplayacağını düşünüyorum. Gökçeada 50 yıl önce Karadenizli ailelere kucak açmıştı. Onlar halen burada mutluluk içinde yaşıyorlar. Umarım depremzede kardeşlerimizde bu zorlu süreci adamızda en mutlu şekilde atlatır."

"Hiç yalnız bırakmıyorlar"

Hatay'dan gelen 17 yaşındaki Mehmet Eren Uzunoğlu da merkez Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi'nde yaşadıklarını, depreme uykuda yakalandıklarını ifade etti.

Sarsıntılarla binalarının arkaya doğru yattığını kaydeden Uzunoğlu, şöyle devam etti:

"3 gün deprem bölgesinde kaldım. Sonrasında da Gökçeada'ya geldim. Bir gün Gökçeada'ya geleceğim aklıma gelmezdi. Burası çok uzak ama deprem oldu, buraya geldik. Kardeş aile projesini öğrendim. Sağ olsunlar emeği geçenlere teşekkür ederim. Bizimle çok ilgilendiler. Her türlü sıkıntımızda kendilerine ulaşmamızı istediler. Hiç yalnız bırakmıyorlar. Bu projenin bir ilk olduğunu da öğrendim. Umarım tüm deprem bölgesi için yayılır ve sahip çıkılır." diye konuştu.

Ailesiyle Malatya'dan gelen Ayhan Çiçek, evlerinin bulunduğu 8 katlı binanın depremde yıkıldığı bilgisini verdi.

Göçük altından kurtarıldıklarını anlatan Çiçek, "Oğlum burada yaşıyor. O nedenle burayı tercih ettik. Tabii burası Malatya'ya oldukça uzak. Burada fazlasıyla ilgi ve alaka gördük. Bizimle çok ilgileniyorlar. Allah hepsinden razı olsun." dedi.

78 yaşındaki Hatun Baydoğan, depremi Malatya'da yaşadıklarını aktararak, "Çok korktum, Allah geride kalanlarımıza sağlık versin. Şimdi bize burada kardeş oldular. Nereye adım atsak nereye gitsek bize kardeş gibi davranıyorlar. Küçüğümüz evladımız, büyüğümüz kardeşimiz oldu. Allah buna vesile olanlardan razı olsun, onlara böyle bir felaket yaşatmasın." değerlendirmesinde bulundu.

Adaya 1973'te gelen Gökçeada Dereköy Şahinkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Azmi Nafi Uygun ise adayı yurt kabul ettiklerini dile getirerek, "Artık burada yaşıyoruz ve burayı çok seviyoruz. Gökçeada bize kucak açmıştı. Yine bir doğal afet oldu. Vatandaşlarımız Gökçeada'ya geliyorlar. Şu anda onlar için her türlü yardımı yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Gelecek olan kardeşlerimize de Gökçeada olarak kapımız açıktır." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim