Antakya merkezindeki Habib-i Neccar Dağı eteklerinde kurulu 8 bin nüfuslu, genellikle müstakil, yaklaşık 1200 evin bulunduğu mahallede depremde can kaybı ve yaralanma yaşanmadı.

Mahallenin birkaç yüz metre uzağında, alt kısımdaki şehir merkezi adeta yerle bir olurken, Bağrıyanık'taki bazı binalarda ufak çaplı çatlaklar oluştu.

Depremin ardından farklı illerdeki yakınlarının yanına giden mahalle sakinlerinden birçoğu yeniden evlerine döndü.

Mahalle sakinlerinden Mehmet Sağlam, 1970 yılından beri Bağrıyanık'ta oturduğunu söyledi.

“680 bin civarında konut, 70 bin civarında iş yeri yıkıldı” “680 bin civarında konut, 70 bin civarında iş yeri yıkıldı”

Depremde büyük korku yaşadıklarını belirten Sağlam, dağ eteğinde, kayaların üzerine kurulu mahallede evlerin yıkılmadığını anlattı.

Sağlam, bazı evlerde küçük çaplı çatlakların olduğunu dile getirerek, "Zemin sert olduğu için deprem burayı fazla etkilemedi. Şehrin alt kısımları çok kötü. Zemin yumuşak toprak. Binalar fazla yüksekti. Biz şimdi evlerimizde yaşamaya devam ediyoruz. Evlerine girmeye korkanlar için ise devletimiz çadır ulaştırdı.Onlar da sadece geceleri yatmak için çadırı kullanıyor. Günü evlerine geçiriyorlar." ifadelerini kullandı.

"Mahallemiz kaya üzerine oturmuş, zemini sağlam"

İbrahim Yanık (67) da çocukluktan beri oturduğu mahallede depremi yaşadığını söyledi.

Depremin ardından merkezde yıkılan binalardan insanları kurtardığını aktaran Yanık, "Mahallemizde ev yıkılmadı. Burasının yıkılmamasının nedeni zeminin kaya olması. Zemin toprak değil." dedi.

Celal Aksoy ise yaklaşık 40 yıl yaşadığı Bağrıyanık'tan 3 sene önce farklı bir mahalleye taşındığını belirtti.

Depremde evinin ağır hasar görmesi üzerine Bağrıyanık'taki babaevine döndüğünü ifade eden Aksoy, "Mahallemiz kaya üzerine oturmuş, zemini sağlam. Depremin ardından mahalleli evlerine dönmeye başladı. Sarsıntı devam ettiği için çadırlarda kalanlar da var. Bundan sonra ben de bu mahallede yaşayacağım." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim