İçinde olduğumuz sosyal hayatın her alanında oldukça dikkatimi çeken bir konu üzerine sizlerle paylaşımda bulunmak istiyorum bu yazımda. Gençler ile sohbetlerimde, anne ve babalarla görüşmelerimde sürekli olarak karşılaştığım bir konudur  ‘Sorumluluk’

Aldığımız eğitimler ve okuduğumuz kitaplar çocuk gelişiminde çocuğun sorumluluk almasının ne kadar önemli olduğunu öğretti. Ailenin denge içinde beraberliğini yürütebilmesi için, tüm bireylerin üzerine düşen görevleri yapması gereken bir platform haline gelmesi en ideal olanıdır.

Diyebiliriz ki sorumluluk doğuştan getirilen değil, öğrenilen bir kavramdır. Sorumluluk duygusu, bebeklik ve çocukluk döneminden itibaren kazandırılmalıdır. Bu duygunun kazandırılmasında aile içi iletişim, aile içindeki çocuğa olan tavır, uygulanan disiplin anlayışının (kararlılık ve tutarlılık) rolü büyüktür.

Çocuk iletişim kurabildiği andan itibaren sınırlarının farkında olmalıdır. Yemek yeme, tuvalet alışkanlığı, uyku saati gibi temel alışkanlıkları okul dönemi öncesinde kazanması gerekir. Sorumluluk öğrenilebilen bir beceri olduğundan, çocuklara yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar verilip sonuçlarını görmesine izin verilmelidir. Anne-baba çocuğun yanlış kararlar verebileceğini düşünüp onların yerine karar vermektense, uygun yemek, kıyafet seçimi, ya da ne kadar harçlık alıp harcayacağı yönünde kontrolü çocuklara bırakabilirler. Örneğin, birçok yemek içinden hangisini/hangilerini isteyip istemediği sorulabilir ve tercih hakkı çocuğa bırakılabilir ya da yemeğini döke saça da yese kendi kendine yemesine izin verilmelidir. Ayrıca kendi oyuncaklarını, yatağını toplaması da beklenebilir. Yaşına ve cinsiyetine göre de sofra hazırlamak veya araba yıkamak gibi ev işlerinde de yardımcı olabilir.

  • Sorumluluk verilen çocuklarda oluşan olumlu özellikler ve çocukların gelişimlerine olan katkılarından da kısaca bahsedelim;

  Yeterli “sorumluluk” çocukları cesaretlendirir ve özgüvenlerini geliştirir, paylaşma ve başarma duygularını tatmin eder. Böylece çocuk, ileriki yaşamında, kendi hayatıyla ilgili konularda karar verme ve sorumluluk alma becerisini öğrenecektir. Sorumluluk, çocuğun yaşına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun olarak görevlerini yerine getirmesi gibi aynı zamanda kendini başkalarıyla paylaşması, kendinden ödün vermesi olarak da tanımlanabilir.

  • Peki, soru şu; bizler çocuklarımıza yeterince sorumluluk duygusunu kazandırıyor muyuz?

Genelleme yapmak elbette ki yanlış olur ancak bizler, korumacılık, iyi anne ve baba olmak adına çocuklarımıza yeterince sorumluluk vermemekteyiz. Onlara vereceğimiz görevler ve işlerin kendilerini yoracağını, yeterince iyi yapamayacaklarını düşünerek, çocuklarımıza yaşlarına göre yapacakları çoğu görev veya sorumluluk vermekten kaçarız. Kimi zaman, kendimizi kötü hissetmemek adına, çocuklarımız sorumluluklarını yerine getirebilecekken bile bizler onları alıkoyar, kendimizi tutamaz ve bizler yaparız onların yerine çoğu şeyi… Amacımız onların ve kendi gözümüzde iyi anne baba olmaktır belki de…

  • Sorumluluk sahibi çocukların gösterdiği davranışlar: 

* İşlerini kendi başına halleder, yük olmaz.
* Üstüne düşen görevleri kendi başına yapar.
* Yaptığı hatalardan kendini sorumlu tutar ve başkalarını suçlamaz.
* Hak etmediklerine sahip olmak istemezler.
* Başkalarının haklarına, duygu ve düşüncelerine karşı saygılıdırlar.
* Mutlu, uyumlu ve başarılıdırlar.

Sevgili ebeveynler ve eğitimciler, çocuklarımıza kendi yaşlarına uyan görevler vermekten kaçınmayalım, onların sorumluluk ve görevleri yerine getirirken, her açıdan gelişmekte olduklarını unutmayalım. Sorumluluk sayesinde, çocuklar ve gençler, zihinsel, duygusal, sosyal açıdan gelişmiş olurlar. Her bakımdan kendileri ile barışık, kendi başarılarını kucaklayabilen, empatik bireyler olurlar… Vesselam!