YEREL

Akören Tarihi-71

Abone Ol

Akören’in manevi hayatına

önemli katkılarda bulundular

İlçemizin manevi hayatı hemşehrimiz Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Çoban ile tarihî süreç dikkate alınarak 3 bölümde yazıldı. Ayrıca zaman zaman özel olarak cami ve Kur’an Kursları ile ilgili erişilen bilgiler çerçevesinde gelenek ve göreneklerimizden bahsedilecek. Bunun ilk örneğini de Koca Camii ile ilgili edindiğimiz bilgiler teşkil edecek. Akören’in manevî hayatı hem din görevlileri hem camiler hem de Kur’an Kursları ekseninde tarihî süreç bağlamında 3 dönemde ele alınacak. Bu dönemler şunlardır:

FOTO ALTI: 15 Temmuz Şehitler Camii’nin ilk hali kerpiç olan Çarşı Cami önünde Çolak Seyit (Yavuz) Tahta Minaresi yan tarafında.

I. 3 Mart 1924’de çıkarılan Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu’ndan önceki dönem.

II. Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu’ndan 1951 yılında 7 İmam-Hatip Okulu’nun açılmasına kadar olan dönem.

III. 1951 yılından sonraki dönem.

BİRİNCİ BÖLÜM

TEVHÎD-İ TEDRÎSAT KANUNU’NDAN ÖNCEKİ DÖNEM

1924 öncesi dönemde Akviran (Akören) merkezde dört cami de ibadet edildiği ve çocukların bu camilere dini bilgiler öğrenmek üzere gittikleri bilinmektedir.

  1. Büyük (Goca) Camii: 1869 yılında duvarları taştan, üzeri toprak örtülü olarak inşa edilen Goca Camii’de özellikle Cuma namazlarının kılındığı anlatılmaktadır. Zaman zaman tadilât gören caminin minaresi 1945 yılında hayırsever M. Ali Karaselek tarafından yaptırılmıştır. İlçemizin en büyük camisidir.

FOTO ALTI: Bilgiç ve Kağnıcılarla birebir akraba olan Alim Mustafa Örgücü Hoca Ereğli’de müftülük yapmıştı.

  1. Hacılar Camii: Hacılar Camii 1901 yılında kerpiçten inşa edilmiş, ilerleyen dönemde geçirdiği tadilât ile duvarları taş ve betondan yapılmıştır.

FOTO ALTI: Doç. Dr. Mustafa Çoban

  1. Çeşme Camii: 1910'lu yıllarda duvarları kerpiçten inşa edilen camii bilâhare Koca Kerimgil’den Mustafa Dinç Usta’nın gayretiyle taştan yapılmıştır. (1948) . Adı genellikle tarihi Goca Çeşme ile birlikte anılan Çeşme Camii konumu itibarı ile uğrak yeri özelliğini taşımakta, özellikle son yıllarda “Asker uğurlama merasimleri” bu camimizde yapılmaktadır.

  1. Çarşı Camii:  İlk olarak kerpiçten inşa edilen Çarşı Camii’nin adı 15 Temmuz Şehitler Camii olarak değiştirilmiştir. Çarşı Camii önceki yıllarda kademe boyunda, Resmi Bayram törenlerinin yapıldığı alanın karşısında, Akviran Belediyesi, Nahiye Müdürlüğü, Jandarma Karakolu ve Meteoroloji İstasyonuna yakın bir yerde bulunmakta idi. 1987 yılında Akören’in ilçe olması ile birlikte resmi kurumlardaki fiziki yapılaşma sonucu şimdi Akören İlçe Müftülüğü hizmet binası karşısında yer almaktadır.  Çarşı Camii 1972 yılına kadar ilk inşa özelliğini yani kerpiç malzeme ve tahta minare özelliğini korumuş; 1972’de ise yıkılarak bugünkü hali ile tekrar yapılmıştır.

FOTO ALTI: Gastanbullu Lakaplı Mehmet Altınsarı küçük yaştaki Akörenli çocukların eğitimi için çok fedakarlık etmişti.

Akviranlının fedakârlığı ve çabası ile yapılan ve odun sobasının ısıttığı Büyük (Goca) Camii,  Hacılar Camii, Çeşme Camii ve  Çarşı Camii’nde görevli (resmî değil) hoca ve müezzinler genellikle yazın hasat yapıldıktan sonra yani  harman sonu toplanan buğday “Hoca Hakkı” karşılığı görevlerini yaptılar.

FOTO ALTI: Harmancı sülalesinden olmasına rağmen Soyadı Kanunu öncesi eğitim için Konya ya gelen Hafız Mehmet Tuncay.

Osmanlı’da eğitimin ilk basamağını oluşturan ve 3 Mart 1924’de çıkarılan Tevhîd-i Tedrîsat Kanunu ile kapatılan Sıbyan Mektepleri geleneği de Taş mektep, Mahalle mektebi vb. adlandırmalarla bu camilerde yaşatıldı. Zaman zaman yasaklamalar olsa da okul öncesi/okul dönemi din eğitimi bu camilerde verildi. Hatta resmi okullardaki mekân darlığı problemi de bu camiler aracılığı ile aşıldı. 1914 yılında tek sınıfla öğretime başlayan Akviran İlkokulu’nda öğrenci fazlalığı sebebiyle sınıf ihtiyacı ortaya çıkınca Çeşme Camii’nin arka tarafındaki odada (hücre) ilkokul öğrencileri ders görmüşlerdir.

FOTO ALTI: Köy Hocası Hacı İbrahim Öğüt.

            Yapılan araştırmalara göre 1924 öncesinde camilerde görevli 5-6 hocanın medrese mezunu olup gerek Akviran’da gerekse başka yerleşim birimlerindeki camilerde görev yaptıkları bilinmektedir. Bu hocalarımız:

Derviş (Rıza) Bilgiç,

Ali Osman Efendi (Sönmez)

Köy Hocası Hacı İbrahim Öğüt

Mustafa Örgücü

Hafız Mehmet Tuncay’dır.

Mustafa ÖRGÜCÜ ve Hafız Mehmet TUNCAY Akviran’da görev yapmadılar. 1934 yılında çıkarılan “Soyadı Kanunu” öncesinde Konya'ya gitmiş ve medrese eğitimi sonrası hizmetlerini Konya'da ve ilçelerinde yapmışlardır.

FOTO ALTI: Medrese mezunu Derviş Hoca uzun yıllar Hacılar Camii’nde görev yapmıştı.

            1924’ten önce on kişinin medrese eğitimi almadan “Alaylı” tabir edilen şekliyle Akviran’daki hocalardan ders aldığı ve eğitim sürecinden sonra Akviran’da görev yaptıkları da anlatılanlar arasındadır. Hafız Tahir Mermer, Mehmet Altınsarı (Gastanbullu Hoca), Molla Mustafa Ersoy, Ahmet Küçükercan (Topal Hafız), Ahmet Ercan (Sarı), Ahmet Hoca (Kabakçı), Palanın Hafız Mehmet Mınık, Hatip Yahya Özdil, Şakir Karakoca, Hasan Hoca (Gültekin), Rüştü Hoca’nın babası Hacı Hafız, Deli İmam (İbiş Çavuş’un Ağabeyi) Saadettin Gülaçan alaylı hocalarımızdır. 

FOTO ALTI: Medrese mezunu Akören Belediye Başkanlığı da yapan Ali Osman Efendi (Sönmez) Akören çocuğunun eğitimli olmasına da çok emek vermişti.

            Bu dönemde, Seyit Ali Akalın’ın (Mektepli) Akviran İlkokulunda öğretmen olduğu dönemde imamlık da yaptığı bilinmektedir. Özellikle öğle aralarında öğrencileri namaz için camiye götürerek, onların ezan okumalarına ve kâmet getirmelerine izin verip, imamete de kendisinin geçtiği bilinmektedir.

FOTO ALTI: Palanın Hafız Mehmet Mınık.

Şimdi hocalarımızı tanıyalım.

  1. Derviş (Rıza) Bilgiç (1874–1932 )

            Eğitimini Konya Sahibi Atâ Külliyesinde aldı. Eğitim hayatı boyunca İstanbul Caddesi Fennî Fırın arkasındaki Sırçalı Medrese Camii’nde imamlık yaptı. Eğitim süresince Akşehirli Ahmet ve Beyşehirli Abdullah Efendi ile beraber oldu. Medrese öğrencileri askere gitmediği için Derviş (Rıza) Bilgiç Hoca da askerlik yapmadı. Eğitimi sonrası Akviran’a döndü; hem Hacılar Camii'nde İmamlık ve Hatiplik yaptı, Çeşme Camii avlusunda bulunan hücrede özellikle kız çocuklarına uzun yıllar ders verdi. Talebelerinden (Berber) Musa Yılmaz ve (Saygısız) Abdullah Saygıcı ilerleyen dönemde Akviran’da müezzinlik yaptılar. Derviş Hoca bir gün akşam alaca karanlıkta, hava kapanınca yağmur yağacak düşüncesiyle evinin damına çıkar, olukların önündeki çer-çöpü atmak ister. Damdan inerken ağaç merdivenden ayağı kayar ve odunların üzerine düşer,  komaya girer ve üç gün sonra da vefat eder. Akören Kadıburnu Mezarlığı’na defnedilir.

FOTO ALTI: Topal Hafız Ahmet Küçükercan Hoca. Akören çocuğunun Kur’an-ı Kerim ve namazlıklarını öğrenmesi için önemli hizmetlerde bulunmuştu.

  1. Köy Hocası Hacı İbrahim Öğüt (1871–1960)

            Akviran Sıbyan Mektebi’nden sonra uzun yıllar medrese eğitimi aldı. İlmiye sınıfından olduğu için askerlik yapmadı. Hacı İbrahim Hoca'nın Konya'da tahsil yaptığı dönemde en yakın arkadaşlarından biri de Cumhuriyet döneminin ilk Şer’iyye ve Evkaf Vekili (Bakan) Mehmet Vehbi Efendi’dir. Eksile (Çatören) de bir süre İmamlık ve Hatiplik yaptıktan sonra Akviran’a döner, uzun yıllar Goca Camii’de de görev yapar. Ezanı yasak olmasına rağmen aslî hali Arapça olarak okuduğu için yakın arkadaşı Gastanbullu Hoca (Mehmet Altınsarı) ile Çorum'a sürgün edilir. 1932-1950 yılları arasında kanun gereği Arapça ezan okumak yasaktı. Uzun yıllar evinde çocuk okuttu. Köy hocası lakabı ile anılan Hacı İbrahim ÖĞÜT 1960 yılında vefat eder; Kadıburnu Mezarlığı’na defnedilir.

FOTO ALTI: Ahmet Hoca (Kabakcı) Akören’in hatırlanabilen en eski hocalarından Vefat 1875.

  1. Mustafa Örgücü (1882–1977)

             1882 yılında Akviran’da doğar, babası ilim tahsil etmesi için Konya'ya gönderir. 1950'li yılların Diyanet İşleri Başkanı Eyüp Sabri Hayıroğlu, Beyşehirli Abdullah Efendi, Akşehirli Ahmet Efendi, Aksekili Hüseyin Efendilerle medresede birlikte okudu ve Büyük Aksekili Hoca’dan icazet alır. Çocuğunu ve aslen Konyalı olan Ayşe hanımı Akviran’a bırakarak askere gider. İkinci Dünya Savaşı sonrası Konya'ya döner. Müderrislik icazeti olmasına rağmen Tevhid-i Tedrisat Kanunu nedeniyle işsiz kalınca Çıkrıkçılar İçi’nde ciltcilik yapmaya başladı. İlerleyen zamanda görev alma şartları değişince 1944 yılında Ereğli'de önce vaizlik, sonra da müftülük yapar.  Beyşehir Müftülüğü de yapan de Mustafa Örgücü  1957 yılında emekli olur; İstanbul'a gider ve  oğlu Lütfi  Örgücü’nün yanına yerleşir. 1977 yılında vefat eden Mustafa Örgücü Edirnekapı Mezarlığına defnedilir. Bilgiç ve Kağnıcı aileleri ile kardeş çocuğu olmasına rağmen 1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ile Mustafa Hoca Örgücü soyadını alır.

FOTO ALTI: Ak Cami’de imamlık yapan Hasan Hoca Gültekin Harman yerinde 9 Ağustos 1939 günü yıldırım çarpması sonucu rahmetli olmuştu.

  1. Sadettin Gülsaçan (1863-1920)

Yunanistan Silistre doğumlu olup Konya İdman Yurdu kaptanı “Desti” lakaplı Ziya GÜLSAÇAN’ın dedesidir. 1920 yılından önce Akviran’da hocalık yapar.

FOTO ALTI: Akören camilerinin Mimari Ustası (Kocakerim) Mustafa Dinç’in kabri Kadıburnu Mezarlığı’nda.

  1. Ali Osman Efendi (Sönmez) (1893-1959 )

Hafız Osman Hoca’nın oğlu olup Akviran doğumludur. Hem babası hem de dedesi Hafız Hüseyin Hoca İlmiyye sınıfına mensuptur. Babasının vefatı ile küçük yaşta yetim kalır. Dedesi kardeşlerinin ve onun sorumluluğunu üzerine alır büyütür. 9 yaşında hafızlığını tamamladı.  İlmihal bilgilerini de dedesinden öğrendi. Akabinde Konya'ya giderek eğitim hayatını sürdürür. 1. Dünya Savaşı nedeniyle eğitimine ara verir ve askere gider. Terhisini müteakip Akviran’a döner, ticaretle meşgul olur. 1938-1942 yılları arasında Akviran Belediye Başkanlığı yapar. Özellikle 1942 sonrası bir taraftan ticaretle uğraşırken, diğer taraftan da dükkânını Kur'an Kursuna çevirecek dönemin çocuklarına gönüllü din eğitimi verir.

FOTO ALTI: Akören’in eski hocalarından Mulla Mustafa Ersoy’un kabri Kadıburnu Mezarlığı’nda.

 Ali Osman Ceylan, Zühtü Ertaş, Nazım Kurban, Seyit Mehmet Ersöz, Mehmet Ertaş, Abdurrahman Altıntaş, Ömer Ali Özcengiz, Mehmet Tekin (Alanlı) düzenli bir şekilde Ali Osman Efendi'den ders alırken Hikmet Ertaş Hoca ise Arapça öğrenme gayreti içindeydi. O yıllarda eğitimini Konya'da sürdüren Halil İbrahim Gültekin de Akviran’a baba ocağına geldiği günlerde Ali Osman Efendi'nin rahle-i tedrisinden geçti. Az da olsa yeni yetişen gençlerden Mustafa Cartlak (Ünsal), Abdurrahman Öğüt, Seyit Ahmet Sezgin gibi öğrenciler de az da olsa Ali Osman Efendi’nin bilgisinden istifade ederler. Ali Osman Efendi 1959 yılında vefat eder ve Orta Mezarlığa defnedilir.

FOTO ALTI: Mektepli Seyit Ali Akalın öğrencileriyle.

  1. Topal Hafız Ahmet KÜÇÜKERCAN (1982-1960)

            1892 yılında Akviran’da doğdu. Babası Halil, annesi ise Hasibe’dir. Lakabını anneden alır ve Hasibe’nin Ahmet denirdi.  Kolları ve bacaklarından fiziksel engelli idi. Bu nedenle de ancak baston desteği ile yürüyebiliyordu. Engelli olduğu için askerlik yapmadı. İmam veya müezzin olmayı çok istiyordu. Aslında engeli onun bu arzusunda önemli bir motivasyon sağlıyordu.  1950 yılların başında Akviranlı birçok hocanın ve hafızın yetişmesine vesile olan Hafız Tahir Mermer'in derslerine katıldı. Kısa zamanda hafız oldu. Askerlik de yapmayınca genç yaşta evinde çocukları okutmaya başladı. Okumaya gelen çocuklar Hafız Ahmet Hoca’nın yakacak ihtiyacına katkı sağlamak amacıyla her gün küçük bir parça odun getirilerdi.  Türkiye’de Din eğitimi (özellikle Kur’an öğrenmek) yasak olduğu dönemde çocuklara Kur’an öğrettiği için sık sık karakola götürülse de Topal Hafız Ahmet asla din eğitimi vermekten vazgeçmedi. 1960 yılında 68 yaşında vefat etti, cenazesi Kadıburnu Mezarlığı’na defnedildi.

FOTO ALTI: Akören Goca (Büyük) Cami 1869 yılında yapılmıştı.

  1. Pala’nın Hafız Mehmet Mınık 

           1892 yılında Akören’de doğdu. Babası Aşıklar sülalesinden Hüseyin, annesi İbişler sülalesinden Emine Avcı’dır.  Muhtemelen Hafız Tahir Mermer’in talebesi olduğu için askerde de Hafız Çavuş unvanı ile anılır. 1. Dünya Savaşı ve Balkan Savaşı’na katılır. 1. Dünya Savaşı’nda yaralanır ve İttifak devleti Almanya’nın hemşirelerinin yardımı ile iyileşir. Sakin bir kişi olan “Palanın  Hafız” lakaplı  Mehmet Mınık Hoca Goca Camii (Büyük Camii) ve Ak Camii’de (Hikmet Hoca’nın görev yaptığı camii) uzun süre imamlık yapar. Mahallesindeki çocukların din eğitimine çok önem verir. Hikmet Ertaş, Mustafa Harmancı, Hasan Tulukçu, Seyit Ahmet Gültekin, Seyit Ahmet Sezgin (Sofu), Mehmet Çalışkan, Mehmet Ali Ünver, Mustafa Dursun, Osman Ergüven ve Ömer Ali Özdil yetiştirdiği öğrencilerdendir. Pala’nın Hafız Mehmet MINIK 1945 tarihinde vefat eder, Kadıburnu mezarlığına defnedilir.

FOTO ALTI: Çeşme Cami Aynı zamanda Asker ve Hacı Uğurlamalaları’nın yapıldığı   cami.

  1. Mehmet Altınsarı (Gastanbullu) (1881-1952)

            Aşağı Yarımca'dan gelip Hacılar Mahallesi'ne yerleşen Sarı Ahmet'in torunu Hacı Hasan oğlu Mehmet Altınsarı 1881 yılında Akviran’da doğdu. Çiftçilik ve fahri hocalığı bir arada yürüten Gastanbullu lakaplı Mehmet Altınsarı din eğitiminin yasak olduğu dönemde çok çocuk okutmuştu. Ayrıca gene yasak olmasına rağmen Kurban Bayramı’nda Arefe günü sabah namazında başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazı ile biten ve getirilmesi vacip olan Teşrik Tekbirlerini söylediği için iki kez Çorum'a sürülmüştü. 1940'lı yıllarda şu andaki müftülük binası karşısında bulunan 15 Temmuz Şehitler Camii'nin olduğu yere tahta minareli kerpiçten Çarşı Camii’ni ve iki adet sarnıç yaptırmıştı. 1952’de vefat eden Mehmet Altınsarı (Gastanbullu) Hoca Tahtalı mezarlığa defnedilmiştir.

FOTO ALTI: Eğitimli olduğu halde hocalık yapmayın Ali Hoca Oğlu İsmail Zengin ve torunu.

  1. Hafız Tahir Mermer (1874-Soyadı Kanunu (1934) öncesi vefat ettiği için ölüm tarihi belli değil)

           1874 yılında Akviran’da doğdu. Babası Meyremlerin Mustafa, annesi Hurşitlerden Nazlı Çetin’dir. Doğuştan görme engelli (âmâ) olan Tahir Efendi’ye annesi çocukluğunda çok hareketli olması sebebiyle “Oğlum bir de gözün sağlam olsaydı acaba o zaman nasıl olurdun?” dermiş. Konya'da meşhur Kur'an Kursu Bulgur Tekkesi’nin Aksekili Hocası Hakkı Özçimi Hoca’nın babası Mustafa Hoca Akören’de birçok öğrenciye feyz vermişti. Hafız Tahir Mermer de Mustafa Özçimi Hoca’dan feyz alarak kendini yetiştirir. Sesi gür ve güzel olan Hafız Tahir Hoca’nın henüz elektrik ve hoparlörün olmadığı dönemlerde okuduğu ezan sesinin rüzgarın da etkisi ile Orhaniye (Üsküse) Çatören (Eksile) ve Karahüyük'ten duyulduğu anlatılır. Kız çocukları dâhil birçok öğrenci okutan Hafız Tahir MERMER çok fazla hocanın yetişmesine de vesile olur. Pala'nın Hafız Mehmet Mınık, Sarı Hafız Sarıkaş, Hacı İbiş’in Hafız (Deli İmam), Topal Hafız Ahmet Küçükercan, Tekkelilerin Hafız (Görmez) ve Çatören’de vefat eden Avdanlı Hafız onun talebeleriydi.  Dönemin hocaları Köy Hocası Hacı İbrahim Öğüt ve Gastanbullu Mehmet Altınsarı ile yaptığı sohbetlerde birçok ilmî konu gündeme gelirdi. Hafız Tahir Mermer’in görme engelli olmasına rağmen sabah namazlarını hep camide kıldığı anlatılmaktadır.

FOTO ALTI: Mustafa Örgücü ve Hanımının kabri İstanbul’da.

FOTO ALTI: Hacılar Camii’nin aslı 1901 yılında taş ve kerpiçten yapılmıştı.

FOTO ALTI: Ali Osman Efendi’nin kabri Orta Mezarlık’ta.

FOTO ALTI: Derviş Rıza Bilgiç Hoca’nın kabri Kadıburnu Mezarlığı batısında.

FOTO ALTI : 15 Temmuz Şehitler Camii Müftülük karşısında.

FOTO ALTI: Hafız Mehmet Tuncay’ın kabri Konya Üçler Mezarlığı’nda.

FOTO ALTI: Henüz Bilgisine ulaşamadığımız Hacı Yonuz Oğlu Seyit Hoca’nın kabri Kadıburnu Mezarlığı’nda.

FOTO ALTI: Köy Hocası 1960 yılında vefat etmişti.

FOTO ALTI: Palanın Hafız Mehmet Mınık’ın kabri Kadıburnu Mezarlığı’nda.

FOTO ALTI: Topal Hafız’ın kabri Kadıburnu Mezarlığı’nda.

MUZAFFER TULUKÇU