İlim için binlerce kilometre gittiler

Araştırmacı-Yazar Muzaffer Tulukcu, Akören Tarihi’ni kaleme almayı sürdürüyor. Tulukcu, Akören Tarihi’nde Arap ülkelerinde eğitim alan Akörenlilerin o dönem yaşadıklarını anlatıyor.

ARAP ÜLKELERİNDE EĞİTİM ALAN AKÖRENLİLER

3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-İ Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu ile Türkiye'deki tüm Medreseler, Kur'an Kursları ve Sıbyan Mektepleri kapatıldı. Kanun gereği de tüm eğitim kurumları da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştı.

FOTO ALTI : 22 Mart 1960 Şam Hasan Tulukcu Hoca Fethül İslam Medresesi’nde eğitim gördüğü dönemde

 Bu çerçevede 1923-1924 öğretim yılı ile birlikte 29 ilde İmam Hatip Okulları açılmış devamında da 1926-1927 öğretim yılında 27 tanesi, 1930 yılında da kalan diğer ikisi Kütahya ve İstanbul kapanarak Türkiye'de hiçbir dini eğitim kurumu kalmamıştı.

FOTO ALTI : Maylı Hoca’nın kabri Konya Üçler Mezarlığı’nda

Bu badirede Türkiye'nin ilk Kur'an Kursu, 1938 yılında Konya'da Bulgur Tekkesi açılmıştı. Sonrasında da 1951-1952 Öğretim yılında birçok ilde olduğu gibi Konya İmam Hatip Okulu eğitim hizmetlerine başlamıştı. 1924-1951 yılları arasındaki bu sıkıntıların devamında da Türkiye’de aradığını tam olarak bulamayan 6 Akörenli hocamızın Suriye, Irak, Mısır, Pakistan ve Libya’da eğitim yaptıkları görülmekte.

FOTO ALTI : Rahmetli Aksay Öncel, ilim merakı ile Irak Suriye ve Pakistan’da bulunmuştu

Bu hocalarımızın 1 tanesi Maylı (Kayasu) diğer 5’i ise Akören merkezden

Şam, Bağdat, Kerkük, Musul, Lahor, Kahire ve Trablusgarp’ta eğitim gören Akörenli hocalarımızın pasaportları olmadan kaçak yollarla sınırdan geçmeleri ve bu şehirlerde 2-5 yıl eğitim görmeleri hayli enteresan, bu konudaki hatıraları hayli ilginç.

FOTO ALTI : Şam’da eğitim gören okuma meraklısı Rafet Abay, Akören’de kitap dergi incelemeye devam ediyor

Bir diğeri de Irak, Afganistan, Pakistan, Mısır, Lübnan, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan gibi birçok Müslüman ülkeden gelen öğrencilerle beraber eğitim yapmaları bizim öğrencileri hayli mutlu ettikleri dillerindeydi.

FOTO ALTI : Maylı Mustafa Çaltaşı Hoca nüktedan bir yapıya sahipti

MAYLI MUSTAFA ÇALTAŞI

1887 doğumlu Mustafa Çaltaşı, 1930'lu yıllarda zor şartlarda Mısır'a ulaştı. Kahire'deki Cami-il Ezher Medresesi’nde birkaç yıl eğitim gördü, sonrasında da Libya Trablusgarp’ta kısa bir süre eğitim görerek Türkiye'ye döndü. Mustafa Çaltaşı Hoca Ankara Hacı Bayram Veli Camisi'nde vaizlik yaptıktan sonra Konya'ya gelerek Tolluoğlu Cami başta olmak üzere birçok camide vaizlik yaptı. Aynı yıllarda davet edildiği Hatunsaray’daki Yağmur Duası’ndaki duası, yalvarış sonrası bereketli bir yağmurun yağması eskilerce unutulmayan hatıraları olduğu bilinmekte. Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde de vaizlik yapan Maylı Deli Hoca lakabı ile bilinen Mustafa Çaltaşı hocamızın son yılları memleketi Kayasu’da geçti. Bu yıllarda Akören Goca Cami ve çevre köylerde de vaizlik yapmıştı. Maylı Mustafa Çaltaşı Hoca’nın 200 sayfalık Arapça, Farsça kitabı Konya İmam Hatip Lisesi kütüphanesinde.

FOTO ALTI : Aksay Öncel Irak Samarra’da

23 Mayıs 1963 tarihinde vefat etti, rahmetlinin kabri Konya Üçler mezarlığında.

HASAN TULUKCU-SEYİT AHMET GÜLTEKİN

İkisi de 1930 doğumlu olan Hasanağagilin Hasan Tulukcu ve Hilimlerin Seyit Ahmet Gültekin'nin hayat hikayeleri birbirine çok benziyor. Akviran İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra Palanın Hafız Mehmet Hoca’dan ders aldılar. Ailelerinin teşvikiyle Mustafa Harmancı, Hikmet Ertaş, Ömer Ali Özdil, Osman Ergüven ve Mustafa Dursun ile birlikte 1943 yılında Konya'ya giderek Bulgur Tekkesi Kur'an Kursu’nda Hakkı Özçimi Hoca eğitime başladılar. Kiralık ev, Akören'den erzak gelmesi gibi zor şartlar nedeni ile Konya’dan ayrılıp 1945 yılında Seyit Ahmet Gültekin, Hasan Tulukcu, Hikmet Ertaş, Ömer Ali Özdil, Mustafa Dursun, Veli Taşkın, Bahri Kurban ve Osman Ergüven ile birlikte Akören’in güney batısındaki Sobran (Bağyurdu) köyünde Mustafa Uçarak Hoca’da bir yıl okudular. 1946 yılında tekrar Konya'ya dönen Hasan Tulukcu, S. Ahmet Gültekin hemşehri arkadaşları Hikmet Ertaş ve Mustafa Harmancı ile 1948 yılında Bulgur Tekkesi’nde Hakkı Özçimi hocanın talebeleri olarak hafızlık diplomasını aldılar. Hasan Tulukcu annesinin-benim oğlum hafız olacak benim oğlum hafız olacak hayali gerçekleşmişti ama 1947 yılında vefat edince oğlunun hafızlığını görememişti. Hafız Tulukcu’nun Şam’da ilim tahsil etmek hayaliydi. Zaman kaybetmeden yola çıkıp Hatay'a vardı. Önceden duydukları üzerine pasaportsuz geçiş için hayli uğraştı ama netice alamadı. Cebindeki para da bitmişti. İskenderun’da camide karşılaştığı hayır severin verdiği parayla Konya Ereğli'ye ulaştı. Ereğli'de Bulgur Tekkesi’nden arkadaşı Çumra Tahtalılı Ali Rıza Dur arkadaşı ile karşılaştı.

FOTO ALTI: Üç yıl Şam’da eğitim gören Seyit Ahmet Gültekin Hoca emekli hayatını Konya’da yaşıyor

Hasret gideren iki arkadaş Cer’e çıkıp birkaç ay köy camilerini dolaşıp hocalık ve müezzinlik yaptılar. Askerlik öncesi Hasan Tulukcu evlendi. Altınekin Obruk Koçaş'ta imamlık yaptı. S. Ahmet Gültekin ise Akören AK Cami (Hikmet Hoca'nın Cami)’de görev yaptı. Askerlik sonra Hasan Tulukcu Obruk Koçaş ve Küçükborukkuyu’da, sonrası da Akören Süleymaniye'de ve Konya Mengene Genç Ağa Camii'nde imamlık yapsa da gönlündeki Şam merakı silinmedi. S. Ahmet Gültekin ise terhis sonrası Altınekin Oğuzeli'nde imamlık yaptı ve Konya'ya gelerek 3 yılda Hayrettin Karaman Hoca’dan Arapça dersleri aldı. 1959 yılı Ekim ayında Hasan Tulukcu ve S. Ahmet Gültekin'in kafa kafaya verip pasaportları olmadan kaçak yolla sınırdan geçerek Hama Humus üzerinde Şam’a ulaştılar. Pasaportsuz sınırdan kaçak geçen Hasan Tulukcu ve S. Ahmet Gültekin 3 yıl boyunca Suriye'deki vakıfların verdiği her bir öğrenciye 18-20 Suriye lirası harçlıklarla medrese odalarında her gün biri yemek yaparak zor şartlarla hayatlarını sürdürmüşlerdi. Hatta bir ara Tulukcu Hoca Akören'de olan çocuklarına harçlık gönderebilmek için taş ocağında çalışmış ama fazla dayanamamıştı. Zaman zamanda otobüs ile Hacca giden Konyalı hacı adayları Medrese’de okuyan öğrencilere harçlık verdikleri onların güzel adetlerindendi. Bu yardım öğrencileri çok sevindiği de hatırlanmaktadır. Önce iki ay Şabaniye Medresesi’nde eğitim gördüler, devamında da 3 yıla yakın Fethül İslam Medresesi’nde okuyup kendilerini geliştirerek 1962 yılında Akören'e dönmüşlerdi.

FOTO ALTI : 1948 Konya Bulgur Tekkesi Hafızlık töreni sonrası. Ayaktakiler: Hasan Tulukcu, Mustafa Harmancı. Oturanlar: Hikmet Ertaş, Hakkı Özçimi Hoca ve Seyit Ahmet Gültekin

Hasan Tulukcu, Türkiye'ye geri dönerken sırtında kitap çuvalı ile sınırdan mayınların arasından bacakları titreyerek geçtiğini gıpta ile anlatırdı. 1962 güzünde Konya'ya taşındılar. Tulukcu Hoca kısa bir süre Sancıoğlu Cami’nde, devamında da Şeyhülema Üzümcüler Mescidi’nde imamlık yaptı. 1965 yılında Diyanet Teşkilat Kanunu çıkınca İstanbul Caddesi'ndeki Süleyman Ahibaba Cami’nde kadrolu olarak müezzinliğe başladı. Sonrasında da Konya Müftülüğü’nde görev yaptı. İçeri Çumra Kur'an Kursu devamında Konya Ulurmak Nuraniye Kur'an kursunda hocalık yaparak emekli oldu. Aydoğdu’da ikamet eden Hasan Tulukcu Hoca 26 Kasım 2016 tarihine vefat etti. Kabri Musalla Mezarlığı’nda. S. Ahmet Gültekin Hoca ise Şam eğitimi sonrası vaizlik imtihanına girdi, birincilikle kazanmasına rağmen ilkokul mezunu olduğu için görev alamadı. Bundan ders alan Gültekin ve Tulukcu Hoca Konya İmam Hatip okuluna dışarıdan devam ederek 1974 yılında mezun oldular. Gültekin Hoca Şam dönüşü Cihanbeyli Yeniceoba’da 4 yıl kadar imamlık yaptıktan sonra 1966 yılında Almanya'ya giderek 3 yıl inşaatlarda çalıştı. Ştutgart’ta İslam Cemiyeti’ni kurdu. Almanya dönüşü, uzunca bir süre Kur'an Kursu hocalığı yaparak 1986 yılında emekli oldu. Halen Prebi ve yazlık Gödene’deki evinde ikamet eden ilim meraklısı Seyit Ahmet Gültekin Hoca okumaya ve yazmaya devam ediyor.

FOTO ALTI : Baba İdris Öncel ve 1990 Tünel faciasına kurban giden Aksay Öncel

AKSAY ÖNCEL

Emeklilik sonrası Akören'in ilk hastanesi ve müftülük binasının yapımında çok gayret eden öğretmen İdris Öncel'in büyük oğlu Aksoy Öncel 1936 yılında babasının görev yaptığı Çumra’da doğdu. Aksoy Öncel, Erkek Lisesi (Gazi Lisesi)’nden mezun olduktan sonra, ilme olan merakı nedeniyle, 1956 yılında henüz 20 yaşındayken maceralı bir yolculuk sonrası Doğu Anadolu üzerinden Irak'ın Musul kentine ulaştı.

FOTO ALTI : Seyit Ali Karatomas, Şam’da birçok Müslüman ülkelerden gelen öğrenci arkadaşları ile dostluklar kurmuştu

Musul'da medreselerde gördüğü eğitim ile iyi derecede Arapça ve Farsça öğrendi. Irak Türkmen diyarı Kerkük'e geçti sonrasında da Başkent Bağdat'a geçerek kendini daha da geliştirdi. Oldukça meraklı olan Aksay Öncel Pakistan'ın Lahor şehrine geçerek bir sürede burada eğitim gördükten sonra ilmin önemli merkezlerinden olan Suriye'nin başkenti Şam'a geçerek bir müddet de orada eğitim alarak 5 yılı tamamladı ve Türkiye'ye döndü. Askerlik sonrası Ankara İlahiyat Fakültesi’ne kayıt oldu ve Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nde işe başladı. Okuldan mezun olduktan sonra İstanbul Fatih Cami’de imamlık ve İstanbul Merkez Vaizi olarak görev yaptı.

FOTO ALTI : Rafet Abay Hoca Şam’dan eğitim gördüğü yıllarda

Yurt dışında çalışma sınavında başarılı olarak 1974 yılında Almanya'nın Köln şehrinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Sosyal Yardımcı kadrosuyla vaizlik yaptı. Vaiz olarak İngiltere'ye de gitti. Türkiye'ye dönünce İstanbul Üsküdar Müftülüğü yaptı. Çocuklarını okutabilmek için bir süre daha Almanya'da bulundu, Kiska firması Musul Gümrük Sorumlusu olarak çalıştı. Tekrar Almanya Köln'de vaizlik yaptı. İlim ve irfan sahibi Aksay Öncel Hac kafile başkanı olarak gittiği 1990 yılında, Tünel Faciası’nda faciadan kurtulduğu halde bir bayanı kurtarmak gayesi ile geri girdiği tünelde 2 Temmuz 1990 tarihinde vefat etti. Rahmetlinin kabri Mina Mezarlığı’nda.

FOTO ALTI : Suriye’nin başkenti Şam Merci’de, Gödeneli Mehmet Karaman ve Rafet Abay Hoca öğrencilik yılları

RAFET ABAY

Bakkalın Uşağı Mehmet Efendi'nin oğlu Rafet Abay 1946 yılında Akören'de doğdu. Ailesi 1952 yılında Boruktolu’na taşınınca ilkokulu Boruktolu’nda, tekrar memleketlerine geri gelince ortaokula Akören’de okuyarak mezun oldu. Sonrasında da Konya'da Topraklık Kur'an kursunda bir sürü eğitim gördü. Çevresindeki Şam'a gidip eğitim gören dönem arkadaşlarından etkilendi ve 1965 yılında kaçak yoldan Suriye'ye gitti. Halep'te yakalanıp sınır dışı edildi. Gönlünden bir türlü Şam’ı silemeyince arkadaşının verdiği akıl ve yardım ile patatesten yapılan mühür ile prosedürü uydurup ikinci yolculuk sonrası Şam'a ulaştı. 3 yıl Tevcihil İslam Medresesi’nde eğitim görerek Türkiye'ye döndü. Askerlik vazifesi sonrası 3 yıl Boruktolu’ndan fahri imamlık yaptı. 3 yıl içinde imamlık hakkı maaşında artış olmayınca 1973 yılında Fransa'ya giderek 3 yıl çalıştı. İmam Hatip Okulu fark derslerini vererek Ankara'ya gitti ve Diyanet’te imtihana girdi. O yıllarda Diyanet’te görev yapan Abdurrahman Yalçın rahmetliden ilgi gördü. İmtihanda başarılı olarak resmi imam olma hakkını kazandı. 1979 yılında memleketi Akören Yüğ Cami’nde göreve başladı, 1998 yılında emekli olan Rafet Abay halen Akören'de yaşıyor.

FOTO ALTI : Rahmetli Seyit Uğuz’ün dünürü, M. Ali Uğuz’un kayınbabası Maylı Murat’ın damadı, Kündekar Mevlut Çiller, Ürdün Kırallığı’nın talebi üzerine Kudüs Mescidi Aksa Camii’nin mimberinin yanması üzerine 2002-2003 yılında yenisini yaparak önemli bir hizmete imza atmıştı

SEYİT AHMET KARATOMAS

22 Mart 1968 tarihinde Konya'da doğdu. Babası Konya Krom Magnezit Fabrikası’nda 1968 yılında Ramazan'ın ilk günü iş kazasında vefat ettikten 3 ay sonra babasının ismini alan Seyit Ahmet Karatomas Mustafa Çetin İlkokulu sonrası 1 yıl Konya Nuraniye Kur'an Kursu’nda okudu (1980). Sonrasında Çumra İmam Hatip Okulu’nda okudu, son sınıfı Konya’da tamamladı. Anne karnında babasını, 18 yaşında da annesini kaybeden Seyit Ahmet Karatomas’a son sınıftayken yardım eli aslı Akörenli olan Tömekli Ali Fındık rahmetliden geldi. Genç mezun, kendisi gibi öksüz olan Alibeyhüyüklü sınıf arkadaşı Yusuf Altın ile 1989 yılında Şam’a giderek Külliyeti Ebennur Dirneşk Fişam Ruknettin Üniversitesi’nde 18 ay eğitim görerek Türkiye'ye döndü. Askerlik sonrası Konya Meram, Kızılören, Cihanbeyli Pınarbaşı, Ereğli Orhaniye ve Karapınar Yayla köylerinde toplam 5 yıl vekil imamlık devamında da 28 Aralık 1996 tarihi itibariyle 11 yıl Aydın Söke’de görev yaptı. 2014 yılından beri Konya’da olan hocamız Meram Kaşıkcı Camisi’nde görev yaptı. Halen mesleğine Harmancık Cami’nde devam ediyor.

FOTO ALTI : Akörenlilerden Epson Şam’a giden Seyit Ahmet Karatomas Konya’da hocalık görevine devam ediyor

GÖREVLİ OLARAK SUUDİ ARABİSTAN’DA BULUNAN AKÖRENLİLER

Diyanet teşkilatını temsilen Hac ve Umre ziyareti için Suudi Arabistan’a giden 11 Akörenlinin olduğu görülmekte. Uzun yıllar Diyanet teşkilatında müfettiş olarak görev yapan Hasan Uysal, halen Koya Müftülüğü yapan Ali Öge (anneden Akörenli, Öğretmen Rahmetli Seyit Mehmet Alp’in torunu), daha önce Konya Müftü Yardımcısı olarak görev yapan Doç. Mustafa Çoban ve şu anda Konya Müftü Yardımcısı olan Kuddisi Uysal ilk akla gelen isimler: Mucur Müftüsü Mustafa Öztürk, Çumra Müftüsü Ali Abay, Emekli Müftü Ahmet Hamdi Öğüt, halen Almanya’da mesleğini sürdüren İsmail Ertaş ile emekli Ahmet Vurgun ve Nuri Uysal’da Suudi topraklarında görev yapan Akörenliler.

FOTO ALTI : Hafız Hasan Tulukcu Hoca’nın kabri Konya Musalla Mezarlığı’nda

Kaynak: MUZAFFER TULUKCU