Hükümet işine gelmeyen bir olay olduğu zaman zamanlama manidar diyor. Gerçekten de zamanlama manidar mı yoksa ortaya çıkan olayı ört bas etmenin bir yolumu bu söz. 

17 Aralık operasyonu sonrası, Hükümet operasyonun yapılmasındaki zamanlamanın manidar olduğunu açıkladı ve bunun seçimler öncesine denk getirilmesini anlamlı buldu. 

Yapılan operasyonların yapılış gerekçesi hakkında bir açıklama yapmak için bir haftalık bir zamanın geçmesini bekledi. Bu arada operasyonu yapan kadro içinde bulunan savcı ve emniyet görevlilerinin yerleri değiştirildi.  Bu değiştirme işlemi tamamlanıp kendilerini emniyette gördükten sonra Bilal Erdoğan'ın savcılığa ifade vereceğini açıkladılar. Geçekten de zamanlama manidar değil mi?

***

Suriye'de Esad tarafından yapıldığı iddia edilen işkence fotoğrafları önce TV ekranlarına ardından da tüm medyaya düştü. Medya ve kamuoyu bu görüntülerle meşgul edilirken, Suriye'nin Türkiye sınırı boyunca bir Kürt otonom devleti kuruldu. Hükümet devletin resmi dilini, Kürtçe, Arapça ve Süryanice olarak açıkladı. Yönetimi de bu üç gruptan seçilecek insanlar yürütecekler. Suriye'de yaşayan bir milyondan fazla Türk'ün esamesi okunmuyor. Fotoğrafların medyaya yansıması ile Suriye'deki otonom devletin ilanının aynı güne denk gelmesi için zamanlama manidar mı diyeceğiz yoksa sadece bir tesadüf olduğunu mu düşüneceğiz? Bu konuda açıklama yapmayı yetkililere bırakıyorum. 

***

Bülent Arınç, Bursa'da yaptığı konuşmada cemaatlere seslenerek sizin sigortanız bizim iktidarda olmamızdır, demiş. Düne kadar paralel devlet olmakla itham ettiği derin yapılanmayı! Yine eskiden olduğu gibi birlikte hareket etmeye çağırmış. Biz de sanıyorduk ki 10 yıldır AK Parti iktidarı döneminde ulaştığımız ileri demokrasi sayesinde bir hukuk devleti olduk. 

Yanılmışız! Bütün özgürlüklerimize hukuk sayesinde değil, AK Parti iktidar olduğu için sahipmişiz. AK Parti iktidardan giderse özgürlüklerimiz de elimizden alınacakmış! Özgürlüklerimizin devamı için, bakan çocuklarının ve banka müdürlerinin evlerinde ayakkabı kutuları, para sayma makineleri ve kasaları bulundurmalarına razı olacağız.

***

AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, elinde Mustafa Sarıgül hakkında yolsuzluk dosyaları bulunduğunu söylüyor ve bunu açıklamakla tehdit ediyor. Sayın Erdoğan lütfedip elindeki dosyaları BAŞBAKANA verse de İstanbul'u ebediyen Sarıgül tehlikesinden kurtarsa.

***

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti adayı Melih Gökçek, seçime on beş gün kala kendisinin de dâhil olduğu bir gruba suikast yapılacağını açıkladı. Bunun bir duyum olduğunu düşüneceğim; ama çok kesin ve kendisinden emin bir şekilde konuştu. 

Bu konuşma, dünyanın her yerinde hele ileri demokrasi ile yönetildiği iddia edilen ülkelerde suç duyurusu olarak kabul edilir. Adalet ve İçişleri Bakanlığı bu açıklamayı bir ihbar kabul ederek hemen harekete geçmelidir. 

Daha önce Bülent Arınç için de aynı olay söz konusu olmuş ve devletin cesur savcıları Genel Kurmay'ın beyni kabul edilen ve çok gizli dosyaların muhafaza edildiği Kozmik Odaya girmekte bir sakınca görmemişlerdi. 

Şimdi de Melih Gökçek'in bu açıklaması bir ihbar kabul edilmeli, elinde ne tür delil varsa kendisinden alınıp şüphelilerin üzerine ciddiyetle gidilmelidir. Bunlar şayet Haşhaşi taifesinden ise Alamut'a dahi gidilerek gereken yapılmalıdır.