Eğitimin ekonomideki payı her geçen gün büyürken son yıllarda Türkiye’deki üniversiteler de uluslararası öğrenciler için cazibe merkezi haline gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda, 5 Üniversitesi ile Öğrenci şehri olan Konya’da bulunan üniversiteler son yıllarda uluslararası eğitim piyasasında yıldızı parlayan şehirlerden biri oldu. Bu çalışmalara ise Konya’da ‘Biz Bir Milletiz’ sloganıyla yola çıkan İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği öncülük ediyor. Misafir öğrenciler için rehberlik, danışmanlık, eğitim faaliyetleri ve sosyal etkinlikler başta olmak üzere her alanda misafir öğrencilerin olan dernek, bu sayede Konya’nın dünyaya açılan penceresi oluyor. Konya’daki misafir öğrencileri ve neden Konya’yı tercih ettiklerini İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Murat Arslan Konya Yenigün Gazetesine anlattı. Amaçlarının adil bir dünya kurmak olduğunu belirten Arslan, kardeşlik vurgusu yaptı.
‘KARDEŞLİK ŞUURUNU OLUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği’nin dünyanın dört bir tarafından Türkiye’ye gelen eğitim için gelen misafir öğrencilere eğitim hayatları boyunca en iyi şekilde hizmet verebilmek için çalıştıklarına devam ediyor. “Biz Bir Milletiz” sloganıyla yola çıktıklarını belirten İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Murat Arslan, “Misafir öğrenciler için Rehberlik, Danışmanlık, eğitim faaliyetleri ve sosyal etkinlikler düzenlenmektedir. Bu sayede farklı coğrafyalardan gelmiş binlerce öğrenciye aynı milletin fertleri oldukları şuuru verilmektedir. İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği, renk, dil, din, ırk, mezhep, bölge ayrımı yapmaksızın dünyanın dört bir yanından ülkemize eğitim için gelen misafir öğrencilere eğitim hayatları boyunca en iyi şekilde hizmet verebilmek için çalışan uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. Öğrencilerimizin, farklılıkları bir zenginlik unsuru olarak gören, yeryüzünde attığı her adımda kardeşlik bilincini hatırlayan birer fert olarak yetişmeleri en önemli amacımız. İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği, Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde misafir öğrenci çalışması yapan derneklerin çatı kuruluşu UDEF (Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu) üyesidir” ifadelerini kullandı.
GÖNÜLLÜ MEDENİYET ELÇİSİ OLUYORLAR
Misafir öğrencilerin “gönüllü medeniyet elçisi” olarak ülkelerine dönmelerini temel gaye edindiklerini ifade eden Arslan, “Misafir öğrencilerimizin İki Doğu İki Batı UÖD çatısı altında evrensel kardeşlik bilincine sahip, temel dinî bilgiler açısından donanımlı, modern dünyayı ve dünya sistemini tanıyan, organizasyon kabiliyeti yüksek, ülkesinin durumunun ve ihtiyaçlarının farkında, İslam kültür ve tarihinin ana hatlarına vâkıf, farklılıklara karşı müsamahalı birer ‘gönüllü medeniyet elçisi’ olarak ülkelerine dönmeleri temel gayemizdir. İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği, bünyesindeki öğrencilere eğitim ve rehberlik hizmeti vermenin yanında, misafir öğrencilere maddi ve manevi destek sağlamayı, öğrencilerin karşılaştığı her türlü sıkıntıda onlarla beraber olmayı bir misyon edinmiştir. Derneğimiz 2010 yılından bu yana aktif şekilde çalışmalarını yürütmektedir” dedi.
‘MİSAFİR ÖĞRENCİ SAYISI GİDEREK ARTIYOR’
Derneğin kurulduğu 2010 yılından bu yana Konya’daki Misafir öğrenci sayısının gün geçtikçe artığına dikkat çeken Arslan, “Derneğimizin kurulduğu 2010 yılında Konya’da 800 misafir öğrenci vardı. Türkiye’de ise 26 bin öğrenci vardı. Şuanda Konya’mızda 4 bin 500 Misafir öğrenci bulunmaktadır. Türkiye’deki sayı ise 176 bin’e ulaştı. Misafir öğrencilerin Konya’daki üniversitelere dağılımına baktığımızda Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi ve Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi şeklinde sıralanıyor. 119 ülkeden Uluslararası öğrenci kardeşimiz Konya’mızda eğitimlerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE İLE KÖPRÜ OLUYORLAR’
Türkiye’de ve Konya’da eğitim gören misafir öğrencilerin ülkeleri ile Türkiye arasında köprü olduklarını vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü, “Uluslararası öğrencilerin bir kısmı Konya’yı kendisi tercih ederken, bir kısmı da gönderiliyor. Konya’ya ve ülkemize gelen öğrencilerin bir kısmı devletimizin bursu ile geliyor. Devletimizin Türkiye bursları ile yine Türkiye Diyanet Vakfı burslarıyla ya da kendi imkânları ile geliyorlar. Konya’da eğitim gören 4 bin 500 öğrencinin büyük bir kısmı kendi imkânları ile Konya’ya eğitim almaya geliyorlar. Bin 300-Bin 500 öğrencimizde Türkiye bursları ile gelen öğrenciler.Öğrencilerin Konya’yı tercih etmelerindeki en büyük sebep Konya’daki eğitim kalitesi. Bunun yanında Konya’nın yaşanabilir bir şehir olmaması da en önemli tercih sebeplerinden biri. Dindar bir şehir olması, Ucuz bir şehir olmasının yanında Konya insanın yardımsever ve misafirperver olduklarını bildikleri içinde tercih ediyorlar. Son yıllarda ülkemizi ve şehrimizi eğitim için tercih eden öğrenci sayısında ciddi bir artış söz konusu. Artışın sebebi ise hem devletimizin politikası hem de Türkiye’nin yurtdışına reklam yapması. Hem de Konya’da ya da ülkemizde eğitim almakta olan ve mezun olan öğrencilerimizin ülkelerindeki öğrenci adaylarına ülkemizi tavsiye etmeleri, Mezun Olan öğrencilerimizin Kurmuş oldukları Türkiye Mezunları Dernekleri vasıtasıyla ülkemizi ve eğitim imkânlarını anlatan birer gönüllü elçi olması bu sayıyı etkiliyor. Bizler ülkemizde misafir öğrencilerimiz ile köprü kurarken, misafir öğrencilerimiz de kendi ülkelerinde Türkiye ile köprü kuruyor. Burada eğitimlerini tamamlayan misafir öğrencilerimiz gönüllü birer elçi oluyorlar. Bu öğrencilerin gönüllü elçi olması öğrencilerin ülkemizden memnun ayrılması ile mümkün oluyor. Bizler uluslararası öğrencilerimizin ülkemizden ve şehrimizden problemsiz ayrılmaları için tüm çalışmaları ve gayreti gösteriyoruz. Yine öğrencilerimiz ile kalıcı köprüler kurmak için çalışıyoruz. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra da iletişimimizi sürdürerek gönül köprüsünü sürdürmeyi hedefliyoruz.”
‘ADİL BİR DÜNYA’NIN KURULMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Dernek olarak adil bir dünya kurulması için çalıştıklarını dile getiren Arslan, “Misafir öğrencilerimizde vefa duygusu hâkim. Mezun öğrencilerimiz mezun olduktan sonra da derneğimizi ve çalışmalarını yakından takip ediyorlar. Bizleri zaman zaman arayıp soruyorlar. Bizler zaman zaman onları arayıp iletişimi sürdürüyoruz. Yine bizleri arayarak bizler gibi STK kurmak isteyen öğrenci kardeşlerimiz istişarelerde bulunuyorlar. Onlara bu konularda yardımcı oluyoruz. Ticaretle uğraşan kardeşlerimiz bizlerle istişare ediyorlar. Bizler burada öğrencilerimizin gurbet hasretini dindirmeye çalışıyoruz. Hastalıkta-sağlıkta, üzüntüde-sevinçte yanlarında olmaya gayret ediyoruz. Mezun olan öğrencilerin bir kısmı mezun olduktan sonra Türkiye’ye vefasını göstermek için burada kalmak istiyor. Bir kısmı ise ülkesine dönerek orada hizmetlerine devam ediyor. Misafir öğrencilere Türkiye’nin kapılarını açması bu öğrencilerin ülkemizi ve insanlarımızı daha yakın tanımasına katkı sağlıyor. Aynı zamanda Türkiye'yi kendi ülkelerinde doğru anlatmalarını sağlıyor. Misafir öğrenciler uluslararası alanda Türkiye’ye yönelik yapılan yanlış haber ve algıları burada öğrendikleri doğruları ülkelerine aktararak yıkıyorlar” şeklinde konuştu.
‘İNSAN YETİŞTİRMEK İÇİN DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR’
İnsan yetiştirmek için desteğe ihtiyaçları olduğuna dikkat çeken Arlan, şunları kaydetti, “Dünyanın büyük bir çoğunluğunda savaşların, yoksullukların, acıların, gözyaşlarının, sömürünün, adaletsizliklerin olduğunu hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Bu durumları gördükçe üzülüyoruz, buğz ediyoruz, imkânımız varsa insani yardım gönderiyoruz. Elhamdülillah toplumumuz duyarlı ve kriz ve yoksunluk olan bölgelere yardımlarını esirgemiyor. Ancak bu yardımlarımız hiçbir zaman kalıcı çözümü oluşturmuyor. Kalıcı çözümler kriz olan, yokluk olan, sorun olan ülkelere katkı sunacak, oraları imar edecek, kalkındıracak kalifiye insanlarla olacak. Bu sebeple diğer yardımlarımızı devam ettirirken insan yetiştirmeye, burada eğitim gören kardeşlerimizin eğitimlerini en iyi şekilde tamamlayarak, ülkelerinin, bölgelerinin kalkınmasına, ülkeleri ile Türkiye arasında ilişkileri her yönüyle geliştirecek kaliteli insanlar olmasına katkı sunmamız gerekiyor. Şehrimizde eğitim gören öğrencilerin bir kısmının eğitimlerini sürdürecek imkânı yok. Eğitim alarak kendine, ailesine, ülkesine katkı sunmaktan başka çaresi de yok. Başarılı ama imkânsızlıktan dolayı eğitimini sürdürmekte zorlanan kardeşlerimiz için, Hayırseverlerden yapacakları hayırlardan İnsan Yetiştirmeye Pay ayırmalarını rica ediyorum. Adil Bir Dünya’nın Kurulmasına vesile olmamız dileğiyle herkesi Allah’a emanet ediyorum.”
MUHAMMED ESAD ÇAĞLA
