Pek çok  adayın uzun zamandır hazırlık yaptığı 2021-MSÜ 4 Nisan Pazar günü tüm il merkezlerinde gerçekleştirildi.  2020-MSÜ sınavına 451 bin 272 kişi katılmıştı. Bu yıl da tahmini olarak 450- 500 bin adayın katıldığını düşünmekle birlikte ÖSYM tarafından gelecek verileri bekliyoruz.

MSÜ sınavı, TYT ile ders içeriği, soru dağılımları ve süresi bazında eşlik gösteriyor. Toplam 120 soru ve 135 dakikadan oluşan sınavda adaylarımız 9. Ve 10. Sınıf konularından sorumlu tutuluyor. TYT ile aynı içerikte olması da, harp okullarını veya astsubay meslek yüksekokullarını hedefleyen adayların yanısıra; özellikle sınav heyecanlarını atabilmek ve ÖSYM soru tarzlarını görebilmek adına da adayların başvuruda bulunmalarına sebep oluyor. Sınava ilk kez katılacak olan adayların sınavı bir YKS provası olarak gördüklerini söyleyebilirim. Hatta itiraf etmeliyim ki, kaygı bozukluğu olan veya sınava ilk kez girecek olan adaylara -hedefleri Milli Savunma Üniversitesi olmasa dahi- katılmaları adına yönlendirmelerde bile bulunuyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki madem Milli Savunma Üniversitesi’ni hedeflemiyorlar, sıralamalarda geri atmalara neden sebep oluyorsunuz ? Bu kişiler herhangi bir olumsuzluk katmıyor aslında. 2.Seçim Aşamasına çağrılan bir aday, gitmek istemediği takdirde zaten hakkını kaybediyor ve bu şans kendisinden sonra gelen kişiye-kişilere devrediliyor. Bundan dolayı gönül rahatlığıyla yönlendirme yapabiliyorum.

HARP OKULLARI VE ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULLARI KRİTERLERİNE UYMAK GEREKİYOR.

Son yıllarda kadın adayların Milli Savunma Üniversitesi’ne başvuruları artarak devam ediyor. Yalnızca Harp Okullarına tercih verebilen kadın adayların yanısıra, erkek adaylar hem meslek yüksekokullarına hem harp okullarına tercih verebiliyorlar. Harp okulları için en fazla 20, Astsubay MYO için ise en fazla 21 yaşında olmak gerekiyor. Yani 2018 mezunu olan bir aday MSÜ için tercihte bulunamıyor. Boy-kilo ve sağlık sorunu olmaması gerektiği şartlarını da göz önünde bulundurup sonrasında hüsrana uğramamak gerek.

MSÜ ADAYLARINI BİRDEN FAZLA AŞAMA BEKLİYOR.

Öncelikle doğru bilinen şu yanlışa dikkat çekmek istiyorum; MSÜ sınavı belirleyici bir sınav değil, sadece 2.seçim aşaması için eleyici rolde bir sınavdır. Yani Harp Okulu isteyen her adayın AYT’ye katılması, Astsubay MYO isteyen adayların ise TYTye katılması ve gerekli alandan yeterli puanı almış olması gerekiyor. Yeterli puan kaç peki, dediğinizi duyar gibiyim. Adaylar en yüksek ortalama baz alınarak çağrılmaya başlanacağından dolayı, bunu sınava katılan aday sayısı ve sınavın yapılabilirlik düzeyi belirleyecek. Şu kadar puan olmalı, şeklinde bir netliğimiz ne yazık ki yok. Yalnızca geçtiğimiz yılın taban puanlarına bakarak biraz fikir yürütebiliriz.

MSÜ konu-soru dağılımı ve süre bazında her ne kadar TYT ile benzerlikler gösterse de TYT gibi 2 yıl geçerlilik durumu yok. MSÜ sınav puanı yalnızca bir yıl geçerli olduğundan dolayı, örneğin geçen yıl yerleşemeyen bir aday bu yıl yeniden denemek isterse MSÜ Sınavına tekrar  katılmalıdır.

MSÜ Sınavına girdik, YKS’ ye de katıldık. Peki şimdi ne yapmak gerekiyor?

2.seçim aşamasına çağrılan adaylar evrak kontrolleri olumlu sonuçlandıktan sonra Fiziki Yeterlilik Testinden (FYT) geçmesi gerekiyor. Bunun dışında mülakat ve sağlık muayenesi de adayları bekliyor olacak tabii. Bu aşamaları başarı ile tamamlayan adaylar artık Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde yer almaya hak kazanıyor. 

MSÜ SIRALAMASI YKS SIRALAMASINDA BİR İPUCU SUNAR MI?

MSÜ sınavının avantajları çoğunlukta olmak üzere dezavantajlarından da söz etmek de mümkün. Özellikle öğrencilerin sınav sonucuna odaklanması veya kötü geçmesi  durumunda yaşanacak olan motivasyon kaybı. Sanki gerçek sınav YKS değil de MSÜ sınavıymış gibi yanlış bir algı! Yukarıda da belirttiğim üzere, MSÜ aslında sadece bir eleme sınavı. Fazla anlam yüklemek de neyin nesi ? Özellikle prova olması açısından katılanların bu konuda daha da dikkatli olması gerekiyor. Bırak, iyi veya kötü olsun. Geçmiş süreç olmamalı bizim için önemli olan. En nihayetinde geç-miş ‘geç kaldın’ anlamına gelmiyor! Biliyorum, insanoğlu genellikle olumusuza yoğunlaşır negatife odaklanır. Fakat şu aşamada pozitif tarafından bakmak daha faydalı olacak; sınavda nerelerde eksik olduğunu gördün, nerede hata yaptığını da. O halde ilk iş kalan zamanın planlamasını yapmak olmalı;  doğru ve net bir çalışmayla.

An itibariyle YKS’ ye yetmişsekiz gün kaldı.

Bana sorarsanız bir gün dahi azımsanacak bir süre değil. Bu süreç, çocukların genellikle yorulmuşluk ve sıkılmışlığın vermiş olduğu bir etkiyle -tabi bunlar dışında farklı sebepler de olabilir- en kritik süreç denebilir. Artık velilere ve  öğretmenlere daha fazla görev düşüyor. Hareketli olana pes ettirmemek, yeterli seviyede dinamik olmayanı ise harekete geçirmek. Her ikisi için de doğru zaman.

Öğrencilerimiz de saygıdeğer velilerimiz de ‘Bu saatten sonra..’ ile başlayan cümlelere kulak tıkamayı başardığı ve eksik konuları tamamlama, sınavda zamanı ve kaygıyı yönetme noktasında doğru çalışmalar yaptığı takdirde iki sınav arasında gözle görülür seviyede farklar doğabilir.

BUNDAN SONRA YAPILACAK HİÇBİR SINAVDA ‘NET SAYISI’ UMURSANMAMALI.

‘O kadar kolay mı, nasıl olacak?’ diyorsunuz, kolay. Bence bunu yapmak kendinizi üzmekten veya zaten iyi yapıyorum deyip bıraktığınız için yavaşladığınızı gördüğünüz an duyacağınız pişmanlıktan daha cezbedici gelebilir. Sadece eksik olunan noktalara odaklanmak ve tamamlamak, bir müddet sonra, en az  puzzle parçalarını birleştirince duyulan mutluluk kadar olacaktır. Çalışmasından verim aldığını gören öğrencinin daha fazla çalışmak istemesi ise kesinlikle kaçınılmazdır, hele ki kalan zamanın bilincindeyse.

Bu arada mini bir hatırlatma yapalım; MSÜ sınav sonuçları 29 Nisan’da açıklanacak. 2.Seçim Aşaması için YKS sonuçlarının da açıklanması gerekiyor tabii.  Anlayacağınız henüz vakit uzun.