Her dinin bir ahlâkı vardır; İslâm’ın ahlâkı da hayadır. Bu prensip dahilinde gençlere hayadan, iffetten, namustan bahsedince o kadar şaşırıyorlar ki kendimi bir başka dünyadan gelmiş gibi hissediyorum. Bu konuları anlatabilmek iğne deliğinden deveyi geçirmek kadar zor geliyor. İslam inancında olan birisi için güzel ahlâk sadece bu dünya için değil, ahiret yaşantısı için de gerekli bir durum. Biz ebeveynler, emanetçisi olduğumuz çocuklarımızın güzel ahlâkla bezenmiş bir kişilik geliştirmelerini cânı gönülden isteriz. Tabii ki bunun gerçekleşmesi için sadece iyi niyet ve güzel temenniler yeterli değildir. Mükellef olunan ebeveynlikle ilgili üzerimizdeki sorumluluğun büyüklüğünce çaba göstermeliyiz. Unutulmamalıdır ki ahlâklı nesiller kendiliğinden yetişmeyecek. Hangi mesleği yapıyor olursa olsun 'önce iyi bir insan' olması için göstereceğimiz samimi gayretlerimiz ancak netice verecektir.
Bizler hangi durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini içinde yaşadığımız aile ve toplum tarafından öğreniyoruz. Neyin doğru neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü olduğunu belirleyeceğimiz temel değer ve ilkelerimiz ilk olarak ailemiz tarafından bizlere aktarılıyor. Güvenli bir gelecek, güzel ahlak zemininde tesis edilmiş, şahsiyet sahibi bir nesille mümkün olacaktır. Peki biz ebeveynler güzel ahlak özellikleri ile donanmış çocukları nasıl yetiştirebiliriz?
İlgilenilmeyen ve bakım yapılmayan bir bahçeyi gördüğümüzde, o bahçeyi genelde yabani otların ve dikenlerin bastığına şahit oluruz. Bahçesinde istenilen ürün ve görüntü elde etmek isteyen bahçıvan o bahçeye ilgi ve zaman ayırmanın yanı sıra, neyi nasıl yapacağının bilgisini de öğrenmek zorunda. Yoksa iyi niyetli bir şekilde ayırdığı zamandan ve yaptığı bakımdan istediği sonucu alamaz. Aynen bunun gibi çocuklarımızın içinde bulundukları gelişim dönem özelliklerinin neler olduğunu bilerek eğitim ve terbiyeleri ile ilgilenmeliyiz. Örneğin 3-4 yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniştir. Olmasını hayal ettiği bir şeyi olmuş gibi anlatabilir. Hayalini anlatan bu yaş çocuğuna 'yalan söylüyorsun' demek o çocuğun kişilik gelişimine zarar verecektir. Yine çocuğumuzun yaş dönemine uygun duygusal ihtiyaçlarının yerinde ve zamanında, yeterince karşılanması gerekir. İhtiyaçları zamanında, yeterince karşılanmayan bir çocuk, hayatının her döneminde fark etmediği anlarda doyurulmayan ihtiyaçları ile cebelleşirken bulur kendini.