Anladınız mı? Nereden nereye…

Abone Ol

Zor bir pandemi süreci atlattık…

Atlattık demek lazım mı?

Onu da çok bilmiyorum ama en azından azaldı diye düşünüyorum.

Temennim de bu yönde…

Bunu da hissediyoruz…

Duamız da o yönde…

Rabbim bütün insanlığı bu korona imtihanından tez zamanda kurtarsın.

Amin…

Birileri şimdiye kadar hep nazlandı.

Devlete…

‘Vatandaşına bakmak zorunda’

Doğru…

Devletin, vatandaşının sağlık, eğitim gibi alanlarda her türlü ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi vardır.

Anayasadaki karşılığını tam olarak bilemiyorum…

Ama devlet sağlık hizmeti sunmak zorunda…

Gelelim, sağlık hizmetinin sunumundaki farklılıklara…

Anayasadaki bu haklar AK Parti döneminde belirlenmedi. En başından bunu yazayım.

Bu haklar hep vardı.

Lakin…

Her dönemde imkanlar ölçüsünde bir vatandaş olarak aynı imkanlardan yararlanamamışız.

Yirmi yıl önce de anayasayla belirlenen haklar geçerliydi, elli yıl önce de…

‘Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır’ ya…

Türkiye’de bugüne kadar gelen hükümetler, anayasal hakları bir kenara iterek vatandaşını hep mağdur etmiş.

Yaşayanlar bilir…

Pandemide de bunun farkına vardık mı?

Tabi…

Bugün, Başkan Erdoğan’ın vizyonu sayesinde pandemi sürecini rahat atlattık.

Türkiye’deki şehir hastaneleri sayesinde yoğunluğun önüne geçildi.

Bir telefonla ayağınıza ekipler geldi.

Süreci yeniden anlatacak da değilim zira birçoğumuz bu illetle karşı karşıya geldik.

Suistimaller elbette olmuştur. İstisnalar kaideyi bozmaz.

Bunda hemfikir miyiz?

Evet…

Bir de hastanelerin diğer servislerinde tedavi alanlar var.

Kıyas yapın…

Ama hakkaniyetli olsun.

Çok değil bundan 20 yıl öncesi ile…

O zaman nasıldı?

Şimdi nasıl?

Bakın, bir kez daha hatırlatayım…

‘Devlet değil mi, mecbur yapacak, vatandaşına hizmet vermek zorunda’ diyenler çıkacaktır.

Bundan 20 yıl öncesinde de devlet, vatandaşının sağlık ihtiyaçlarına cevap vermek zorundaydı.

Ama vermedi…

Verdi mi?

Hadi o tarihleri bilenler cevaplasın.

Bırakın tedaviyi muayene sonrası ilaç almak için günlerce sıra beklemek zorundaydınız.

O da kalmışsa…

Kalmamış da olabilir.

Günlerce beklemek zorunda da kalabilirsiniz.

Gerisini siz düşünün…

Gelelim şimdiye…

Bilmem kaç dakika fazla bekledim diye sağlık çalışanına fırça atacak hale geldik.

Bu kadar da sabırsızız.

Neden biliyor musunuz?

Standartlarımız da yükseldi, beklentilerimiz de…

Sıra beklemeye bile tahammülümüz yok.

Neyse…

Canlı şahidim buna zira babam son bir haftadır tedavi alıyor.

Refakatçisi ise ağabeyim.

Kıyası o yapıyor…

Ben değil.

Otel konforunda diyor…

Her şey hastanın ayağına geliyor.

Tek kişilik odalar…

Her dakika sıcak suyu, banyosu, duşu, tuvaleti…

Ya…

Özel yatakları…

Sedyeleri…

Doktoru, hemşiresi…

Hatta hasta bakıcısı…

Her dakika lazım gelen ilaçları, ihtiyacı olan gıdaların alınabilmesi için özel yemek menüleri…

Hasta bezi…

Bunlar lüks mü? Değil çünkü bu vatandaş en iyi hizmeti hak ediyor. Devlet de bu imkanı sunuyor.

Vay be…

Nereden nereye…

Konya’da mı?

İl Sağlık Müdürlüğü de öyle bir sistem kurmuş ki…

Emin olun her şey yerli yerinde…

Vatandaşın istekleri birebir karşılanmak üzere kurulmuş bir sistem.

Allah devletimize zeval vermesin.

Amin…

Önce Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmek lazım…

Vizyonu sayesinde vatandaş her imkana ulaşabiliyor.

Konya’da ise Mehmet Koç hocamı tebrik edeyim. En iyisini hak eden vatandaşa en iyi hizmeti sunmak için çalışıyor.

Anladınız mı?

Nereden nereye…