Selçuklu ilçesi sınırlarında bulunan ve adı 8 Mahalle olarak bilinen bölge, bir zamanlar şehir merkezinde büyük bir çöküntü alanı olarak dikkat çekiyordu. Bölge, hem fiziki anlamda çok eski ve ergonomik ömrünü tamamlamış yapılardan ibaretti; hem de bölge suça meyilli kişilerin çoğunlukta olduğu bir alan haline gelmişti. Görüntü kirliliğinin yanında çevre kirliliğinin de hat safhaya ulaştığı Hacı Kaymak, Kılıçarslan, Şeker, Selçuk gibi birçok mahalleyi içine kapsayan geniş alanda yaklaşık 20 yıl önce kentsel dönüşüm çalışması planlanmıştı.

Kentsel dönüşüm çalışmalarında büyük bir mesafe kat edilirken, bölge büyük ölçüde bu unsurlardan temizlendi. Şimdilerde şehrin en gözde yerleşim yerleri arasında yer alan ve Selçuklu’ya değer katan bir bölge haline gelse de bu alanda Selçuklu Belediyesi’nin yapacağı kamusal birçok hizmet bulunuyor.

Ancak Selçuklu Belediyesi, geçmiş dönemdeki kanuni düzenlemeler gereği, büyük bir arsaya sahip olmadığı için okul, mescit, sağlık ocağı gibi kamu yatırımlarının bölgeye kazandırılmasında bir noktada eli kolu bağlı kalıyor. Selçuklu Belediyesi, bölge halkına çağrıda bulunarak, arsa hisselerinin bölgeye kazandırılacak ve yine bölge halkına hizmet verecek kamu binalarının yapımı için belediyeye ücreti mukabilinde devrinin yapılmasını talep ediyor.

‘SELÇUKLU’YA YAKIŞMAYAN BİR ALANDI’

8 Mahalle olarak anılan bölgedeki çalışmalar ve bölgenin dünden bugüne ulaşan serüveni hakkında bilgi veren Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Eskiden 8 mahalle olarak anılan bir bölge vardı. Ciddi manada bir çöküntü bölgesiydi. Şehir merkezinde kalmış ama ne altyapısıyla ne de üst yapısıyla ilçeye yakışmayan bir alandı. Oldukça geniş bir araziyi kapsayan bu alanda yaklaşık 20 yıldır süregelen bir kentsel dönüşüm süreci yaşandı. Ancak özellikle son dönemde bu bölgede önemli çalışmalara imza atılarak bölge Selçuklu’ya yakışır bir hale geldi.

8 mahalle olarak tanımlanan Hacı Kaymak, Kılıçarslan, Şeker, Selçuk Mahallelerimizin bugünkü ismiyle bulunduğu bölge aslında bundan 20 yıl önce planlaması yapılmış ve 20 yıl önce yapılan planlar doğrultusunda dönüşen bir bölgemiz. Bu bölgede 20 yıl önce yapılan planlama ve 18 uygulamaları neticesinde orada yıllara sari bir dönüşüm faaliyeti son dönemde hızlanarak devam etti” dedi.

‘BÖLGEDE PLANA DAYALI DÖNÜŞÜMÜN SANCILARI SÜRÜYOR’

“Tabi plana dayalı dönüşümlerin gerçekleştiği bölgelerde bizim kontrol ve denetimimiz dışında bir yapılaşma vardı” diyen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Çünkü kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilen bölgelerde süreci biz kontrol ediyoruz. Biz denetliyoruz ve biz belirliyoruz. Ama plana dayalı dönüşüm yerlerinde tamamen mülk sahiplerinin, arsa sahiplerinin karşılıklı müteahhitlerle anlaşmaları neticesinde bir süreç ortaya çıkıyor. 8 mahallede de böyle bir süreç yaşanıyor. Aslında bizim için 8 mahallede yaşanan süreç gecikmiş bir süreç. Yani çok daha önce orada bir dönüşümün tamamlanmış olması gerekiyordu. Oradaki çok hisseli yapılar, mülk sahiplerinin yeni yapıların yanında eski mülklerinde yaşıyor olması orada bir takım zorlukları da aslında ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

‘BÖLGEDE BELEDİYECİLİK FAALİYETİ YÜRÜTMEK ÇOK ZOR’

Belediyecilik faaliyetleri açısından bölgede kendilerini zorlayan bir durumun söz konusu olduğunu ancak buna rağmen bölgeyi belediye hizmetlerinden mahrum bırakmamak için çaba harcadıklarını dile getiren Başkan Pekyatırmacı, “Bunu hemşerilerimiz aslında çok da bilmiyorlar. 8 mahalle olarak tanımlanan bölgede yeni yapılaşmalarla birlikte bizim altyapı, yol, park, sosyal tesis, sağlık tesisi gibi hizmet alanlarında ciddi yatırımlar yapmamız gerekiyor. Ama bu çalışmalarımızı yapabileceğimiz alanlarda da maalesef şu an özel mülkiyetler söz konusu. Bu nedenle burada eğitim, sağlık, sosyal tesis yatırımı yapma noktasında çok zorlanıyoruz. Burada maalesef plan uygulaması neticesinde eğitim alanı, belediye hizmet alanı, resmi kurum alanı, sağlık tesisi olarak planda ayrılmış olan yerler şu anda çok hisseli bir yapıyla özel mülkiyet altında bulunuyor. Özel mülkiyet olan yerlerde de biz kamusal anlamda bir çalışmayı yapamıyoruz. O yüzden 8 mahalle olarak tanımlanan bölge bizim en çok zorlandığımız, hizmet yapmak isteyip, teknik şartlardan ötürü istediğimiz şekilde hizmeti yapamadığımız bir bölge. Ama burada ciddi de bir nüfus oluşuyor. Plana göre yapılaşmalar tamamlandığında yaklaşık 120 bin civarında bir nüfusun burada yaşayacağını tahmin ediyoruz. Biz belediye olarak tüm olumsuzluklara ve zorluklara rağmen elimizden gelen gayreti gösteriyor, vatandaşlarımızın temel belediyecilik ihtiyaçlarını giderme noktasında elimizden gelen çalışmaları en üst seviyede yapıyoruz. Özellikle yol ve yeşil alan çalışmalarını belli bir noktaya getirmiş bulunuyoruz. Aslında Konya’mıza hizmet edecek büyük bir yeşil alan da bu bölgemize kazandırılmış oldu. Şefikcan Caddesi üzerindeki büyük yeşil alanda Büyükşehir Belediyemizin yaptığı çalışmalar neticesinde hem bir restoran Kafem işletmesi, hem de geniş bir yeşil park alanı orada oluştu. Yine içerideki park alanlarında da biz Selçuklu Belediyesi olarak çalışma yürütüyoruz. Oradaki vatandaşlarımızın vakitlerini iyi bir şekilde geçirebilecekleri, çocuklarımızın güzel, sağlıklı alanlarda oyun oynayabilecekleri alanları kazandırmaya gayret ediyoruz. Bu noktada inşallah önümüzdeki süreçte çalışmalarımız devam edecek. Bu bölge tabi ki plan noktasında bizden önceki dönemde oluştuğu için sonradan bir müdahalede bulunma imkanımız olmadı. Yine de biz uygulama noktasında çalışmaları en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BÖLGE HALKINA BELEDİYE OLARAK ÇAĞRIMIZ VAR’

Bölgede ortaya koyulan vizyonun gereği olarak çalışmaların yürütüldüğünü ancak tam anlamıyla bittiğini söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Biz burada mevcut planda eğitim alanı, sosyal tesis alanı olarak görünen ama üzerinde vatandaş mülkiyetinin olduğu alanlarda bir çalışma yaptık. Bunların üzerine bir tabela astık. Alanın kamusal alanda hangi hizmetler için kullanılacağını, üzerinde özel mülkiyetler olduğu için bu çalışmaların yapılamadığını ifade eden bir bilgilendirme tabelası astık ki, vatandaşlarımız bize yardımcı olsunlar. Şayet bu alanlarda mülkiyet hakkı olan vatandaşlarımız bize hisselerini belli bir bedel karşılığında devrederlerse biz de bu alanlar üzerinde gerekli olan yatırımları yapma ve daha kaliteli hizmet götürme imkanına kavuşmuş olacağız.

Bölgede mülkiyet hakkı olan insanlarla arkadaşlarımız sürekli görüşme yapıyor, muhtarlarımız bu alanda çalışmalar yürütüyor. Belli bedeller karşılığında hisselerin devri için çağrıda bulunuyorlar. Şayet bu hisseler kamuya devredilirse biz de gerekli olan yatırımları en kısa sürede yapmanın çabası içerisinde olacağız” diye konuştu.

‘DOP VE KOP HİZMET İÇİN YETERLİ ALAN BIRAKMIYOR’

“Aslında işin özünde önceki dönemlerde İmar Kanunu’ndaki eksikten kaynaklanıyor bugün yaşadığımız problemler” diyen Başkan Pekyatırmacı, “Belli bir miktarda Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesiliyordu. Bu da önceden yüzde 30’du. Sonra 35 oldu, 40 oldu, şimdi ise yüzde 45’e çıktı. Yüzde 30 – 35 olduğu dönemlerde yapılan imar çalışmalarında ortaklık payı olarak ayrılmış olan yerde yol, park gibi çalışmalar yapılabiliyordu. Diğer kamu alanları Kamu Ortaklık Payı (KOP) adı altında vatandaş mülkiyetinin üzerinde yapılabiliyor. Yani bir kişinin uygulama yapılan yerde bin metrekare yeri varsa bunun DOP’a karşılık gelen kısmı olan 300 metrekaresi yola ve parka alınıyor, KOP’a karşılık gelen 200 metrekaresi hisse bedeli olarak veriliyor. 500 metrekaresi de kendisine konut alanı payı olarak veriliyor. Tabi bu niye yapılıyor? Bir yerde insan varsa, insanın olduğu yerde sosyal alanın da olması gerekiyor. KOP adı altında bırakılan yerlerde de herhangi bir kamulaştırma faaliyeti yok. Yani kişinin kendine verilen konut alanının dışında kalan diğer bölümde kişiye hisse veriliyor. Bölgedeki insanların okul alanında da hissesi var, sağlık tesisi alanında da hissesi var, resmi kurum alanında da hissesi var. Hisseye baktığınız zaman 200 kişinin hissesi var. İşte hizmet anlamında sıkıntı burada başlıyor. Mülkiyet vatandaşın ama planda kamusal alan. Arsanın üzerine ne biz bir şey yapabiliyoruz, ne de burada hissesi olan vatandaşlar bir şey yapabiliyor.

Bunun ortadan kaldırılması için DOP oranı yükseltildi ve yüzde 45’e kadar çıkartıldı. O halde de yetmiyor. Çünkü o donatı alanlarının o bölgede oluşması lazım. Başka türlü de bunu yapmak mümkün değil, mevcut alanın içinden alınacak.

Biz şimdi yeni plan yaptığımız yerlerde bu sorunu aşmak için vatandaşlardan bağış alıyoruz. Yani bu alanlar yetmediği için onlardan talep ediyoruz. Bağış aldığımız alanlarla hizmete uygun arsalar üretip oralara ihtiyaç duyulan yatırımları yapabiliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

RASİM ATALAY

Editör: TE Bilişim