Dualar ereğin önüne yolluk sermektir aslında. Hedefin yönünü ve alanını belirler, salt isteğe yönlendirerek sonuca ulaştırır bu yolluklar. Bazen geçmişi de etkiler ve geleceği de. Duanıngücüne inanarak içselleştirilmiş bir hayat, sahip olduğun en önemli değeri “yaşamı” seçtirir insana. Çünkü inanır ki büyümenin son aşamasında kaliteli bir yaşam sürdürürse, acı çekmeden gözlerini yumar bu hayata. Ya da bu aşamaya varmadan yaşam yolculuğunun bir süreklilik değilde bir süreç olduğunu bilerek iç huzura ulaşma amacı olur eylemlerinde.

Yaşam farklı bir süreçtir her insan için. Kimine göre cesarettir, kimine göre salt tekdüzelik… Cesaret de riske doğru yol aldırır insanı. Risk sonucu gelişen duygusal ve akli gelişim, bu yolda hızlı adımlarla başarıya götürür bu ruhu. 

Sağlam bir ruh, sevgi ile içselleşmiştir ve başaramamaktan korkmadan deneyim için çalışır bu yaşamda. Herkesi sever ve herbir ruhun bir başka kapının anahtarı olduğuna inanır. Bu kapıları iştahla açar ve içeri girerek bilmediklerini öğrenir. Kendi kapısından girilmesine de müsaade eder tabii. Sevmediği insan yoktur. Çünkü kişilikleşmişsevgisizlik salt bencilliğe götürür insanı. 

Her yaşanmış ya da yaşanmakta olan hayata, yaşamak denemez.Seçenekler sunar insanlara bu benlik doyumunu gerçekleştirmesi gereken yaşantı. Kabul ettiğin seçenek,kabuğunun içinde sürdürülmekte olan bir hayatda olabilir. Diğer bir seçenek ise kabuğunu kırarak büyümenin son aşaması yani son nefese kadar özkeşfinigerçekleştirip istenç, zeka, istek ve coşu ile kabuğa sığmayıp güçsüzlüklerinizle barış içinde dünyaya açılmak da olabilir. 

Yaşam, etkin yaşayan canlı varlıkların niteliğidir. Unutmayalım yaşadığımız alanı çevreleyen kabuğun, bir süre sonra oksijeni tükenirse nefessiz bırakır insanı. Bu da karbondioksit içinde boğarak acıya sebebiyet verir. 

Bu dünyada her canlı acıyı mutlaka yaşar. İşte bu kişiler unutuverir acıyı terk etmiş bir dünyada yaşadığını sanır. Acının bu dünyadaki gölgesinde barındırır bedenini. Bazen bu gölgelerden geçilsede bu alanlarda yer alan toprakları yurt edinmeyelim. Sevginin ışığıyla bu gölgeleri ışıldatalım ki gölgenin karanlığında kalanları kurtaralım. Acıya düşenler, kapınızdan girmeye müsaade edin ki sevgi hakim olsun yüreğinizde…    

Sevmemeye alışmış bu ruh acıyı da sevmez. Ve acıya hapsolduğunda direkt başkalarını suçlayarak insanların kötü olduğundan bahseder. Sevmeyen bireyler değil de sevgi ile karılmış duygular yetiştirmek için her bir insanı sevelim ve sayalım. Unutmayalım, sevgi yerine eğitim kelimesini de kullanabiliriz. Çünkü, eğitim sevgiyle bütünleşirse amaca hizmet eder. 

Bedeninizin içinde eğitimci yetiştirin ki neşe, merak, umut, şaşkınlık, düş kırıklığı, doğru yaşam ve en önemlisi de ölüm hakkında bilgiyle donatsın benliğinizi. Olumlu ve olumsuz bu kelimeler, bilginin uygulanmasını öğretsin duygularınıza. Tek bir bilgiye esir etmeyin hayatınızı. Tüm bilgileri içselleştirin, yaşamı tam anlamıyla yaşamayı hedefleyelim. Bütün gözyaşlarını silip yerine gülümsemeyi getirelim.