Abdürreşid İbrahim (Sibirya 1850- Tokyo 1944)
Mehmet Akif'i hepimiz severiz.
Mehmet Akif deyince akan sular durur.
Peki, Mehmet Akif'in dostları deyince kaç isim sayabiliyoruz?
Kıymetli okuyucular, başlıkta ismini okuduğunuz Şimal Müslümanlarından Abdürreşid İbrahim Akif'in can dostudur.
1912'de yazılan SAFAHAT'ın ikinci kitabı bildiğiniz gibi Süleymaniye Kürsüsü ismini taşır.
Süleymaniye Kürsüsünde tam 948 mısra olarak konuşan vaiz Abdürreşid İbrahim'dir.
Onu Beyaz sakalı, sarığı, mehip alnı, munis yüzü ve idraki alevlendiren gözleriyle şiirden tanırız.
Sibiryalı alim Abdürreşid İbrahim, dostu Akif'e şöyle der:
! bütün Asya'yı Afrika'yı gezdim, dolaştım, senin gibi bir şair görmedim.
Sen bütün Asya'yı Afrika'yı dolaşmışsın. Buzlu steplerde, kızgın çöllerde yaşayan Müslümanların ahvalini yakından görmelisin. Senin şiirlerin, ilkbaharın feyzi gibi donmuş ruhlara yeniden hayat verir.
Sen onları görmelisin, dinlemelisin, onlar da seni görmeli ve dinlemelidir.
Mehmet Akif'te Sibiryalı dostu seyyah ve ilim adamı, dostu Abdürreşid İbrahim'in Alem-i İslam isimli eserine şöyle bir önsöz yazar:
! İtiraf etmeliyiz ki dünyada en az bildiğimiz bir kıta varsa, o da kendi menşeimiz, kendi memleketimiz olan Asya'dır.
Hazret, Asya'nın her tarafını senelerce gezmiş, bir koca kıtada yaşayan insanların mazisini incelemiş, halini tetkik etmiştir.
Kıymetli okuyucular, yazımızın başlığında Abdürreşit İbrahim'in 1944 yılında Tokyo'da vefat ettiğini duyurduk.
Bugün Tokyo'da cami varsa ve bir Müslüman cemaat varsa bu 1908 yılında Japonya'ya tebliğ için giden Abdürreşid İbrahim'in gayretlerinin sonucudur.
Bu kısa yazı çerçevesinde Sibirya'da başlayıp TOKYO'da biten bu muhteşem ömrü şöyle özetleyebiliriz.
Sibirya'da 1850'de doğan Abdürreşid İbrahim Kaşgar Medresesinde hoca olur.
1877'de İstanbul'a gelir, bir süre sonra Mekke ve Medine'ye intikal eder, Şeyh Şamil'le tanışır.
1881'DE TEKRAR İstanbul'a gelir. Eğitim teşkilatı konusunda çalışmalar yapar ve uygulamak için Tataristan UFA'ya gider.
UFA'da Umum Rusya Müslümanları Merkez Teşkilatının Bölge Başkanı olur.
1897'de tekrar İstanbul'a dönerek üç yıl süren Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya seyahatine başlar.
1905'te Rusya'da Meşrutiyet ilan edilince ülkeye döner ve İslami Kongreler düzenler.
1907 yılında Rusya'da şartlar bozulur. Matbaası basılır, gazetesi kapatılır.
Ailesini Tataristan'ın Kazan şehrine yerleştiren Abdürreşid İbrahim 1908'de bir yılı aşan Sibirya, Moğolistan, Mançurya, Japonya, Kore, Çin ve Hindistan seyahatinden sonra İstanbul'a ulaşır.(1910)
1911'de İtalyanlar Trablusgarb'ı işgal edince Cihada katılmak için Afrika'ya gitti.
1915'de Ruslar SARIKAMIŞ'ı işgal edince bu defa yolu Sarıkamış'a düştü.
Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Almanya'ya gönderildi. Müslüman esirlerle görüştü.
Rusya'daki Bolşevik ihtilalinden sonra Çin üzerinden Doğu Türkistan'a geçti.
1930-1931 YILLARINDA Mekke'ye gitti.
İstanbul ve BÖĞRÜDELİK
Abdürreşit İbrahim'in Cihanbeyli'nin Tatar Köyü BÖĞRÜDELİK yılları ayrı bir yazı konusudur.
1934 yılında tekrar TOKYO'ya ulaştığında 86 yaşındadır. Müslüman cemaatle ilgilenir, İSLAM'ın Japonya'da resmi din olmasını sağlar. (1939)
Tokyo Camii'ni kurar.(1937)
1944 Ağustos'unda TOKYO'da vefat eder, cenazesi büyük bir merasimle kaldırılır.
Vefatından 70 yıl sonra bu gayretli insanı rahmetle hatırlarken aklımıza şu sorular geliyor:
Büyükşehir Belediyemizin JAPON PARKI'nda bir Abdürreşid İbrahim köşesi var mıdır?
İlk defa 1908'de sonra 1934'te Japonya'ya ulaşan ilk Müslüman Türk'ün daha iyi bilinmesi için bir şeyler yapılmalıdır.
Konyalı Mimar Hilmi Şenalp beyin çizdiği Tokyo CAMİİ'nin yeri 1937'de merhumun gayretleriyle tahsis edilmişti.
Not: Konya'mızdaki JAPON Dostluk Derneğinin gayretli başkanı Mehmet Ali Arpacı'yı da bu vesileyle rahmetle yadediyoruz.