Temeli Haçlı Seferleri'ne dayanan İslamofobi, günümüzde Batı medeniyetinde, İslam’a karşı duyulan temelsiz korkunun ötesine geçerek, Müslümanların kamusal alanda hareket ve görünürlüklerini kısıtlayan bir yapıya büründü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam peygamberi Hazreti Muhammed SAV’e karşı sergilediği terbiyesizliği ve Almanya’nın başkenti Berlin'deki Mevlana Camisi'ne yapılan polis baskınını Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Caner Arabacı Konya Yenigün Gazetesi’ne değerlendirdi.

FRANSA TÜKENMİŞLİĞİN CEZASINI MÜSLÜMANLARA KESİYOR

Fransa’nın tükenmişliğinin cezasını Müslümanlara kestiğine dikkat çeken NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Caner Arabacı, “Almanya’da Mevlana Cami Berlin’in en eski camilerinden. Bu yüzden yeni ilaveler yapıldı. Bu cami sivil toplumun oluşturduğu ilk camilerden. Mevlana Camisi Alman polisi tarafından tahrik edici şekilde saldırıya uğradı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un açıklamaları ile irtibatlı bir durum. Avrupa’daki Müslümanlara karşı terörle de irtibatlandırılarak bir hava oluşturmayı istiyorlar. Zaman zaman her grubun içinden yanlış işler yapan insanlar çıkar. Biz şunu biliyoruz İslam barış dinidir. İslam huzur güven inancıdır. Başkalarının hak ve hukukuna saygı duyan bir medeniyet sistemini öngörür. Kendi kurdukları terör örgütlerini İslam’ı temsil eden gruplar gibi gösterip onların üzerinden Müslümanları mahkûm etmeye çalışan bir anlayışı benimsiyorlar. Bu bir yönden meydana gelen olaylar Macron dâhil batılı siyasetçilerin acziyetini ortaya koyuyor. Fransa tükenmişliğin cezasını sanki Müslümanlara kesiyor. Müslümanlar üzerinden tükenmişliğinin sonucunu almak istiyor. Hâlbuki Fransa’da yaşayan Müslümanlar var. Fransa’nın İslam’a savaş açması kendi geleceğini de karartma anlamına geliyor. Dünyada huzur istiyorsanız insana saygı duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

HRİSTİYAN MEDENİYETİ İFLASIN EŞİĞİNDE

Fransa’nın son aylarda Türkiye’ye karşı nerede sorun varsa orada yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Arabacı, Müslümanlara ve Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya yönelik yapılan çirkin saldırıların arkasında Fransa’nın Türkiye’ye olan düşmanlığının yattığını belirterek, “Fransa’da düşünce özgürlüğü diye birkaç aydır İslam peygamberine hakaret eden karikatürler gösteriliyor. Bu yüzden olaylar ve ölenler oldu. Devlet ve belediyeler tarafından bütün liselere 2 milyon civarında bu çirkin karikatür dağıldı. Bu karikatür ile Müslümanları tahrik eden, İslam peygamberini ötekileştiren bu karikatür kitapçık haline getiriliyor. Liselere dağıtılıyor. Düşünce özgürlüğü adı altında bu karikatürler derslerde resmen işleniyor. Bu apaçık bir tahriktir. İslam’a savaşın farklı bir boyutudur. Bu tahriki gören insanların farklı tepkileri olabiliyor. Bu gelişmeler bir zihniyet olayını ortaya koyuyor. Bir tükenmişlik ortaya koyuyor. Zihniyet sorunu Fransa’nın haçlı zihniyetine dönüşünü gösteriyor. Bu gelişmeler Fransa’nın geleceğini karartacak bir gelişme. Olaylar Fransa’nın barış ve huzur ortamını da zedeliyor. Yaşanan olayları Fransa’nın Türkiye’ye olan husumeti üzerinden de düşünmek gerekiyor. Fransa son aylarda nerede Türkiye düşmanı varsa orada rol alıyor. Özellikle Libya’daki anlaşma ve Mavi Vatan gelişmelerinden sonra adeta kudurgan bir siyasi faaliyet içine girdi. Özellikle Yunanistan’ı tahrik ederek, Yunanistan’a araç, uçak, mermi göndererek silah satarak Türkiye aleyhine tahkim eden durumun içerisinde girdi. O düşmanlık faaliyetleri ile irtibatlı bir gelişme. İslam’ı ve Müslümanları hedef alan bir gelişme. Bu gelişmeyi Fransa’nın tükenmişliliği ile haçlılığa irtibatlandırıp farklı çalışmalar geliştirmemiz lazım. Avrupa Birliği’nde intihara doğru giden insan hakları, barış, inanç gibi batının Hıristiyan medeniyetinin özellikle iddialarını çürüten bir gelişme ortaya çıktı. Hıristiyan medeniyeti de bir iflas gösteriyor. 200 yıldan beri özendiğimiz batı medeniyetinin özenmeye değmez bir yapı olduğunu kendi elleri ile ilan etmiş oldular” diye konuştu.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim