Toplumu ayakta tutan temel öğelerdendir Aile. Aile, kaynaklarda genellikle, toplumun özelliklerini taşıyan, anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal birim. Şeklinde tanımlanır. Aile ayrıca; evlilik ve kan bağına dayanan, karı-koca, çocuklar ve kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birliktir. Aile bir temel toplumsal kurumdur. Toplumu ayakta tutan temel öğelerdendir. İnsan türünü üretmek ve sürdürmek gereksiniminden doğmuştur. Aile çocuğun güvenli gelişimi için oluşmuş en ideal ortamdır. Aile ortamında çocuğun ihtiyacının zamanında ve yeterince karşılanması gelecekte sağlıklı nesillerin oluşmasına ve güçlü toplumların varlığına destek verir. Eğitimciler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindedirler. Aile önemlidir, çünkü insanın genel yapısını ve başarısını oluşturan doğrudan sonucu belirleyen tek faktördür. Bu günkü kişiliğinizi kendinizle ilgili düşüncelerinizi aileniz belirler, Anne babanın tutum ve tavırları bu günkü yargılarınızı belirler, siz eğer, çekingen, ürkek içe kapanık, başkaları ile iletişim kurmaktan korkan biri iseniz, çocuğunuza sürekli bunu yapma kızarlar. Böyle söyleme ayıplarlar, gibi telkinlerde bulunursanız, büyük bir ihtimalle çocuğunuzda çekingen bir yapıya sahip olacaktır. İşte bu nedenle aile önemlidir.Aile bir sistemdir, sadece aynı evde toplanmış insanlar topluluğu değildir. Sistem sözcüğünün anlamına bakarsak, “birleşik bir bütünü oluşturan belli ilişkiler içinde veya birbirine bağımlı bireylerin meydana getirdiği topluluk.” tanımı görülür. Bu kavramı anlamak için çevremizdeki sistemleri düşünün. Bedeniniz bile birbirine bağımlı olarak hareket edebilen birçok parçadan oluşur. Örneğin, omurganızda bir disk hasar görse, bacağınızda “yansıyan ağrı” diye tanımlanan bir ağrı hissedersiniz, hatta ağrı ayak tabanınıza kadar vurur. Bedeninizin hiçbir parçası tek başına çalışmaz. Tek bir parçanın çalışması veya çalışmaması bütün bedeninizi etkiler.Aile içinde aynı şey geçerlidir. Bir annenin kanser hastası olması sadece onun yaşadığı bir sorun değildir. Bir aile sorunudur, çünkü bütün aile bundan etkilenir. Aile ortamı, çocukların sosyalleşmesini, öğrenme, bağımsızlık, başkaları ile geçinme kuralların önemini kavrama gibi yeteneklerini önemli ölçüde etkiler. Ayrıca, okulda başarı ve özgüven duygusu üzerinde de etkileri vardır.  Günümüzde aile kurumunu çok ihmal ettik. Bu durumu son zamanlarda  hızla artan boşanma davalarında da görüyoruz. Bu boşanmaların sebep teşkil eden hadiselere çoğu kere incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler. Yani çok önemsiz sebeplerle aileler dağılma noktasına geliyor. Bu durum kaygı verici cidden. Hiç kabahati olmayan yavrular himayesiz, sevgisiz kalır oldu. Analı babalı yetim ve öksüzler çoğalmaya başladı.  Bazı durumları kaybedince kıymetini anlıyoruz. Aile kavramını yeniden canlandırmak ve ayağa kaldırmak adına  Diyanet İşleri Başkanlığına, Aile derneklerine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, TBMM’de görev yapan milletvekillerine, RTÜK’e kısaca toplumun her kesimine büyük görevler düşüyor. Biraz düşünelim diyoruz yani, hep beraber. Bizim Ailemizden başka kimimiz var ?