Saadet Partisi (SP) Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, tarımdaki sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiği bir açıklama yaptı. 2024 yılını tarımda “Felaket yılı” olarak tarihe geçtiğini savunan Başkan Demirel, yanlış tarım politikalarının ülke genelindeki çiftçileri krize sürüklediğini söyledi. Yüksek maliyetlerin üreticinin boynunu büktüğünü belirten Başkan Demirel; “Bu hükümet, tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye'nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu 1 trilyon TL'ye ulaşmıştır! Biz, faiz batağına saplanmış ve traktörleri haczedilmiş çiftçileri izliyoruz bu memlekette! Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Türkiye’nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir. Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur!” dedi.

Göktaş: Türkiye olarak her zaman doğru taraftayız Göktaş: Türkiye olarak her zaman doğru taraftayız

ÇİFTÇİDEN BEDDUA ALDINIZ!

Demirel, çiftçinin bugüne kadar sabırla üretmeyi sürdüğünü ancak gelinen nokrada hem çiftçinin hem de tüketicinin perişan bir hale geldiğini bildirdi. Ekonomideki temel sorunların tarımdan kaynaklı olduğuna vurgu yapan Başkan Demirel şunları kaydetti; “Bugün tarladan bedavaya alınan bir ürün, işçilik, nakliye ve ambalaj gibi temel maliyetlerle hiçbir aracı olmadan iç piyasada daha soframıza gelmeden en az 10 TL'ye yükselmektedir. Tarladan çıkan ürün, maliyetlerle birlikte uçuk rakamlara ulaşırken, halk mutfak masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bu millet ne yiyecek! Çocuğuna ne yedirecek! Hükümet bir yandan da, yüksek enflasyonla mücadele bahanesiyle, elini uzatabildiği sektörlere baskı yapıyor. “Süt” de bundan payını aldı. Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla çiğ süt tavsiye fiyatlarını dayatan hükümet, süt üreticisini ineklerini kestirip sektörden çıkmaya zorluyor. Bu sayede ilk aşamada kırmızı et arzını artırarak fiyatları frenlemiş, ancak uzun vadede süt ve et üretiminde büyük bir krizin kapısını açmıştır. Hayvan sayısındaki azalmanın doğal sonucu olan fiyat artışları, sektöre yeni üreticiler kazandırmak yerine hükümetin ithalat kozunu oynamasıyla sonuçlanmıştır. “Paramız var ki ithal ediyoruz” diyen hükümet, yerli üreticiye destek vermek yerine yabancı çiftçiye dolar aktarmayı tercih etmiş, yerli üreticiyi yok sayarak tarım ve hayvancılığa bir darbe daha vurmuştur.

Kimse kusura bakmasın! Biz bu Tarım Bakanlığını Fransa’dan yaptığı devasa ithalat ve aldığı şövalye madalyasından tanırız. Fransa’dan madalya değil, çiftçiden hayır duası almalıydınız. Ama çiftçiden sadece beddua aldınız!”

KENDİLERİYLE ÇELİŞTİLER!

AK Parti’nin, 2006 yılında hazırladığı Tarım Kanununda tarımsal desteklerin Gayrisafi Milli Hasıla'nın yüzde 1’inden az olamayacağını açıkladığını hatırlatan Başkan Demirel, ancak bu maddeye bugüne kadar hiç uyulmadığının altını çizdi. Buradaki çelişkinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Demirel; “2006’da tarıma ayrılan pay Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 0,60’ı iken, bu oran 2023'te yüzde 0,25'e, 2024 yılı için ise yüzde 0,22’ye kadar düşmüştür. 2025’te ise yüzde 0,20’lerin altına düşecek.

Soruyoruz nerede bu yüzde 1? Nerede, süslü destek vaatleri? Elbette yanan yine çiftçi! Emeği zayi olan yine çiftçi! İcralık olan yine çiftçi!”

ÖNERİLERİNİ SIRALADI

Tarım politikalarını eleştiren Başkan Demirel, Saadet Partisi olarak tarımla ilgili önemli önerilerinin olduğunu belirterek şunları aktardı; Öncelikle derhal Tarım Kanunu’nu uygulayın ve tarımsal desteği 135 milyar TL’den, 600 milyar TL’ye çıkartın. Göreceksiniz o zaman ne icralık çiftçi kalır, ne haczedilen traktör kalır! Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat garantisi verilsin. Çiftçi, ürününü zarar etmeden satabilsin. Çiftçilere faizsiz finansman sağlayın, mevcut borçları en az 2 yıl süreyle faizsiz olarak erteleyin. O zaman nasıl bolluk bereket olduğunu göreceksiniz. Et ve sütte dışa bağımlılığı bitirmek için önce zincirin en önemli halkası olan süt üreticisini koruyun. Küçük aile işletmelerine destek sağlayın, süt fiyatını 1 litre süte 1.5 kg süt yemi karşılığında sabitleyin. Simsarları koruyan değil, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak yeni bir hal yasası hayata geçirin. Topyekûn, yerli ve milli Tarım Reformu için harekete geçin. Sizin sisteminiz artık yürümüyor! Saydığımız çözüm önerilerini eğer AK Parti yapmıyorsa, İnşallah Saadet iktidarında biz hepsini yapacak, çiftçimizle ele ele müreffeh bir geleceğe yürüyeceğiz.”

Muhabir: MUHAMMED ESAD ÇAĞLA