Adım Adım 15 Temmuz'a Doğru-1

Abone Ol

Tarihler 1996'yı gösterdiğinde artık "Hocaefendi" adıyla anılan Gülen, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile biraraya geldi. İlk bakışta nedeni anlaşılamayan bu ziyaretin sonradan dinlerarası diyalog hareketinin ilk adımı olduğu ve bu sürecin, Papa ile görüşmeye kadar uzanacağı ortaya çıktı. Gülen'in yıldızı yükselirken diğer yandan ülkede İslamcı kesimlere yönelik tepkiler de artıyordu. Her gün yeni bir olayla ülke gündemi sarsılırken 28 Şubat 1997'de yapılan MGK toplantısı yeni bir dönemin açılacağını işaret ediyordu.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz' 20 Haziran 1997 tarihinde hükümeti kurdu. Hükümeti Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi bir araya gelerek kurmuş, CHP’de buna dışarıdan destek vermiştir. Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine CHP hükümete vermiş olduğu desteği geri çekip gensoru önergesi verdi. Önerge TBMM tarafından kabul edilince güvenoyu almayan ANASOL-D hükümeti 11 Ocak 1999 tarihinde düşer.

Bu süreçte 1998 yılında Vatikan'da Dinler arası Diyalog hareketi adına Papa II. Jean Paul ile görüşen Gülen'in , Bu görüşmeyi Sefarad Hahambaşı EliyahuBakhsiDoron görüşmesi izledi. Gülen açısından bu başarılı dönem 18 Haziran 1999'da atv'de yayınlanan bir kasetle sona erdi. Gülen'in bu kasetteki sözleri daha önce kamuoyuna açıkladığı ılımlı İslamcı görüşleriyle çelişkili bulundu. Tam da bu dönemde "sağlık sorunları" nedeniyle yeniden ABD'ye gitti. Bugüne kadar da geri dönmedi

18 Nisan 1999 genel seçimlerinden sonra hükümet, DSP lideri Bülent Ecevit’in koalisyon girişimleri sonucu ikinci parti olan MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve dördüncü parti ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz arasında 28 Mayıs 1999 tarihinde imzalanan protokol ile kurulur.

Gülen'in Laik ve demokratik Cumhuriyet rejimini eleştiren ve rejimi değiştirmek için dile getirdiği sözler ve cemaat oluşumunun , kasetlere yansıması Gülen'in gerçek amacını da ortaya çıkardı .Bu kasetlerin de ATV televizyonunda gösterilmeye başlaması üzerine ,Gülen'in geleceği tehlikeye düştü .Bu aşamada Amerika'ya gidebilmesi için bir mazeret gerekli idi. Bu mazeret de "sağlık sorunu ve tedavi/ameliyat" olmak için Amerika'ya gitmesi gerektiği olarak dile getirildi .Bu arada Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı Nuh Mete Yüksel’in Gülen hakkında soruşturma açtığı haberleri duyulmaya başlanmıştı.

Gülen'e her nedense sempatisi olan başbakan Ecevit,
Gülen'e telefon açarak;

"sağlığın için Amerika'ya git " dedi...
 

Ecevit, Gülen'e "By-pass kalp ameliyatı olması için !!!" Amerika'ya gecikmeden gitmesini önerdi. Tabii ki bunun " ne tür bir sağlık" olduğunu da düşünmek gerektir Ve bu sağlık mazereti açıklaması ne kadar gerçektir ? Bu bilinmiyor ama Gülen ABD'de ameliyat olmamıştır !!!Gülen Ecevit'ten gelen bu uyarı/öneri nedeniyle 22 mart 1999 tarihinde Amerika, Chicago kentine giden THY uçağının yolcularından biri Fetullah Gülen’di.”

Gidiş o gidiş ,18 senedir ABD'de CIA koruması altında yaşıyor. Halen ameliyat olarak yurda dönecek .Bu sebeplerden dolayı da ilerde Fethullah Gülen Ecevit'e şefaatçi olacağını söyleyecekti.

Burada dikkat çekici bir başka durum ise Terörist başı Abdullah Öcalan'ın yakalandığı tarihle ,FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen'in Amerika'ya hastalık bahanesiyle sığındığı tarihin aynı döneme denk gelmesi tesadüf değildir elbette .Bu gün Amerika'nın Terörist başı Gülen'i teslim etmemesi ,orada barındırması ve daha çok büyüyecek derecede destek vermesi bunu ispatlar cinste sanırım.