Elim bir trafik kazasında babam Ali Çölcü’yü kaybetmenin aile olarak acısı içindeyiz.

Babamı anlatmaya kelimeler sığmaz. Benim bugüne gelmemde annem gibi büyük bir emeği vardır.

Baba ve annelerimizin haklarını hiçbir şekilde ödeyemeyiz.

Allah sizlerin ve bizlerin baba ve annelerinden razı olsun. Sağ olanlara sağlıklı ve mutlu ömür dilerim.

Aramızdan alanlara da Allah’tan rahmet, mekânlarının cennet olmasını dilerim.

Sadece söyleyebileceğim,  baba ve annelerimizin sağlığında değerini bilelim. Onlara sahip çıkıp, hiçbir şekilde üzmeyelim. Çünkü yarın çok geç olabilir.

Doğmak, büyümek ve ölmek bizlere mahsustur. O yüzden ölümün anlık olduğunu düşünerek, babamızı, annemizi, eşimizi, dostumuzu sağlığında hiçbir şekilde üzüp kırmamalıyız.   

Sizler gibi baba ve annemden öğrendiğim ve her zaman değer verdiğim birkaç konuyu paylaşmak istedim.

Yaradan’a(Allah’a) olan bütün görevlerini yerine getireceksin. Harama el uzatmayacaksın.

Kul hakkı yemeyeceksin.

Hiçbir kimseyi ne olursan olsun ötelemeyeceksin. Çünkü hepimiz kardeşiz.

Başkasının malından ve mülkünde gözün olmayacak, dürüst olup dürüst yaşayacaksın.

İyilikten ve hoşgörüden şaşmayacaksın.  

"Eline, beline, diline sahip olacaksın.”

Vatanını, milletini, bayrağını severek, bütün manevi değerlerine saygı duyup, yaşatacaksın.

Bütün bu güzel duygu ve davranışları babam ve annemden öğrendim. Bütün baba ve annelerimize bizlere verdiği emeklerinden dolayı teşekkür ederken, Allah onlardan razı olsun.

Hayatını kaybeden Babam Ali ÇÖLCÜ’ nün vefatı sonrasında acımızı paylaşarak bizleri yalnız bırakmayanlara, taziyede bulunanlara, telefonla arayarak, mesaj göndererek ve sosyal medya hesaplarında acımızı paylaşanlara, Konya milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, siyasi parti il başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, şehrimizdeki kurumlarımızın sahipleri ve yöneticilerine, STK başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, odalar, dernekler, mesleki birlik başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, sendika başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, gazete sahipleri ve çalışan meslektaşlarıma,   “ÇÖLCÜ AİLESİNİN BİR FERDİ OLARAK” sonsuz teşekkür ediyorum.

Sonuçta ölüm bütün canlılarda olduğu gibi, biz insanlar içinde kaçınılmaz bir gerçektir.

Bu sonucu düşünerek yaşayıp, kimseyi kırmamalı, sevgiyi, barışı kardeşliğimizi koruyarak, yaşatmalıyız.

Zira içinde bulunduğumuz süreçte birliğe, dostluğa ve kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.

Hz. Mevlana’nın dediği gibi, “Bir oIaIım. İri oIaIım. Diri oIaIım. Ayıpsız dost arayan dostsuz kaIır.

Bir mum diğer bir mumu tutuşturduğunda ışığından bir şey kaybetmez.

Canı acıdığında kalbinizin içinde bir sızı hissediyorsanız ve her şeye rağmen yanında oluyorsanız kardeşsinizdir.”

Yine Hz. Mevlana’nın dünya insanlığına olan Yedi Öğüdü’yle yazımı bitiriyorum.

 “Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL” diyor.

Ne dersiniz sizce böyle davranıp, yaşamamız gerekmez mi?