İlmi zenginliği, mücadeleci kişiliği, dava adamlığı ile Konya’nın saygı duyulan isimlerden biri olan, Nevzat Arabacı, Hakk’a yürüdü. Darbe dönemlerindeki mücadelesiyle bilinen merhum Arabacı, ağır işkencelere maruz kalmış, buna rağmen davasından hiçbir zaman geri durmamıştı. Bu yönüyle her zaman Konya’nın öncü isimlerinden olan merhum Arabacı, bir neslin yetişmesinde de büyük emekleri olan isimler arasında yer alıyordu. Akıncılar-MTTB grubunda da öncü olan Nevzat Arabacı'nın vefatı sevenlerinde büyük üzüntüye neden oldu. Bir süre önce koronavirüs teşhisi konan ve hastanede tedavi altına alınan merhum Arabacı, koronavirüse yenik düştü.  

O BİR ALLAH ERİYDİ

Merhum Arabacı’yı tanıyan önemli isimler, merhumla ilgili Yenigün’e açıklamalarda bulundular. AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun yaptığı açıklamada, merhum Arabacı’yı 1970’li yıllardan itibaren tanıdığını söyledi. Merhumun İslam davası uğrunda büyük bir mücadele verdiğine şahitlik ettiğini dile getiren Sorgun, şunları söyledi, “Öncelikle hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Biz hocamızı 1970’li yıllarda tanıdık. Bizim felsefe hocamızdı ama 1970’li yıllarda nasıl heyecanlıysa, o heyecanıyla bugünlere kadar geldi. İslam davası uğrunda yaşadı. 2 gün önce kendisiyle görüşmüştük. Öksürükten konuşamıyordu, yazışmıştık o yüzden. Ömrü bu kadarmış, Allah rahmet etsin. Tam bir dava adamı, Allah eriydi. Hiç istikametten ayrılmadı, hiç çizgisinden sapmadı, biz buna hep şahidiz. Cenab-ı Hakk da şahitliği kabul etsin. Bizim için onun dava bilinci hep örnek olacak. Hocamız için ne söylesek az. Yetiştirdiği gençlerin başı sağ olsun. Bizim neslimiz üzerinde çok büyük emekleri var. Belli konularda hep öncülük etti. Allah’tan başka kimseden korkmadı. Bu yönüyle de örnekti. Dünyaya da hiç önem vermedi, hesabı hep ahiretti. Cumhurbaşkanımıza sonuna kadar destek verdi. En son Ayasofya’nın açılışından sonra beni aramıştı ve Cumhurbaşkanına bazı konuları iletmemi istemişti. Ben de onları ilettiğimi söylemiştim. Allah rahmet eylesin.”

DAVASINDAN HİÇ VAZGEÇMEDİ

İHH İnsani Yardım Derneği Konya Şube Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal, merhum Arabacı’nın Akıncılar Derneği’nin son başkanı olduğunu hatırlattı. Merhuma Allah’tan rahmet dileyen Uysal, şöyle devam etti, “Bizim sevdiğimiz, yiğit bir insandı. Doğru sözü çekinmeden doğru yerde söyleyen, bedenini sıkıntıya sokmak pahasına sözünü arkasında dururdu. 1980 ihtilalinde Fahrettin Altay kışlasında birlikteydik. Sonrasında onu götürdüler hocayı sonrasında gördüğümüzde 20 kilo zayıflamış, ayaklarının altında yaralar olduğunu görmüştük. Hoca fedakar bir insandı. O haldeyken, işkencelere rağmen bile davayı savunmaya çalıştı. Hocayla güzel hukukumuz vardı. Artık zaman aşımına uğradığı için konuşabilirim; arandığı dönemlerde uzun süre evimde saklamıştım. Bir ömrü İslam davası için, ümmet davası için, millet için bir ömrü harcadı. Biz onun istikamet üzeri olduğuna şahidiz. Allah taksiratını affetsin. En son Cuma günü “ben öksürüyorum, sıkıntıdayım” dedi. Ben şehirlerarası yoldaydım hastaneye götürdüler, ben bazı hekim arkadaşları aradım yatışı ve tedavisini sağlayabilir misiniz diye. O gerçekleşti. 2-3 gün sonra şehir dışından döndüm. Pazartesi günü görüştüm hocayla nasıl oldu diye. Konuşamıyorum ama yazıyla konuşalım diye mesaj yazdı. Anladım ki öksürükten dolayı sıkıntısı fazla. Hocanın durumu iyiye gidiyordu ama bu koronavirüs böyle bir bela. Allah ömrünü sona erdirdi. En güzelini Allah bilir. Biz hocamızı iyi biliyoruz. Onun gibi yiğit insanların toplumda var olmasını istiyoruz.”

HAYATI İMAN VE CİHATTAN İBARETTİ

 “Hayatı iman ve cihattan ibaretti” cümlesinin merhum Arabacı’yı özetler nitelikte olduğunu vurgulayan Tahir Özer de, “Cesaret ve samimiyet abidesiydi. 40 senedir tanıdığım bir isimdi. Bizim jenerasyonun hepsinde tek te emeği var. Bu jenerasyonun adam olmasında, istikamet bulmasında üzerimizde emeği çok. Vatan, millet, devlet sevdalısı ve bu uğurda her şeyini feda edebilecek kadar da fedakar biriydi. En büyük özelliği dostlarına asla sırtını dönmez, ne kadar geçmişte olursa olursun dostlarını hiç ihmal etmez, irtibatı kesmezdi. Toplumun kanaat önderlerindendi. Çok fazla ön planda değildi ama toplumu mayalandıran bir insandı. Sağken farkedilmedi ama yokluğu hissedilecek diye düşünüyorum. Özellikle bizim nesil, bir müşkülü olduğu zaman hocaya müracaat ederdi. Sağduyu, gayet berrak görüşlü biriydi. Öngörü sahibi bir adamdı. Ömrü zindanlarda ve kaçak geçti. Bir gün oh be rahat ettim dediği olmamıştır. Bu hayattan da hiç şikayet etmedi. Son zamanlarında konferanslar veriyordu. Çocuklarla, bizler olan ilişkileri devam etti. Bir Youtube kanalı açmıştı orada yorumlar yapıyordu. Son nefesine kadar bu devam etti. 2 gün önce yazışmıştık, durumum iyiye gidiyor. Asla geri adamı olmayan, konuştuğu her şeyi inanarak söyleyen bir insandı” diye konuştu.

YİĞİT BİR DAVA ADAMIYDI

Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü de merhum Arabacı’yla ilgili şu sözlere yer verdi, “Nevzat hoca zamanın en büyük aksiyon, fikir, eylem adamıydı. Tam bir dava adamıydı. İnanmış bir insandı. Büyük hayatı davası için geçirdi. Mekanı cennet olsun. Allah kendisine rahmet eylesin. Sevenlerine, dostlarına sabır versin. Nevzat hocanın Konya’da mücadele hayatı devam ederken bizim mücadele hayatımız İstanbul’da devam etti. O yüzden burada çok bir beraberliğimiz olmadı. Ama tanıdığım kadarıyla son derece yiğit bir dava adamıydı. Nevzat hoca gözünü budaktan esirgemeyen, cesur, atak bir tarzı vardı. Kendisini sever ve takdir ederdim.”

TOPLUMA BİLİNÇ AŞILAYAN BİR İSİMDİ

Gazeteci-Yazar Mustafa Güden de yaptığı açıklamada, merhum Arabacı’nın önemli bir ilim ve eylem adamı olduğuna vurgu yaptı. Güden, “Türkiye’nin siyasi alanda, İslami bilinçlenmeyi geliştirme ve yükseltme devrinde, fikri ve aksiyoner yapısıyla toplumda büyük etkiler uyandırmış bir isimdi. İslami camianın derin sevgisini kazanmış biriydi. Verdiği mücadeleyle toplumu bilinçlendiren, yönlendiren, hatip ve bilge bir kişiydi. Son 5-6 yılda Konya’da yeniden fikri mücadelenin pekişmesi anlamında ileri yaşına rağmen kürsülere çıkarak, mütevazı toplantılarda görev ifa etti” dedi.

FARKLI BİR İNSANDI

Merhumun vefatının büyük üzüntüye neden olduğunu belirten Fatih Tuncel de, “Hocamızı bağrımıza gömdük. Hocamızı lise yıllarından beri tanırız. Hocamız, abimiz değerli bir büyüğümüz. Akıncılar Derneği’nde yıllarca seminerler verdi, özel sohbetler yaptı. Ben üniversiteye gittim 78’de. 5-6 senedir de TEYAD’da konferanslar verirdi. MTTB’de ve Akıncılar’da dersler verirdi. Bizim manevi hocamızdı. Hocam farklı bir insandı. Bu yaşında hala enerji doluydu, eylem adamıydı. Hastanede olmasına rağmen hala hastanede de yazmaya devam etti. Bize mesajlar atıyordu” diye konuştu.

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim