Ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak amacıyla, tüm sektörlerde gerekli eylemler ile bu eylemlerin gelecek planlamasını yaparak 1960’lı yıllardan 2011 yılına kadar faaliyet gösteren Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve kalkındırma ajanslarının amaca yönelik hizmeti hakkında, Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış konuştu. Çalış, hem devlet bürokrasisine hem de özel sektörün gelişimine yol haritası olarak gördüğü DPT’nin rol modelliğinde yerelden merkeze kalkınma yaklaşımıyla hareket edilmesinin ve bölge kalkınma idareleri ve kalkınma ajanslarının kuruluş misyon ve vizyonu çerçevesinde ait oldukları yere bağlanmasının, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerini gerçekleştirmede atılacak en önemli adımlardan biri olduğuna dikkat çekti.

DPT KAPATILDI, PLANLAMA ADETA PARÇALANDI!

DPT yıl dönümü için yapılan bir açıklamada “Planlama, eskimemiş dişlileri fazla aşınmamış bir araç olarak pek çok ulusal ekonomiye hizmet etmiş ve onları bir tarih aşamasında yukarıya çıkarmış bir kaldıraç olarak, hala kendi aklının ürünü olan politikaları uygulayan ülkelere hizmet etmeyi sürdürmektedir” denildiğine dikkat çeken Çalış, DPT kapatıldıktan sonra bahse konu görevlerin 2011 yılında kurulan Kalkınma Bakanlığı’na devredildiğini ifade etti. Bu kapsamda DPT’nin özerk ve bütüncül yapısının kaldırılarak ülke planlamasının da adeta bürokratik/siyasi yapının da bir parçası haline getirildiği vurgusunda bulundu.

‘15 YILLIK KURUMSAL HAFIZAYA SAHİPLER ANCAK HALA GÖREV VE YETKİ KARMAŞASI İÇİNDELER’

Halihazırda dünyada ‘kalkınma kurumu’ olarak adlandırılan yaklaşık 20 bin kuruluş olduğunu ifade eden Çalış, DPT tarafından kurulan ajanslara ne olduğu sorusunu gündeme getirerek konuyla ilgili şöyle konuştu: “Esas itibari ile ülkemizde de Avrupa Birliğine giriş sürecinde hız kazanmış olan bölgesel gelişme politikaları kapsamında kurulmaya başlanan bölge kalkınma idareleri ve kalkınma ajansları; kamu-özel ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak, tüm sektörleri yerelden izlemek ve değerlendirmek gibi temel amaçları gütmekte olup, yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle ulusal kalkınma plânı ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmaya yönelik faaliyetler yürütmekte. Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajansları her ne kadar kuruluş amaçları açısından oldukça işlevsel olsalar da ortalama 15 yıllık kurumsal hafızaya sahip olmalarına rağmen hala kuruluş felsefesi ve görev tanımı tartışılmaya devam edilmekte. Hal böyleyken bir de üstüne 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte bir Bakanlık uhdesine alınarak kendilerini görev ve yetki karmaşası içerisine bulmuşlardır.”

GÖREV TANIMLARI DESTEKLE SINIRLI KALDI!

Bölge Kalkınma İdareleri ve kalkınma ajanslarının yalnızca birtakım destekler vererek görevlerinin yalnızca bu şekilde sınırlı kalmalarının da doğru olmadığını ifade eden Çalış, bu kapsamda idare ve ajansların da ‘kalkınma yerelden başlar’ vizyonuna uygun olarak çalışmalar yapması gerektiğine vurgu yaptı. Çalış, bölge ve sektörlere hayat verecek, Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri ile bölgesel gelişme vizyonu belirleyecek kurumların mikro hedeflere sahip diğer kurumların finansörü ve paydaşı olarak çalışan kurumlara dönüştüğünün altını çizerek sitem etti.

‘YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ’ DERKEN YALNIZCA YÜK OLARAK KALDI

Çalış, Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılması hususunun yanlış olduğu görülerek daha sonra Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın kurulmasına rağmen kalkınma ajanslarının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlanmasının da yanlış olduğunu ifade etti. Bu kurumların çalışmalarına mevcut misyon ve vizyon ile devam ederek devlete yalnızca bir yük olabileceğini ifade eden Çalış, “Özetle, Devlet Planlama Teşkilatı rol modelliğinde yerelden merkeze kalkınma yaklaşımıyla hareket edilmesi ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini gerçekleştirmede atılacak en önemli adımlardan biri ivedilikle Bölge Kalkınma İdareleri ve Kalkınma Ajanslarının kuruluş misyon ve vizyonu çerçevesinde ait oldukları yere bağlanması olacaktır.” diye konuştu.

Muhabir: EMİNE KILIÇ