Türkiye’de 2022 itibariyle 23 adet Araştırma Üniversitesi bulunmaktadır. Araştırma Üniversiteleri performanslarına göre A1, A2 ve A3 olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır.

A1, üst düzey araştırma performansı gösteren üniversiteler (ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi), A2 yüksek düzey araştırma performansı gösteren üniversiteler (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa) ve A3; orta düzey araştırma performansı gösteren üniversiteler ise Marmara Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesidir.

Bu üniversitelerden A2 grubunda yer alan Ankara Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ve A3; orta düzey araştırma performansı gösteren üniversiteler içerisinde yer alan Bursa Uludağ Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi bünyesinde Ziraat Fakültesi mevcuttur.

Vakıf Üniversitelerinden üç üniversite araştırma üniversitesi statüsündedir. Bu üniversiteler; İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesidir. Bunların bünyelerinde Ziraat Fakültesi yoktur. Tarımla ilgili İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesinde “Genetik ve Yaşam Bilimleri”, Sabancı Üniversitesinde “Mühendislik ve Doğa Bilimleri” programları ve Koç Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde “Moleküler Biyoloji ve Genetik” porgramı mevcuttur. Bu üç vakıf üniversitesinin bütün bölümleri puanları yüksek olan öğrenciler tarafından öncelikle tercih edilmektedir.

YÖK’ten yapılan açıklamaya göre “Araştırma Üniversiteleri Performans İzleme Endeksi ile Araştırma ve Aday Araştırma Üniversiteleri “Araştırma Kapasitesi”, “Araştırma Kalitesi” ve“ Etkileşim ve İşbirliği” olmak üzere 3 başlık altında toplam 33 göstergeye göre sıralanmıştır.

Birinci başlık, “Araştırma Kapasitesi” başlığı değerlendirilirken; üniversitede bulunan bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, ulusal proje sayısı, ulusal projelerden elde edilen fon tutarı, uluslararası proje fon tutarı, ulusal ve uluslararası patent başvuru sayısı, ulusal patent belge sayısı, uluslararası patent belge sayısı, faydalı model/endüstriyel tasarım belge sayısı, doktora mezun sayısı ve doktora öğrenci sayısına bakılmıştır.

İkinci başlık olan “Araştırma Kalitesi” boyutunda; Incites dergi etki değerinde %50’lik dilime giren bilimsel yayın oranı, Incites dergi etki değerinde %10’luk dilime giren bilimsel yayın oranı, ulusal bilim ödülü sayısı, öğretim üyesi firma sayısı, öğrenci/mezun firma sayısı, YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı öğrenci sayısı, TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı öğrenci sayısı, TÜBİTAK 1004 Teknoloji Platformu Projesi kapsamında alınan fon tutarı, bilimsel yayınların ve tezlerin açık erişim yüzdesi, dünya akademik genel başarı sıralamalarında ilk 500'e girme sayısı ve akredite edilmiş program sayısı göstergeleri dikkate alınmıştır.

“Etkileşim ve İşbirliği” başlığında ele alınan üçüncü boyutta ise; üniversite-üniversite işbirlikli yayın oranı, üniversite-sanayi işbirlikli yayın oranı, uluslararası işbirlikli yayın oranı, üniversite-sanayi işbirlikli patent belge sayısı, uluslararası işbirlikli patent belge sayısı, kamu fonları kapsamında üniversite-sanayi işbirlikli Ar-Ge ve yenilik projelerinden alınan fon tutarının ilgili proje sayısına oranı, kontratlı üniversite-sanayi işbirlikli Ar-Ge ve yenilik projelerinden alınan fon tutarının ilgili proje sayısına oranı, uluslararası öğrenci oranı, uluslararası öğretim üyesi oranı ve dolaşımdaki öğretim üyesi/öğrenci sayısı göstergeleri dikkate alınmıştır” denilmektedir.

Araştırma ve aday üniversitelere kadro, yurt dışı doktora imkanı ve Tübitak Proje desteği sağlanmaktadır. Araştırma Üniversitelerine kadro desteğinin yanı sıra performansı yüksek olan liste başındaki üniversitelere Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından Ek Bütçe Desteği, Yurtdışında Doktora Eğitimi desteği ve TÜBİTAK tarafından Mükemmeliyet Merkezi Desteği verilmektedir.

Konya’da hiçbir Devlet ve Vakıf üniversitesi Araştırma Üniversitesi statüsünde değildir. Selçuk Üniversitesi Aday Araştırma Üniversitesi olmuş ancak henüz yeterli puanı sağlayamadığından Araştırma Üniversitesi olamamıştır.

Bünyesinde Ziraat Fakültesi olan Araştırma Üniversiteleri olanlar ile olmayan üniversitelerin bölümlerin öğrenciler tarafından 2022 yılı tercihlerine bakıldığında önemli bir farklılık olduğu maalesef görülmemektedir. Aralarında küçük farklılıkların olması şehir, öğretim üyesi kadrosu, yurt imkânları ve diğer bazı nedenlere bağlanabilir. ÖSYM’nin 2022 yılı yerleştirmesinde Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesini Ege üniversitesine göre daha düşük ve Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesine göre daha yüksek puanlı öğrenciler tercih etmişlerdir.

Ziraat fakültelerinde tercih puanlarını yükseltmek için Ziraat Fakülteleri vizyon ve misyonlarını kamuoyuna iyi anlatmaları gerektiğini düşünüyorum. Tarım ürünlerinin ve gıdanın ne kadar önemli olduğu son salgınlar ve savaşlarla açıkça ortaya çıktığı ve herkesçe de bilinir hale gelmiştir. Bu fırsat iyi değerlendirilmelidir. Günümüzde sadece üretmek değil, sağlıklı, yüksek verimli ve kaliteli üretmek esas alınmaktadır. Bu üretimi sağlamakta Ziraat Mühendislerinin işidir. Yetişmiş bir Ziraat Mühendisi fakültelerin öğrenci alımında üst düzey puanlıların tercih edebilmeleri sağlanmalıdır.

Ayrıca araştırmalarını güçlü bir şekilde yörede ki kurumlarla birlikte yaparak işbirliği farklılığını göstermelidirler. Tarım herkesin bildiği bir konu değil uzmanlarının bildiği konu olduğu kabul ettirilmelidir.

Öğrencilerin tercih etmesini sağlayacak çok şey yapılabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı daha önceki yıllarda olduğu gibi burs vermelidir. Ülke genelinde ve özellikle Konya ve civarında faaliyet gösteren ilaç, gübre, tohum firmaları, sulama ve tarım makinaları ve ekipmanlarını üreten firmalar hem iyi yetişmiş eleman aradıklarını söylerler, hem de ellerini taşın altına hiç koymamaktadırlar. Ayrıca hayvancılık ve hayvancılık girdisi sağlayan işletmelerde Zootekni Bölümü ve Veteriner Fakültesi öğrencileri için benzer uygulama yapmalıdırlar.

Eğitime yapılan yatırımın geleceğe yapılan yatırım olduğu gerçeği düşüncesiyle Devlet, ilgili kurum ve firmalar bunu yapmalıdırlar. Firmalar sosyal yardımlarda bulunuyorlar ve kazançlarından vergilerini vermektedirler. Kurumlar ve firmalar kazançlarının bir kısmını böyle harcarlar ise hem sosyal yardım hem de eğitime katkı yapmış olacaklardır.

Örnek olarak belirtmek gerekirse 30- 40 firma Konya’da Ziraat Fakültesinin şu bölümlerini tercih edecek ilk 5- 10 öğrenciye burs verse veya iş garantisi taahhüt etmiş olsa fakültenin öğrenci seviyesi yükselir ve firmalar da istediği elemana kavuşabilirler. Eğitime katkı ve destek buradan başlamalı, Üniversite- Sanayi işbirliği öğrenci seçimi ile başlatılmalıdır. Eğitim süresince Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora seviyesinde uygulanmalıdır. Eğitime katkı firmalar için yük olarak düşünülmemeli hem firma hem de Üniversite ve Konya için bir kazanç olacağı görülmelidir.

Güzel ve sağlıklı günler dileklerimle hoşça kalınız.