Elyaf yorgan ve yastıklar halkın sağlığını tehdit ediyor. Yıkanabilir ve ucuz olmasından dolayı tercih edilen elyaf yorganlar, petrol atığından üretilmekte. Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yerinin alan yorgancılık mesleği ise hem bu ürünlerden dolayı hem de desteklerin yetersiz kalmasından dolayı gün geçtikçe tükeniyor.  Açıklamalarda bulunan ve odaya bağlı meslek kuruluşlarının sorunlarına değinen Konya Yorgancılar Çeyizciler Tuhafiye Yün Ve Orloncular Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cengiz Çiftci, vatandaşların ucuz ve yıkanabilir olmasından dolayı elyafı tercih ettiğini belirterek; “Yorgancılar yorganını dikerken her zaman pamuk ve yünü tercih etmiştir. Buda insan sağlığı açısından çok önemli bir etkendir. Yorganı dikmeden önce muhakkak yünler yıkanır, taranır ve sağlıklı hale getirilir. Pamuk da ise kendi yağından ayrılır, temizlenir ve ondan sonra dikime başlanır. Bunları dikerken de muhakkak ortamlarımız sağlıklı olur. İplikte ise kesinlikle naylon iplik kullanmayız. Özellikle bayanlarımızda yıkanabilirlik ve temizlik tutkusu başladı. En çok elyaf ürünleri tercih ediyorlar ancak araştırırlarsa elyafın ne kadar sağlıksız olacağını görecekler. Ayrıca yorgancılık mesleğinin kaybolmasına izin vermemeliyiz. Keşke yorgan ile çeyizi bir araya getirebilsek… Bunlar çok güzel olur ama tabi ki devletimizin bizlere imkân vermesi gerekir. Biz hiç kimseden maddi destek istemiyoruz, sadece mekânlar istiyoruz” diye konuştu. 

ODAMIZ 1954 YILINDA KURULMUŞ OLUP, ŞUANDA 600 ÜYESİ VARDIR

Konya Yorgancılar Çeyizciler Tuhafiye Yün Ve Orloncular Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cengiz Çiftci, odanın dernek olarak 1954 yılında kurulduğunu ifade ederek üye sayılarının ise 600 olduğunu söyledi. 2010 yılından beridir başkanlık yaptığını da belirten Çiftci, sözlerine şu şekilde devam etti; “Odamız 1954 yılında yorgancılar derneği olarak kurulmuştur. O zamanlar Konya’da yorgan üzerine çok sayıda iş yeri olduğu için Mehmet Parlayan abimiz yorgancıları bir çatı altında toplamış. Sayıların artmasından dolayı 1979 yılında dernekten odaya çevrilmiştir. Sayımızın düşmesinden dolayı yorgancılık mesleği can çekişmeye başladı. Ben ise 2010 yılından beri başkanlık yapmaktayım. Odamızı daha ilerilere taşıyabilmek için mücadele veriyoruz. Üye sayımızı şuanda aktif olarak 600.  Üyelerimizin sorunlarına çözüm yolları arıyoruz. Milletvekillerimizin ve büyüklerimizin bizleri dinlemelerini istiyoruz. Onlar bizleri dinler ise bütün sorunların üstesinden inşallah geliriz. ”

ELYAF OLAN ÜRÜNLER SİZİ HASTALIK SAHİBİ YAPAR!

Vatandaşların kesinlikle sağlıkları açısından yün ve pamuğu tercih etmesi gerektiğini dile getiren Başkan Çiftci, petrolden üretilen elyaf ürünleri kesinlikle tercih etmemeleri gerektiğine dikkat çekti. İyi bir yünün yıkanabileceğinin de altını çizen Başkan Çiftci, ifadelerini ise şu şekilde kullandı; Yorgancılar yorganını dikerken her zaman pamuk ve yünü tercih etmiştir. Buda insan sağlığı açısından çok önemli bir etkendir. Yorganı dikmeden önce muhakkak yünler yıkanır, taranır ve sağlıklı hale getirilir. Pamuk da ise kendi yağından ayrılır, temizlenir ve ondan sonra dikime başlanır. Bunları dikerken de muhakkak ortamlarımız sağlıklı olur. İplikte ise kesinlikle naylon iplik kullanmayız. Özellikle bayanlarımızda yıkanabilirlik ve temizlik tutkusu başladı. Petrol artığından yapılan elyaf yorganları tercih ediyorlar. Bu çok tehlikeli bir şey! Yurt dışındaki birçok ülkede elyafın kullanılması yasaklanmıştır. Ama bizim ülkemizde satışı halen devam ediyor ve kimse almaktan vazgeçmiyor. Eğer iyi bir kaliteli yün alırsanız o yünde yıkanır. Yünde yatan insanlar sağlık bulur ancak elyaf yastık ve yorganlar kullananlar hastalık sahibi olur. Bütün doktorlarımızla da bu konuyu görüştük. Elyafın kanser hastalığına neden olduğunu söylediler.”

PAMUĞA YÜZDE 30 ZAM GELDİ!

Pamuğa yaklaşık olarak yüzde 30 zam yapıldığını belirten Başkan Çiftci, hammaddenin pahalı olmasının esnafı derinden sarstığını ifade etti. Birlik ile birlikte esnafların sanayileşmeye doğru ilerleyeceğini de kaydeden Çiftci; “Türkiye şuanda gizli bir devalüasyon yaşıyor. Bunu da bütün esnaf arkadaşlarımız muhakkak ki hissediyor.  Biz pamuğun kilosunu Haziran ayında yaklaşık 10 TL’den alıyorduk. Bugün ise kilosu 13 TL oldu. Yani en kötü şartlarda yüzde 30 artış oldu. Buda gerçekten çok büyük bir rakam. Satışlarımız düşmekte. Bunu önlememizin tek bir amacı var oda ihracat. Önümüzün açılması gerekir. Hammaddenin pahalı olmasından dolayı esnafımız kendi yağı ve tuzu ile birlikte kavrulmaktadır. Birleşerekten bir fabrika açabilme imkânımız olsa gerçekten çok büyük işler yapabiliriz” dedi. 

SANAT EVİ PROJESİ 2018 YILINDA GERÇEKLEŞECEK

Sanat evi projesi hakkında bilgiler veren Başkan Çiftci projenin 2018 yılında faaliyete geçeceğini açıklayarak yorgancılık mesleğini ayakta tutmak içinde ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Bu kapsamda devlet tarafından gerekli desteklerin ve teşviklerin verilmesi gerektiğini de belirten Çiftci; “Yorgancılık mesleği üzerine bir sanat evi projemiz var. Belediye başkanlarına ve milletvekillerimize bu projemizi ilettik. Konuya sıcak baktılar. Birkaç bölgeyi bizlere önerdiler. Sanat evinin gerçekten çok farklı olacağına inanıyorum. Projemiz 2018’in Haziran ayına anca bitecek.  Yorgancılığın bitmeye yüz tutmuş meslek dalları içerisinde olmasından dolayı teşvik ve desteklerin verilmesini de istedik. Mesela çeyizcilik yapan bayan arkadaşlarımız yorganda dikmek istiyorlar. Keşke yorgan ile çeyizi bir araya getirebilsek… Bunlar çok güzel olur ama tabi ki devletimizin bizlere imkân vermesi gerekir. Biz hiç kimseden maddi destek istemiyoruz, sadece mekânlar istiyoruz. Bayanlar ve erkeklerin ayrı ortamlarda yorganları dikebileceği mekânlar istiyoruz. Bizim tezgâhlarımız 3’e 3 olur. Bayanla erkeğin aynı ortamda çalışmasının uygun olmadığı için ayrı ayrı odalı atölyelere ihtiyacımız var” dedi. 

OKULLARDA BÖLÜMLER OLMADIĞI İÇİN ÜYELER KAÇAK ÇALIŞIYOR!

Tuhafiyecilikte ve çeyizcilikte tezgâhtarlığın önemli olduğunu vurgulayan Başkan Çiftci, okullarda meslek dallarının olmamasından dolayı sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Devletin bu konuda yardımcı olması gerektiğinin de altını çizen Çiftci; “Tuhafiyecilik mesleği alım satım yapma mesleğidir. Bunları meslek haline getirebilmemiz için çıraklık okullarında bir bölümün olması gerekiyor. İş yeri açacak olan arkadaşlarımıza ve vatandaşlarımıza baktığımız zaman ustalık belgesi isteniyor. Bölümün olmadığı bir yerde nasıl ustalık belgesi alınabilecek? Bunun yüzünden üyelerimiz kaçak çalışmaya başlıyor. Bununda en büyük sıkıntısı devletedir. Tuhafiyecilik ve çeyizcilikde tezgâhtarlık önemlidir. En büyük sıkıntı ise tezgâhta yetişmiyor. Bu meslek dallarında para sürümden kazanılır. Sanat okullarının açılmasını kesinlikle istiyoruz. Eğer bunlar yapılırsa bizim çıraklarımız, kalfalarımız ve ustalarımız kendiliğinden yetişecektir. ” diye konuştu. 

SİGORTA PRİMLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKİR!

Sigorta primlerinin kesinlikle indirilmesi gerektiğin belirten Çiftci, ‘enflasyonu yüzde 8 olan bir ülkede neden stopajı yüzde 20 olarak ödüyoruz?’ Dedi. Adaletin olması gerektiğini de sözlerine ekleyen Başka Çiftci ifadelerine şu şekilde yer verdi; “Sigorta primlerinin indirilmesi ve teşvik verilmesi gerekir. Vergiler çok yüksek. Küçük esnafımız 20’nin üzerinde vergi ödüyor. Enflasyona baktığımız zaman rakamlar tek haneye indi. Küçük esnafız ama kirada oturuyoruz. Stopajlara baktığımız zaman ise yüzde 20. Enflasyonu yüzde 8, yüzde 9 olan bir ülkede neden stopajı yüzde 20 ödüyoruz? Burada bir adaletsizlik olduğunu görmekteyiz ve düşürülmesini istiyoruz. Vergi vermeden kesinlikle olmaz. Devletimize vergi vereceğiz ki devletimiz yaşasın. Ama az kazananda az, çok kazanandan ise çok alınsın!”

HÜSEYİN MENEKŞE

Editör: TE Bilişim