Alma mazlumun ahını çıkar yavaş yavaş da denilmektedir. Bu atasözünde “mazlum”u, çaresiz, güçsüz kişi olarak nitelendirebiliriz. Mazluma zulmeden, mazluma acı çektiren ise mutlaka bir gün bu yaptıklarının cezasını çekecektir. Mazlumun ahı yerde kalmaz. Mazlum kişi kendisine zulmedene beddua ederse, bu beddua yerde kalmaz, zalimden bir şekilde çıkar. Mazlum insan zaten bir şey yapacak durumda değildir, böyle insanlara zulmetmenin bir mantığı olamaz. Mazluma yardım etmek ve kişinin erdemini göstermek varken, zulmetmek elbette karşılıksız kalmayacaktır.

Allah, zulme uğrayan insanın yaptığı bedduayı mutlaka kabul eder ve onun öcünü zalim kimseden alır. Bundan dolayı kimseye zulmedip ahı alınmamalıdır. Sonra yapılan kötülüğün cezası ömür boyu çekilir. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” atasözü gariban insanlara zulmedenler yaptıklarının cezasını yavaş yavaş çekerler manasına gelir. Dini inançlarımız bize insanların yaptıkları zerre iyiliğin de zerre kötülüğünde boşa gitmeyeceğini söyler.

Zalim insanlar fakir fukaranın üç beş kuruşuna göz koyarak kar ettiklerini zannederler ama mutlaka yaptıkları haksızlık sebebiyle kazandıklarının misliyle fazlasını kaybederler. Başkalarının üzüntüleri ve göz yaşları üzerine kendine hayat inşa etmeye çalışanlar kurdukları saltanatın başına yıkılmasından kurtulamazlar.