Bir insan düşünün; ömrünün hemen hemen tamamı futbolun içinde geçsin…

Bir insan düşünün; ailesinin hemen hemen tamamı futbolun efsanesi olsun…

Bir insan düşünün; amcaları, dayıları, ağabeyleri hem Konya futboluna, hem de Türk futboluna önemli katkılarda bulunsun ve sembolleşsin…

Bir insan düşünün; mensubu olduğu Renklibay ve Köseler sülalesi futbolla markalaşsın…

Ve bir insan düşünün; hırsı uğruna, bütün bunları yerle bir edip, ayaklar altına alsın!

Ah be Zahir!

Ne diyeyim ki sana.

xxx

Naci Renklibay …

Konya ve Türk futbolunda namı “kral” ya da “baygol”dü…

Konyaspor’a uzun yıllar futbolculuk, kaptanlık ve teknik adamlık olarak hizmet vermiş önemli bir kişilikti…

Ali Osman Renklibay…

O da Konya’nın önemli bir kulübü Konya İdmanyurdu’nda yılllarca oynamış, sonra Ceyhan ve Adanaspor’da efsaneleşmiş, ay-yıldızlı formayı giymiş, Türk futbolunun önemli golcülerinden birisiydi…

Ankaragücü formasıyla, o yılların 1. Lig, bugünün “Süper Ligi”nde gol kralı olmuş ve Türk futbol tarihine geçmiş klas bir futbolcuydu…

Naci abi rahmetli oldu, ama Ali Osman abi yaşıyor...

Ve sen sevgili Zahir…

Renklibay ve Köseler ailelerinin efsane futbolcularının izini takip ederek bugünlere geldin…

Gözünü futbolla açtın…

Konyaspor’un efsane altyapı hocalarından Hasan Atıoklar’ın futbol okulunda başlayan futbolculuk serüvenin, genç takım, amatör takım, Yolspor ve Selçukspor’la sona erdi…

Sonra mahallenin takımı 100 yıllık Selçukspor’un isminin silinmemesi adına, bu kulübü hem maddi hem de manevi olarak sırtladın ve sırtlamaya da devam ediyorsun…

Yani milyarlarca insanı peşinden sürükleyen, “futbol” denilen oyun, senin hayatın, yaşama sevincin ve tutkun oldu…

Futbolun “delikanlı” taraflarını da, “puştluk” taraflarını da bilen birisin…

Özetlersem; bir futbol emekçisisin…

Ama!

xxx

Şimdi konumuza gelelim…

Sevgili Zahir; 1922 Konyaspor’u düşüren başkan olarak tarihe geçtin!

Bravo sana…

Sakın faturayı Konyaspor’un başındaki kişiye kesme…

Çünkü, Konyaspor Başkanı, o yönetimin içerisinde futboldan anlayan tek kişi olan seni, futbolun başına getirmemişse, seni transfer komitesine almamışsa, seni alt yapıdaki oluşumun içerisinde görmek istememişse ve seni Asbaşkanlıktan alıp, düz yönetici yapmışsa ve sen bunları yaşayan biri olarak, bütün bu mobbing uygulamaları görmemiş ve “üç maymun”u oynamışsan, kusura bakma Zahir!

Konyaspor’un son saniyede bu şanlı kulübe üye olan Başkanı, psikolojik taciz uygulayarak sana yol vermiş ya da kapıyı göstermiş…

Bunun başka izahı var mı?

Konyaspor Başkanı, konuyla ilgili bir açıklama yapacaktır ve 1922’nin 3. Lige düşmesinin faturasını, ‘Zahir abi ya da Zahir Bey beceremedi bu işi” diyerek sana kesecektir…

Bundan adın Zahir gibi emin ol!

xxx

Beni en çok üzen mesele; bir duruş gösterip, Dolav Mahallesinin, Renklibay ailesinin, Köseler ailesinin, Saldı ailesinin, Bildik ailesinin Dalkıran ve Selçukspor ailesinin omurgalı insanlarını üzmeseydin…

Sakın…

Sakın ha, Konyaspor Başkanı ve yönetimi bana destek vermedi gibi bir beyanda bulunup, duygu sömürü yapma…

Böyle bir şey yaparsan, sadece kendine güldürürsün…

Kulüpte görmek istemedikleri ya da aynı çatı altında bulunmak istemedikleri birine niye destek versinler?

Niye?

Hilmi Kulluk mu zannettin mevcut Başkanı?

“Gak” dedikçe “et” veren, “guk” dedikçe “su” veren…

Şu da bir gerçek ki, 1922 Konyaspor, Konyaspor basketbol ve bazı amatör branşlar bu kulübün sırtında bir kambur!

1922 Konyaspor’un üreten değil, tüketen bir kurum olduğunu, dolayısıyla da 3. Lige düşmesinde ya da kapısına kilit vurulmasında bence bir sakınca yok…

Çünkü, yukarıya doğru dürüst bir futbolcu atamamışsan, attıkların da ya kulübede ya da tribündeyse, pilot takım meselesi hikaye…

Bu ligde kaç kulübün pilot takımı var ve kaç futbolcu atmışlar yukarıya…

Fenerbahçe’nin Arda Güler’i pilot takımdan mı, yoksa U17’den veya U19’dan mı geldi?