AHİLİK HAFTASI SONRASINDA!

Abone Ol

Geçen yıl Ahi Haftasının önemi üzerine yazı yazmışım. Bu yıl için yazı yazmada biraz geç kaldım. Tekrar gibi gelecek amma yinede yazıyorum.

Hani bizden önce yaşamışlarımız; “Ettekrarı hasen velev kane yüz seksen!” Yani güzel olanın tekrarı da güzeldir. Velevki yüz seksen kere bile derlermiş. Dolayısıyla bizim de tekrar etmemizde çirkinlik olmaz değil mi?

Melih Cevdet Anday, Zaman Geçerken; “Yaşanan hangi güzel şey bitmiştir ki.! Dile getirildi mi bütün anılar yeniden yaşanır. Demiş ve ne güzel demiş.

Zaman zaman eskimez dostlarla eski Gazi Caddesi şimdi Halit Oflaz Caddesinde Çumra’mızın renkli simalarından gönüldaşım yol arkadaşım Ahmet Kalaycı’nın iş yerinde aynı Caddede uzun yıllardır esnaflık yapan Yakup Akay ile acı kahve içtik.

Gönül ne kahve ister ne kahvehane,

Gönül muhabbet ister kahve bahane!

Ahmet Kalaycı Ağabey;

---Kahve söyleyeceğim kahveyi nasıl içersiniz? Deyince

--- Benim kahve sade olsun. Dedim. Ahmet Ağabey;

--- Ben şekersiz içemem. Dedi Yakup Akay;

 ---Benim kahve de orta şekerli olsun. Dedi.

Durun size sade kahve ile ilgili hatıramı anlatayım. Adem Yavuz Caddesinde 55 yıldır aynı dükkanda berberlik yapan arkadaşımız Himmet Tömtöm;

--- Ahmet Başkan otur kahve içelim! Tam bu esnada Rahmetli Ayakkabıcı Nuri ağabeyimin arkadaşı Kuzuculu Terzi Muzaffer Parça kapıdan girdi. Himmet Tömtöm;

--- Muzaffer Ustam Ahmet Başkanla kahve içiyoruz sana da söyleyelim! Muzaffer Ağabey;

 --Himmet benim kahve az şekerli olsun! Deyince Himmet;

--- Muzaffer Ustam burada şekerli kahve içilmez sana oralet söyleyelim oralet iç. Dedi ve oralet söyledi Muzaffer Ağabey de oralet içmişti.

Biz burada ne mekan ne de ev sahibiyiz. Himmet Tömtöm gibi Ahmet Kalaycı ve Yakup Akay’a oralet söyleyemeyiz. Ancak, bu hatırayı anlatabiriz değil mi?

Ahilik Haftası olarak kutlanıyor. Çumra’mızda babadan 1950’lili yllardan bu yana Rahmetli babası Eyüp Kalaycı ile başlayan esnaflık oğlu Ahmet Kalaycı ile devam ediyor.  İşin devamlılığının 55 yılında o yıllarda Baraj Caddesi şimdiki Alparaslan Caddesi, Kuşkonmaz Sokak ve şimdi de Halit Oflaz Caddesinde Ahmet Kalaycı Ağabey var. Cenabı Allah işini gücünü rast getirsin.

Aynı yaşlarda olduğum Yakup Akay da aynı çizgide o da babasıyla başladığı manifatura ve hazır giyimde 50 yıla yakındır başarı ile Halit Oflaz Caddesinde esnaflığa devam ederken oğlu Niyazi Akay gıda ve inşaat sektöründe başarı ile çalışmaktadır. Aynı zamanda kardeşi Davut Akay ise Motosiklet, Bisiklet üzerinde şehrimizin önde gelen esnaflarındandır.

Adem Yavuz Caddesinde ise yukarıda kahve hatırasını anlattığım Berber Himmet Tömtöm aynı Adem Yavuz Caddesinde aynı dükkanda 55 yıldır esnaflığa devam etmektedir. Onlarca kalfa yetiştirmiş ve iş güç sahibi yapmıştır. En son yetiştirdiği kalfasına az da olsa gönlü kırılsa da aynı doğrultuda çalışmaya devam etmektedir.

Sadece esnaflık değil sosyal sorumluluk içinde Çumra’mızı ilgilendiren her türlü olumlu iş oluş içinde parti, dernek, hayır hasenat kurum ve kuruluşlarda görev almaları da takdire şayandır.

Ahilik Haftasında örnek ve başarılı yarım asırdır esnaflık yapan bu arkadaşlarımızı kutluyor sağlık afiyet diliyorum. Bunun yanında Çumra’mızda esnaflık yapan benzeri hemşerilerimizi de aynı kategoride değerlendirmek gerekir.

Böylesi güzelliklere ve hayırlı işlere imza atan esnafları Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Kooperatifleri Ahilik haftasında marifet iltifata tabidir. Kabilinden değerlendirerek onurlandırması kadirşinaslık olacaktır. Öyle değil mi?

Yazımı Rahmetli fikir ve düşünce adamı Prof. Dr. Nurettin Topcu’nun veciz sözü ile bitiriyorum.

“İyi Müslüman caminin içinde değil, dışında belli olur.

TİCARET VAR, PARA VAR, PUL VAR, KASA VAR, REKABET VAR;

Sen böyle bir ortamda nasılsın?

Caminin içinde herkes mübarek, orada iş kolay. Dışarda nasılsın?”

Dolayısıyla 50 yıl içinde her türlü hengameden savaşarak mücadele ederek ayakta kalarak bugünlere gelen eskimez dostlara ahilik haftasında selam ve dua ile saygılarımı sunuyorum!