1887'de;

Annesi Bulgaristan'dan geldiğinde 6 yaşındaymış

Osmanlı terbiyesi ile büyümüş bir Balkan Türkü

Nesillerce azalarak da olsa devam eder bu etki

Benim yetişebildiklerimden en çok anneannemde belirgindi

Bir güzel bir farklı insandı

Asıl ahlâkıydı güzel olan

Yaşlılığında bütün torunları yarışırdık

Bende daha fazla kalsın diye...

Çileli bir hayatı vardı oysa

Köyün yakışıklı eğitmeni ile evliyken,

Dedem tifodan ölüverince;

25 yaşında dul kalır

2 ve 1 yaşlarında iki kızı vardır

Güzeldir, gençtir, az çok malı vardır

İyi bir aileye mensuptur

Köyde evlisi, bekârı alacak olur

Durumu gören köylü kadınlar bir karar alırlar:

Anneannemi de zorlarlar

"Köyün bir gözü kör olan çobanını iç güveysi al

Sen de kurtul biz de" derler

Anneannem çaresiz kabullenir

Ama o kocasını hiç sevemez

Kocası da çok tembeldir çalışmayı hiç sevmez

Artık çobanlığa da gitmez

Anneannem aç kalmamak için hiç yapmadığı bir iş yapar

Öküzleri alır, tarlaları sürer, eker, kaldırır

Kıt kanaat geçinir

Oysa dedem gündüz talebe okutur

Gece de fener ışığında çift sürermiş

Allah cc kimseyi gördüğünden geri koymasın

Öldüğünde bankada 600 tl parası çıkmış

Yıl 1941...

Yetimlerin parası der ona dokunmaz

Evlenirken ellerine verir çeyiz olarak

Bence bu çok yerinde bir tutumdur

Kızlarını başlarına bir şey gelmesin diye erkenden evlendirir

Çoban kocası yıllar sonra felç olur

Anneannem hiç şikayet etmeden

11 yıl sevmediği yatalak kocasına gül gibi bakarak,

Allah'ın rızasını alır

Evlenen gençlere hep şu tavsiyede bulunur:

" Kuzum ben tencerede pişirdim, kapağında yedim.

Siz de öyle yapın"

Bunca acıya, yokluğa, zulme rağmen

Hayatı ve insanları çok severdi

Biraz kilo alsın hemen ekmeği keserdi

Giydiği eski bile olsa ona yakışırdı

Bir küçük hediyeye bile çok sevinirdi

Hatırlı, gönüllü idi

96 yaşında ölene kadar kaza namazı kıldı

Halbuki muhtemelen borcu yoktu

Konya'da benim yanımdayken öldü

Gördüğüm ilk ölümdü

Sağ tarafına döndü,

Hazırol vaziyetine geçti,

Sağ üst köşeye bakarak;

3 kez salavat getirdi ve gitti...

Korkmak bir tarafa,

Köyde cenaze bekletilirken bütün çocuklar gelip yüzünden öptü

Bir ömür onca acıyı teslimiyetle karşıladı

Her işte takvayı önde tutardı

En güzeli de insanlara karşı tutumuydu

Kimseyi bilerek üzmez,

Her an kırarım korkusuyla yaşardı

Bu yüzden herkesin " Emine Teyzesi" idi

Ne güzel bir ahlâk ve terbiye imiş

Ne yazık böyle bir birikimi kaybetmişiz...

                            BİLLURİ