Konya Yenigün Gazetesi olarak şehirde futbol tarihine iz bırakmış isimleri gündeme getirmeye devam ediyoruz. İdmanyurdu’nun en klas oyuncuları arasında yer alan ve Terzi lakabını alan Orhan Gürsel, oynadığı maçlarla tarihe iz bırakan oyuncular arasında yer aldı.

Organ Gürsel 1931 yılında Konya’da dünyaya geldi. Çocukluğunda futbola büyük ilgi duymaya başladı. Çocukluğunda Çukurmektep’de Ali Galip, Halis Ünal, Poz Ali, gibi sonradan meşhur olan arkadaşlarıyla lastik top peşinde koşmaya başlamış. İdmanyurdu, Gençlerbirliği ve Selçukspor’un birer B takımı kurması ve genç futbolcuları alması kendisini geliştirmesine vesile olmuş. 14-15 yaşlarında futbolun kapılarını aralamış. İlk maçını İdmanyurdu’nun B Takımı’nda 1945 yılında oynadı. Bu maç bittikten hemen sonra, kendisini Nakliyegücü ile A Takımın maçına çıkarmışlar. Yani aynı gün hem A hem de B takımında oynamış oldu. İlk maçını sağ kanatta oynamıştı. 1952 yılına kadar İdmanyurdu ile oynadı.

1-173

FOTO ALTI: Terzi Lakaplı Orhan Gürsel, klas bir topçu olarak tarihe geçti.

1952 YILINDA ASKERE GİTTİ

Beşiktaş uzatmalarla aldı! Beşiktaş uzatmalarla aldı!

Daha sonra vatani görevi için Ankara’ya geldi. Kendisi sivil takımda oynayamayacağı için Ankara Karagücü ve daha sonra Harp Okulu’nun özel maçlarında top koşturdu. 1954 yılında ise askerlik görevini tamamladıktan sonra yeniden İdmanyurdu’na döndü. Bu arada terzilik mesleğini ilerletmek için İstanbul’a gitti. İdmanyurdu’nun maçlarına İstanbul’dan gidip geliyordu. 1955 yılında bir maça geldiğinde Konya’da ki iradeciler burada kalması gerektiğini ifade etti. Kiranın kulüp tarafından ödeneceğini ifade ettiler.

2-149

FOTO ALTI: 1945 yılında İdmanyurdu takımına ait olan bir kare

BÜYÜK TAKIMLARIN İLGİSİNİ ÇEKTİ

İyi bir futbolcu olması nedeniyle 3 büyük kulüpten teklif almıştı. Askere gitmeden önce ilk teklif Fenerbahçe’den geldi. O dönem PTT’de memur olan Rifat Uslu’nun sözü Fenerbahçe’de geçiyordu. Bir gün kendisine Fenerbahçe’de oynar mısın diye soruldu. Aradan kısa bir süre sonra kendisine Fenerbahçe’den teklif geldi. Buna çok sevinmişti. Konuyu babasına açtığında ise henüz küçük olduğu için Fenerbahçe’ye gidememişti.

3-139

FOTO ALTI: 17 Mayıs 1950’de İzmir Karagücü’nü yenen İdmanyurdu Takımı. Gürsel burada sağda ayakta duruyor

GALATASARAY

Genç ve yetenekli olması nedeniyle Orhan Gürsel’e ikinci teklif Galatasaray’dan geldi. 1949-1950 yılında sarı kırmızılı takımdan teklif almıştı. Lig maçının son müsabakasında İdmanyurdu’ndayken Gençlerbirliği’ni 2-1 yenip şampiyon olmuşlardı. Ancak Gençlerbirliği duruma itiraz etti. Maçın tekrarını istedi. Konuyu takip etmesi için İdmanyurdu’nun Hocası Akif bey Ankara’ya gitmişti. Burada Akif Hoca zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Yanal ile yaptığı görüşmede kendisini Galatasaray’a tavsiye etmiş. Arif Hoca ise döndüğünde Galatasaray’nda kendisini istediğini iletmişti. Lakin abisi, annesi ve babası yine bu durumu kabul etmedi.

6-112

BEŞİKTAŞ

Gürsel, Beşiktaş’tan da teklif alarak dönemin gözde oyuncuları arasında yer almayı başardı. 1952 yılında askerden döndükten sonra  o dönem Beşiktaş’ın as futbolcusu olan Şevkat Yorulmaz, kendisini götürmeye gelmişti. Ankara’ya gideceğini öğrenince de adresini almıştı. O dönem Merkez Komutanlığı ile bitişik olan Belvü Palas Oteli’nden bir görevli kendisini istediklerini söylemişti. O hafta Beşiktaş’ın Ankara’da maçı vardı. Otelde kendisini karşıladılar. O dönem Beşiktaş’ın herşeyi olan Arap Sadri ve iradeler vardı. Sadri bey kendisine Beşiktaş’ta oynamasını teklif etmişti. Tabi kendisinde bu değerlendirmedi. Bu fırsatı da kaçırmış oldu.

4-126

FOTO ALTI: Bu karede İdmanyurdu Gençlerbirliği’ni 2-0 mağlup etmeyi başarmıştı.

ÇOK KLAS BİR OYUNCU OLARAK DAMGA VURDU

Orhan Gürsel İdmanyurdu’na gönülden bağlı bir sporcu olarak kaldı. Bu takımda kanatlarda görev aldı. Takıma canlılık kazandırırken, klas pasları ile adından söz ettirmeyi başardı. 3 büyüklerden teklif alması onu çok gururlandırmıştı. Konya Futbolu’na damga vuran isimlerin başında gelmeyi başarmıştı.

7-99

Not: Verdiği desteklerden dolayı Konya’nın emektar gazeteci Nail Bülbül’e çok teşekkür ederiz

Kaynak: SAMET AKTAŞ