NEY, KENDİNE HAYRAN BIRAKIYOR

21 yıldır ney yapımına ve üflemesine merak salan ney yapımcısı ve neyzen Ali Erol 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında açtığı stantta ney hakkında yerli ve yabancı misafirlere bilgi veriyor. Neyin Klasik Türk Mûsikisi’nin ve Tasavvuf Mûsikisi’nin en önemli sazlarından biri olduğuna dikkat çeken Erol, “Ney sazının, her ne kadar geçmiş dönemlerdeki farklı uygarlıklarda izine rastlansa da asıl kimliğini Osmanlı Devleti zamanında Tasavvuf Mûsikisi oluşumu süresinde almıştır. İslâmı doğru anlayabilme çalışması olan tasavvuf ilmi ile paralel bir şekilde gelişen mûsiki ve ney sazı, bu sebeple en çok tekkelerde kendini göstermiştir. Hatta Klasik Türk Mûsikisi ve Tasavvuf Mûsikisi önemli bestekârlarına baktığımızda görürüz ki bu kişiler aynı zamanda neyzen vasfına sahiptirler. Buraya gelen yerli ve yabancı misafirlerimize Ney hakkında bilgi veriyoruz. Ney ve ney sesine yabancı ziyaretçilerimiz dikkatle dinliyor. Ney’e hayran kalıyorlar” ifadelerini kullandı.

EBRU UZUN BİR YOLCULUKTUR

Mevlana Kültür Merkezinde stant açan isimler arasında yer alan ebru sanatçısı Fatma Betül Koyuncu, Geleneksel Türk el sanatlarından biri olan ebruyu tanıtıyor. Ebru hakkında bilgi veren Fatma Betül Koyuncu, “Ebru tabiatın insana sunduğu güzelliklerden biridir. Tabiatın içinden ve tabiat kurallarıyla iç içe, yapım aşamasında insanı hayretlere düşüren, yaşarken başımıza gelenlerle bu sanatı icra ederken de defalarca karşılaştığımız, insana çok şey öğreten, insandan çok şey bekleyen, gizemlerle dolu, uzun bir yolculuktur. Ebru kabaca kıvamı arttırılmış bir sıvı üzerinde çeşitli boyaların yüzdürülmesi, ortaya çıkan desenin kağıt, cam, kumaş, ahşap, deri  veya seramik üzerine  alınması işlemidir. Geleneksel Türk Ebrusunda sadece metal oksit boyalar, bazı bitki pigmentleri ve is, boya olarak kullanılır. Suya kıvam ve yapışkanlık vermek için kitre, salep, ayva çekirdeği gibi kıvam arttırıcı tabii malzemeler, fırça yapımı için at kılı ve gül dalı, boyaların sıvı üzerinde açılmasını sağlamak içinse sığır ödü veya kalkan balığı ödü gibi yüzey aktif malzemeler kullanılır. Ortaya çıkan desenler sadece kağıt üzerine alınır. Geleneksel Türk Ebrusu yapımının hiçbir aşamasında kimyasallara yer verilmez. Ebru sanatı ilk icra edildiği zamanlarda, kitap ciltlemede kapaklarda ve yan kağıtlarında, hattatların üzerine hat yazması için veya hatların etrafında pervaz, levha olarak kullanılmıştır, Osmanlı döneminde değerli kağıt ve evraklar için ebrulu kağıtlar tercih edilmiştir. Başlı başına bir sanat dalı haline gelmesi zaman içerisinde gerçekleşmiş, bu yüzden ebru sanatı için kağıt süsleme sanatı ifadesi kullanılmıştır” şeklinde konuştu.

‘MEST GELENEĞİNİ TANITILIYOR’

Mevlana Kültür Merkezlerinde stantlardan birisi de Can Mest Deri Tasarım. Can Mest yetkilileri mest geleneği Hz. Mevlana’yı anma törenlerine gelen yerli ve yabancı turistlere anlatıyor.  Mest hakkında bilgi veren Mustafa Can, “38 yıldır babamla birlikte mest işi yapıyorum. Bizler mestlerde model değiştirerek yeni ürünler çıkardık. Gençlerinde de mest giymesini tavsiye ediyoruz. Gençlerimiz de model değişikliği yapmamız sebebi ile mestlere ilgi gösteriyor. Eskiden yaşlılar çok giyerken, günümüzde gençler de giymeye başladı.  Mest ayakları topuklarıyla yani ayak bilekleriyle beraber örten bir tür ayakkabıya verilen isimdir.  İslam dini namazı, dinin temel vecibelerinden saymış olmasının yanı sıra, her türlü mükellefiyette zorluğu gidermeye ve kolaylığı temin etmeye de ayrı bir önem vermiştir. Bu yüzden mükellefler için mest ya da sargı üzerine mesh yapılarak abdest almak, ibadetleri ifa etme imkanı getirmiştir. Yabancı misafirlere mestlere yakın ilgi gösteriyor ve yakından ilgileniyorlar. Standımızda mesttin yanında yapmış olduğumuz çanta, kalemlik, cüzdan, anahtarlık ürünlerimizi sergiliyoruz” dedi.

DERİCİLİĞİ TANITIYORLAR

Eskişehirli Saraç Sanatçısı Meryem Yılmaz, bitkisel tabaklama ile yapılan derilerden meydana getirdiği ürünlerini ziyaretçilerle buluşturuyor. Çanta, cüzdan ve çeşitli ürünler meydana getiren Yılmaz, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Deri işleme sanatkârıyım. Dericilik mesleği ailemizden gelen bir mesleğimiz. Ailemde şuanda bende başka kimse mesleği devam ettirmiyor. Günümüzde tamamen kaybolmaya yüz tutmuş eserler arasında yer alıyor.  Deri günümüzde aksesuarlarda daha çok kullanılıyor. Geçmişi günümüze ve geleceğe aktarıyoruz. Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen etkinliklere katılım sağlayarak dericiliği tanıtıyoruz. Yerli ve yabancı turistlere sanatımızı anlatıyoruz. Deri eskimeyen ve eskidikçe güzelleşen bir ürün. Yerli ve yabancı turistler ürünlerin deri olmasına ve üzerindeki işlemelere hayran kalıyorlar. Ürünlerin üzerinde kullandığımız desenlerin hepsinin bir anlamı var.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim