CHP'nin hafta sonu kurultayı izlemeye değerdi. Zira daha önce Tayyip Erdoğan ve Ak Parti için ne kadar iftira attılarsa hepsi bizzat yaşandı. 

Kurultayda verilen kumanyadan yüzden fazla kişi zehirlendi. En ufak dahi olsa yaşanan herhangi bir iş kazasında Kılıçdaroğlu ve ekibi ortalığı hemen velveleye verir sorumlu bakanı istifaya çağırırdı mesela. Bakalım bu duruma ne diyecekler.

Tek adam rejimi ve diktatörlükten dem vurdular. Oysa Muharrem İnce'nin istediği müziği bile çalmadılar.

Oylar çalındı dediler. Kendi kendilerini oy hırsızlığıyla suçluyorlar.

Seçim eşit geçmiyor Tayyip Erdoğan devletin tüm imkânlarını kullanıyor demişlerdi. Kılıçdaroğlu Partinin tüm imkânlarını kendisi için seferber etti ama aynı durum Muharrem İnce için geçerli olmadı.

   *                 *                *

Kılıçdaroğlu 8 seçim kaybetmesine karşı salona öyle bir girişi vardı ki sanırsın dünya lideri. Erdoğan gibi büyük bir idolü var nede olsa. O yapar da ben yapamaz mıyım dimi? Salona büyük coşkuyla girmeler, kalabalığa ilk defa atılan karanfiller eşliğinde milleti selamlamalar ne kadar da sırıttı. Çünkü hiç doğal değildi. Sırf birileri böyle yapıyor, demek ki, böyle yapınca iyi oluyor gibisinden davranışlar bu milletin gönlünde yer tutar mı sizce? Daha önce de sırf Erdoğan yapıyor diye çat kapı yapılan taksi durağı ziyaretleri, muhtarlarla yapılan çakma toplantılar falan da  cabası. Ha neden çakma diyorum söyleyim. Çünkü Erdoğan o toplantıları düzenli yapar, tüm muhtarlardan yazılı istek ve şikayetler için pusulalar alır ve sorun ve istekleri muhakkak neticeye ulaştırır. Ama Kılıçdaroğlu için aynı şeyleri söyleyemem. Oy kullanmayı unutan, oturduğu evin adresini bilmeyen biri o toplantıda neler olduğunu hatırlar mı?

Bir de Kurultaya Habertürk'ten Didem Aslan Yılmaz'la Gürsel Tekin arasında geçen diyalog damgasını vurdu.

Ak Parti'ye oy verenler büyük bir coşkuyla CHP kurultayını takip ettiğini hatta çok korktuğunu ifade etti. Didem Hanım şok olmuş bir ifadeyle;

-Herkes sizden korkuyorsa neden %25 bandına sıkışıp kaldınız?

Gürsel Tekin gayet serinkanlı ve titreyen bir sesle;

-Yooo yüzde 49'a geldi oy oranımız.

-Nasıl yani yüzde 49'un hepsi CHP'nin oyu mu sorusuna karşılık buyurun el cevap;

-Hepimizin, hepimizin. 

Hepimiz derken haklı tabi Gürsel Bey. CHP, Saadet, HDP, PKK, FETÖ, YPG... Hepimiz biriz, beraberiz demek istiyor. Haksız da değil tabi.

Selâm ve dua ile…